Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Zeremiş'e Zareta:Memleket Şarkıları
19 Aralık 2023 Salı Saat 18:11
Kabardey-Balkar'lı folklorist Zeremiş'e Zareta çoğunluğu Kaberdey bölgesinden olmak üzere tüm Adıge dünyasından derlemiş olduğu 564 şarkıyı sözleri, notaları ve hikayeleri ile birlikte 'Memleket şarkıları' adıyla üç ciltlik kitap halinde yayınlamış. Büyük bir emeğin ürünü olan kitabı Çerkes kültürünün önemli eserlerinden biri olarak kabul edebiliriz.

Kabardey-Balkar'lı folklorist Zeremiş'e Zareta çoğunluğu Kaberdey bölgesinden olmak üzere tüm Adıge dünyasından derlemiş olduğu 564 şarkıyı sözleri, notaları ve hikayeleri ile birlikte "Memleket şarkıları" adıyla üç ciltlik kitap halinde yayınlamış. Büyük bir emeğin ürünü olan kitabı Çerkes kültürünün önemli eserlerinden biri olarak kabul edebiliriz.

Zeremiş'e Zareta kompozitör Haupa Cebrail'in deyimiyle Adıge halkının herbiri yakut ve elmas değerinde dünyaya saçtığı şarkıları bir kolyeye toplayıp önümüze koymuş.


Halk şarkıları geçmişte yazısı olmayan halkların tarih ve yaşamlarını öğrenmek açısından şarkıdan öte bir anlam taşıyor. Şarkıların sonlarında yer alan hikayeleri sayesinde tarihimiz, sosyal yaşantımız, adetlerimiz hakkında önemli bilgilere de ulaşmış oluyoruz.


Kitapta yer alan bazı şarkıların ilginç bulduğum hikayeleri ilgi duyanların okuması için aşağıda yer alıyor.


Bu güzel eseri anadilimizde okur yazar olup şarkılarımıza, tarihimize, sosyal yaşamımıza ilgi duyan herkesin edinmesini öneririm.


Kaşırğe Alihan'ın Ağıtı

"Kaşırğe Alihan'ın ağıtı" 1950 yılında Şorten Askerbi tarafından kayda alındı.Daha önce 1947 yılında yayımlanan " Beçmirze'nin şiir tarzı" adlı kitapçıkta da kısmen yer almıştı.

"Kaşırğe Alihan'ın ağıtı" üzerine İvan Hatıkue şunları söylüyor: Ağıtı yapmak üzere Paş'e Beçmirze görevlendirilir. Paş'e Alihan'ın evinin önündeki küçük bir tepenin üzerinde ağıtı yapmak için uzun süre oturmuştur.B aşlığının iki ucunu eliyle tutmuş  düşünmekte, dudaklarını kıpırdatmaktadır ama ağıtın sözlerini bir türlü kafasında toparlayamamaktadır. Beri tarafta ise Dehenağo'nun söylediği ağıt pencereden duyulmaktadır.Akşama doğru Paş'e evin önünde bekleşenleri yanına çağırır. Oradakiler Paş'enin etrafında toplanırlar. Paş'e, Alihan 'ın ağıtını söylemeye başlar. Ağıt Alihan'ın eşi Dehenağo'nun acısını dile getirir şekilde olmuştur. Kaşırğe'ler ağıt bedeli olarak bir inek iki koyun vermek isterler ama "Acıdan gelen mülkü istemem" diyerek Paş'e kabul etmez.


Şarkının hikayesi:

Olay 1915 yılında Şhalıko köyünde meydana gelmiştir.Bu köyde Adıgeune adlı vork ailesi yaşamaktadır.Kaşırğe'lerde onların kölesidir.Kaşırğe'lerin yaşlısı Alihan arazide çift sürenlere Adıgeune'lerin sürülü tarlasından geçerek yemek götürmüştür."Sürülü tarlayı neden çiğniyorsun" diyerek Alihan Adıgeune Tembulet tarafından tüfekle vurularak öldürülmüştür.


Beçmırze'nin Derdi

Bu şarkı, Paş'e Beçmirze kendi için bestelediği, ilk şarkılarından biridir.


