






KABARDEY-BALKAR CUMHURİYETİ BAŞKANI KAZBEK VALERYEVIÇ KOKOV’A:
Kopya:
KBR Parlamentosu Başkanı T.B. Yegorova
KBR Hükümeti Başkanı A.T. Musukov
RF Federal Meclisi KBR Milletvekilleri:
A.B. Kanokov, M.M. Ulbaşev, A.J. Bifov,
Z.D. Gekkiyev, V.S. Rodina, A.L. Şhagoşev
Sayın Kazbek Valeryeviç,
22 Mayıs 2025 tarihinde, geleneksel olarak 21 Mayıs’ta anılan Kafkas Savaşı’nın sona ermesine adanmış yas yürüyüşüne katılan birkaç kişi, Nalçik şehrinde güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınmıştır. Şu ana kadar sekiz kişinin gözaltına alındığı bilgisi elimize ulaşmıştır, ancak bu liste tam olmayabilir: Marina Kalmykova, Huseyn Gugov, Zuber Ivazov, Timur Nahuşev, Kazbek Mamikov, Başir Yerokov, İdar Tsipinov, Beslan Gedgafov.
Gözaltıların gerekçesi olarak, “hayati önem taşıyan tesislerin, ulaşım veya sosyal altyapının, iletişim sistemlerinin, yaya ve/veya araç trafiğinin veya vatandaşların konutlara ve altyapı tesislerine erişiminin engellenmesine neden olan izinsiz toplantı, miting, yürüyüş ya da protesto gösterisine katılmak” gösterilmiştir. Şu anda, söz konusu “ihlal” nedeniyle gözaltına alınanlar 3 ila 10 gün arasında idari tutuklamalara çarptırılmıştır.
Bu bağlamdan yola çıkarsak, yürüyüşe katılan binlerce kişi aynı gerekçeyle cezalandırılabilir. Katılımcıların çoğu Cumhuriyetimizin misafirleriydi. Üstelik gözaltına alınanların hiçbiri organizatör değildir. Açıkça görülüyor ki yetkililerin bu eylemleri, halkın önemli bir kesiminin iradesine karşı çıkmakta; bu kesim, trajik ulusal tarihin hatırasını koruyup gelecek nesillere aktarmaya çalışmaktadır. Artık yetkililer, 21 Mayıs’taki yas yürüyüşünün asıl inisiyatif sahibi ve itici gücünün, tarihsel hafızasını korumak ve unutturulmamasını sağlamak isteyen halkın kendisi olduğunu anlamalıdır. Ve daha önce de defalarca yaşandığı gibi, güvenlik güçlerinin yas yürüyüşüne katılanları gözaltına alma eylemleri, kamuoyunun ve yurttaşların tarihsel bilincini bastırma girişimi olarak değerlendirilebilir. Bu durum, Rusya Federasyonu ve KBC Anayasaları ile güvence altına alınan toplanma özgürlüğü ve ifade özgürlüğü haklarının ihlali açısından ciddi bir endişe kaynağıdır.
COVID-19 pandemisi sırasında, halk sağlığı ve güvenliğini sağlamak amacıyla toplu etkinliklerin sınırlandırılması haklı bir karardı. Ancak hastalığın yayılma düzeyinin azalmasıyla birlikte, derin tarihî köklere sahip olan ve Çerkes halkının kültürel kimliğinin ayrılmaz bir parçası olan yas yürüyüşlerinin yeniden başlaması beklenmekteydi.
Ne var ki geçen yıllar, yetkililerin bu etkinliklerin gerçekleştirilmesine izin verme niyetinde olmadığını göstermiştir. Asıl amaç, herhangi bir bahaneyle bu etkinliklere engel olmaktır. Resmî ret gerekçeleri, bildirim formunun kurallara uygun olmamasından, yüksek düzeyde terör tehdidine ya da Ukrayna’daki Özel Askerî Operasyon (SVO) bağlamında yas etkinliklerinin “uygunsuz” olduğuna kadar değişiklik göstermektedir. 7 Mayıs 2025’te yürüyüş düzenlenmesi için KBC Hükûmeti Başkanına yapılan bildirim üzerine gelen red yanıtında, güvenlik güçlerinin aktardığı “yüksek düzeyde terör tehdidi” gerekçesi öne çıkarılmıştır.
Ayrıca, Nalçik’te düzenlenen haftalık Çerkes dans gecelerinin ve Baksan’daki tanınmış kamu ve siyaset insanı Nazir Kathanov’un ismini taşıyan caddenin adının değiştirilmesinin yasaklanması da yine Ukrayna’daki olaylara bağlanmıştır. Ancak bu yaklaşım, bize göre temelsizdir.