Beçmirze gençliğinde Nic'lerin kızı Bitse'den hoşlanmaktadır ve onu kaçırmaya karar verir.İyi arkadaşı Pşıbiy Şabiyuh'u ile birlikte dut toplamaya giden kızların peşinden atlı olarak çıkarlar.İki atlı genç kızların arasına dalarak Bitse'yi kaçırmak üzere ele geçirirler.Kız gurubunun başında bulunan Şabiyihu'nun annesi feryat ve beddua etmeye başlar.Bu kadın aynı zamanda Beçmirze'nin de süt annesi olduğundan hatırını sayarak kızı bırakır.Aradan zaman geçer, Nic'lerin kızı Bitse yine Beçmirze'ye eş olur ve birlikte on çocuk büyütürler.


Oy Dünya, Benim Kaberdeyim

İç savaş yıllarında (1918) Kaberdey'de iki gurup çatışıyordu. Kızılların önderi Kalmık Betal ve şeriatçıların önderi Kathen Nazir bir taraf,beyazların önderi Mozdok adigesi Serebryakov bir taraftı.Taraflar silahla savaşmanın yanısıra şarkı ilede savaşıyorlardı. Bu şarkının Serebryakov'un birliklerinde yer alan biri tarafından yazılmış olabileceği düşünülüyor. Serebryakov Kaberdey'in tamamını ele geçirdiğinde kimileri gönüllü olarak, kimileri de isteksizce onun birliklerinde yer almışlardı. Serebryakov yenilgiye uğrayıp Kaberdey'i terkedince onun birliğinde gönülsüz yer alanlardan biri "Mozdok'tan getirdiğimiz bize ülkemizi terkettirdi" mısrasını şarkıya koymuş olmalıdır.Böyle denmesinin nedeni Serebryakov'un Mozdok adıgesi olmasıdır.İktidar komünistlerin eline geçtiğinde Kalmık Betal bu şarkının söylenmesini yasaklatmış,insanlar bu şarkıyı unutmuştur.Şarkıyı sonraki yıllarda Astemirey köyünden Çeref Şumehan kayda aldırmıştır.


Şarkıda Kalmık Betal vork soylu Çereflerin kızı ile evlendiği için yerilmektedir.Sovyet iktidarı döneminde Kalmık Betal'ın vork soylu bir kadınla evli olması başına kakılır olmuştur.Bunun üzerine Kalmık Betal vork soylu eşini  bırakmış olduğunu duyurarak Vladikavkaz'a göndermiş,bir zaman Kundetlerin gelini olan bir rus kadınla evlenmiş ve iki kadınlı olarak yaşamıştır.


Şarkıda " Tevuçeş Abu'nun üç karısı var" denmesinin sebebide şudur: Adıgelerde çok eşlilik yoktur.Kadın doğurmuyorsa kocası onu bırakıp başkası ile evlenebilirdi veya karısının rızası ile ikinci bir evlilik yapabilirdi.Tevuçeş Abu bu kurallara uymayarak üç evlilik yaptığı için şarkıya konu olmuştur.


Jambot ile Yakub'un Şarkısı

Vork soylu Jambot ve Yakup kardeşler yine soylu Baresbiy ailesi ile birlikte Balkarya'nın Yukarı Şecem köyünde yaşamaktadırlar.Babaları Alihan mera anlaşmazlığı nedeniyle Baresbiyler tarafından öldürülmüştür.İki kardeş yetişkin yaşa gelince babalarının intikamını alma çabası içine girerler.Köy halkı bu durumdan rahatsız olur ve kardeşlerin köyü terketmelerini isterler.


Kardeşlerin annesi Dışeç ailesinden bir Kaberdey kızıdır.Çocuklarının köylerine kabul edilmesi için Tohtamiş'lere ricada bulunur ve iki kardeş Tohtomişey'de köleleri ile birlikte yaşamaya başlarlar.İki kardeş yabancı olmalarına rağmen burada da rahat durmaz,Tohtomişlerin arazilerini ele geçirmek isterler.Bu yüzden 1857 yılında mahkemelik olurlar.


Yakub iki kardeşin büyuğudür,evli çocukludur.Jambot bekardır.Tohtomiş Anzor ile Tlibeku'ların kızı Negureş'in nikahlarının kıyıldığı eve pencereden girip Negureş'i kaçırır.Bu yüzden iki aile düşman olurlar.


1857 nisan ayında bilinmeyen bir kişi geceleyin Balkar kardeşlerin evlerini yakar.Olaydan iki hafta sonrada bir gece Jambot'u evinden dışarı çağırıp öldürürler.Bu olaylardan dolayı Tohtomişler den kuşku duyulmaktadır.Jambot'un cenazesi Tıjey köyünde toprağa verilir,Yakub da bu köye yerleşir.


17 mart 1859 da Yakub Nalçık'a gelip kale kapısında beklemeye başlar.Kaleden at üstünde çıkan Tohtomiş Anzor'u silahla vurup öldürür ve kaçarken kalede görevli kazaklar peşine düşerler.Yakub mezarlığa girip bir mezar evinden  Kazaklara ateş eder,teslim olmayı kabul etmez.Kazaklar kaleden top getirip mezar evini topla patlatır Yakubu ikiye bölünmüş halde öldürürler.Yakub'un cenazesi Tıjey'de defnedilir.


Negureş te Şecemli mambetlerle birlikte Türkiye'ye göçeder.


Bu olayın şarkısını ceguako Masey Yusup yazmıştır.(Kardeğuş Zeramıku)


Şurdum Pşımahue'nin' Şarkısı

Şurdum Pşımahue prens Hatohuşoko'nun korumasıdır.Prens ile Kuban yöresinde geziye gittiklerinde batı adıgelerinin çar ordusu ile savaşmakta olduklarını görürler.Pşımahue prense " soydaşlarımıza yardım edelim" demişsede prens "atım yorgun" diyerek kabul etmez.Pşımahue atını prense bırakarak kendi savaşçıların arasına karışıp yiğitçe savaşır ve can verir.Bu şarkı yiğit Pşımahue için söylenmiş olup şarkıda prens Hatohuşoko ayıplanmaktadır.


Tram'ın Oğlu Hajumar'ın Şarkısı

Rus çarlığı Kaberdey'i ele geçirdikten sonra Batı Adıgelerine savaş açmıştır.Kaberdey prenslerinin bir kısmı savaşacak gücü kalmadığından yenilgiyi kabul etmiştir ve Rus generallerin kurallarına uyarak yaşamaktadır.Teslim olmayı kabul etmeyen prensler ise  batı adıgeleri ile birlikte savaşmaya devam etmektedir.Kaberdey'deki malı mülkü Rus tarafınca yağmalanan vork soylu Tram Hajumar onlardan biridir.Onun köyü albay Kotsarev'in birliklerince yakılmış,en iyi adıge at cinslerinden kabul edilen "tram" adlı at sürüsüde yağmalanmıştır.Bundan dolayı Kaberdey'i terkedip batı adıgelerinin yanında savaşırken can vermesi üzerine bu şarkı bestelenmiştir.


Kuale Sozerıhe'nin Ağıtı

Olay 1621-1626 yıllarınde meydana gelmiştir.O yıllarda Kaberdey'in büyük prensi Şocenoko Alıcıku'tur.Kaziy'in büyük oğlu Hatohuşoko büyük prensliği ele geçirmek istemektedir.Kaberdey prensleri Hatohuşoko'ya büyük prensliği vermek istemezler.Kendisinin fiziki görünümü öylesine kötüdürki ona toplumu temsil görevi vermeyi uygun bulmazlar.Onun tipi öylesine bozuk olsada bir kaplan gibi atak,bir tilki gibi kurnazdır.Buyük prensliģi ele geçirmek için önce Kundetler ile Tohutamişlerin arasını açıp biribirlerini kırdırıp onları güçsüz duruma getirir.Daha sonra büyük prens Alıcıku ile birlik olup iki merzetey'i biribirine düşürür.Onları elinde tutan Talostenlerden saklanabilenler haricinde hepsini öldürür.Sonra Dığulıbğoy'e hükmeden Tambiylerle birlik olup büyük prens Alıcıku ve ailesi dahil tüm Şocenoko sülalesi erkeklerini öldürürler.Sonrada Jansehu'lere baskın düzenleyip tüm erkeklerini ve hamile kadınlarını öldürúrler.