Zira bu tür kültürel etkinlikler, derin tarihî ve etnik kökene sahiptir ve Rusya Federasyonu’nun çeşitli bölgelerinde düzenli olarak yapılmaktadır. Bu durum, bu girişimlerin ülkede yaşayan halkların kültürel kimliği ve geleneklerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu göstermektedir.
Dolayısıyla, Ukrayna’daki gelişmeleri bu tür etkinliklerin yasaklanmasının gerekçesi olarak göstermek, kültürel süreçlerin siyasallaştırılması ve etnik-kültürel geleneklerin öneminin azaltılması çabası olarak algılanmaktadır.
SVO ile bağlantılı gösterilen bu gerekçe, benzer etkinliklerin hem yerel hem de federal düzeyde hiçbir zaman iptal edilmemiş olması göz önüne alındığında, nesnel ve geçerli olmaktan uzaktır. Üstelik, iktidar destekli tüm etkinliklerin herhangi bir sorun yaşanmadan geçmesi, kamu güvenliğinin sağlanmasında güvenlik güçlerinin başarılı olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla, yas yürüyüşü gibi etkinliklerde güvenliği sağlamak güvenlik birimlerinin görevidir, bu etkinliklerin yasaklanması için bahane olamaz. Oysa onlarca yıldır düzenlenen yas yürüyüşleri, organizasyon açısından son derece barışçıl ve güvenli etkinliklerdir.
Unutulmamalıdır ki 21 Mayıs, yaklaşık kırk yıldır Kabardey-Balkar, Adıgey ve Karaçay-Çerkes cumhuriyetlerinde resmî yas günü olarak anılmaktadır. Ayrıca bu acı gün, dünya genelinde yaşayan Çerkes diasporası tarafından da aktif biçimde anılmaktadır. Bu günle bağlantılı etkinlikler, halkın geçmişine saygısının bir göstergesi olarak ulusal bir nitelik kazanmıştır ve 150 yıldan uzun bir süre önce yaşanmış trajik olayların kurbanlarına duyulan saygıyı temsil etmektedir.
Tüm kısıtlamalara ve idarî engellere rağmen, yas yürüyüşüne katılanların sayısı her yıl artmaktadır. Bu yürüyüşlere sadece Çerkesler değil, komşu halklardan Dağıstanlılar, Osetler ve İnguşlar da katılmakta; bu da ortak hafızanın, Kuzey Kafkasya genelinde birleştirici bir potansiyel taşıdığını açıkça göstermektedir.
Bu bağlamda, 22 Mayıs 2025’teki gözaltılar ve benzer etkinliklerin engellenmeye devam edilmesi, vatandaşların haklarının ve kültürel geleneklerine olan saygının ciddi biçimde ihlali anlamına gelmektedir.
Sayın Kazbek Valeryeviç, size Kabardey-Balkar Cumhuriyeti Başkanı ve KBC Anayasası’nın uygulanmasının teminatçısı olarak başvurarak, oluşan duruma müdahale etmenizi ısrarla talep ediyoruz.
Yas yürüyüşüne katılan kişilere yönelik yasa dışı idarî yaptırımlar bağlamında yaşanan son gelişmeler ışığında, bu hukuksuzluklara derhal son verilmesini ve gözaltına alınan tüm bireylerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
Ayrıca, Abhazya Meydanı’nda millî dans etkinliklerinin yeniden başlatılması ve yas yürüyüşü programının ayrılmaz parçaları olan atlı ve yaya yürüyüşlerinin yeniden düzenlenmesinin sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Bu etkinliklerin bölgemiz için derin tarihî ve kültürel anlamları vardır.
Son olarak, bu tür etkinliklere katılan bireylere yönelik her türlü baskı ve takibin önlenmesine yönelik tedbirlerin alınmasının, yurttaşların hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması açısından hayati önem taşıdığını vurgulamak isteriz.
İmzalar:
Maks Şahmurzov – Kabardey-Balkar Bölgesel “Rusya Politik Baskı Kurbanları Derneği” Başkanı
Zaurbek Kozhev – Tarih Bilimleri Adayı
Valeriy Hatajukov – Kabardey-Balkar Bölgesel İnsan Hakları Merkezi Başkanı
Olga Begretova-Efendiyeva – İnsan hakları savunucusu, toplum aktivisti
Ismel Meşev – Toplum aktivisti
Muzarib Bjahov – KBC Onurlu Mimarı
Zaudin Tokov – Ressam
Muhamed Berkhamov – Toplum aktivisti
Alim Pşibiev – Gazeteci, “KBC’de Yapıldı” kanalının genel yayın yönetmeni
Azamet Şormanov – Toplum aktivisti
Timur Aloyev – Tarih Bilimleri Adayı
Osman Jansitov – Tarih Bilimleri Adayı
Zaur Jemuhov – “Jılebze” STK Yönetim Kurulu Başkanı
Tarih: 24.05.2025
Cherkessia.net, 26 Mayıs 2025