Kendisine rakip olabilecekleri ortadan kaldırdıktan sonra kalan prensleri büyük presi seçmek üzere toplar.Büyük prenslik için kendi adını dile getiren çıkmayınca siyah yamçısını yere serip üzerine durup kılıcını çeker: "Büyük prensliğe kendini benden daha layık gören varsa çıksın gelsin!"- diyerek meydan okur,Çerkes usulü düelloya çağırır.Orada onu yenebilecek bir prens olmadığından Hatohuşoko büyük prens olur.


Hatohuşoko Jansehu'nun ailesini katlettiği esnada Jansehu'nun en küçük oğlu Şujey Terki kalesinde olduğu için katliamdan kurtulmuş,baba ocağında yaşamını sürdürmektedir.Şujey pehlivanlığına güvenmekte Hatohuşoko'dan korkmamaktadır.Hatohuşoko ise onu nasıl öldüreceğini düşünmeye başlamîştır.


O yıllarda her prensin bir pehlivanı olur ve pehlivanlar vasıtasıylada birbirleri ile rekabet ederlerdi.Prens Şujey'in  Husin Tlabğo ve Şocen Psığo adlı iki pehlivanı vardır.Prens Hatohuşoko'nun pehlivanı olmayıp kendine bir pehlivan aramaktadır.Tambiylerin kölesi olan güçlü insan Kuale Sozerıh'i alıp kendi pehlivanı yapar.


Prens Şujey bu haberi öğrenmiştır.Prens Hatuşoko'nun evinde olmadığı bir günde onun pehlivanını kendi pehlivanı ile güreştirmek ister ve prens evine dönmeden Sozerıh'i alıp götürür.Onu Husin Tlabğo ile gureştirmek isterler.Sozerıh ile Husin teyze çocukları olduğundan Sozerih güreşmek istemez ama prens Şujey'in zoruyla güreşmek zorunda kalır.


Daha güçlü olan Sozerıh'in Husin'i yeneceği anlaşılınca prens Şujey yaklaşıp gizlice kısa kılıcını Sozerıh'in boynuna saplar ve Sozerıh yere yıkılıp can verir.Bu durumu genç bir gelin görmüştür.Husin'in güreşte Sozerıh'e galip gelip öldürdüğü söylenir ve Sozerıh toprağa verilir.


Prens Hatohuşoko evine dönünce olayı öğrenir.İşin içinde  bir bit yeniği olduğunu anlamıştır.İşin doğrusunu öğrenmek için araştırma yaparken olayı görmüş olan genç gelinden doğruyu öğrenir.Sozerıh'in mezarını açtırdığında boğazında kısa kılıcın saplı olduğunu görür.Böylelikle Prens Şujey'i öldürmek için eline fırsat geçmiş olur.


"İki pehlivandan biri diğerini öldürdü diye bizim düşman olmamıza gerek yoktur" diyen Hatohuşoko prens Şujey'i ziyarete gider.İki prens Tetertup denen yere  birlikte gidip biribirlerine düşmanlık yapmayacaklarına dair yemin etmek üzere anlaşırlar.Tetertup'a adamlarıda yanlarında olduğu halde gidip yemin ederler.Dönüşte bugünkü Kışpek köyünün olduğu yere geldiklerinde yemek molası verirler.Prensler adamlarını yiyecek getirmek üzere yakın köylere gönderdiklerinde iki prens yalnız kalırlar.Yamçılarını yere serip uzandıklarında yaşlı ve yorgun olan Prens Şujey uyur.Bu anı bekleyen Hatohuşoko Şujey'in başını kesip iki parçaya ayırır,cesedini aynı yere gömerler.Prens Şujey'in mezarı bugünde aynı yerde durmaktadır.


Sozerıh'in ağıtının kizkardeşi tarafından yapıldığı söylenir.


Kaynak: Çetao İbrahim

Cherkessia.net, 19 Aralık 2023


Bu haber toplam 2434 defa okundu.


Bu habere yorum eklenmemiştir. İlk yorumu siz ekleyin.
Sitemizin hiçbir vakıf, dernek vs. ile ilgisi yoktur. Sitede yayınlanan tüm materyallerin her hakkı saklıdır. Sitemizde yayınlanan yazı ve yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.
Siteden kaynak gösterilmeden yazı kopyalanamaz.
Copyright © Cherkessia.Net 2009 İletişim: info@cherkessia.net