Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Keç-ı Süleyman Yavuz
Tha ve Nartlar (2)
03 Mart 2010 Çarşamba Saat 16:50

Tha yedi günde oluşturdu tüm kâinatı ve canlıları. Yedinci günü sadece kendisine ve Nartlara ayırdığından Nartlar yedi rakamını o gün bugündür çok önemserler.

Tha'nın ezeli ve ebedi olduğuna anladıklarından Tha için zaman kavramının olmayacağı sonucunu çıkardılar. Yedinci günde Nartlar oluştuğundan, kendilerinin sayısal değerleri oluşturabileceğini kavradılar. Tha’nın Nartlara verdiği önemin gereği şükran anlamında yedinin ilk gününü Tha’ya verdiler. Adına “Thamafe” dediler.

Yediye ''blı'' dediler ve haftanın Tha’dan sonra gelen günü ''bılışha'' yani insanın ilk günü oldu. Bugünkü takvimde “bılışha” her ne kadar genel kabulde pazartesiyi ifade etse de geçmişte böyle değildi. ”Thamafe” işin gerçeğinde inancın birinde pazar gününü, inancın diğerinde ise cumayı ifade eder.

Ayrıca yedinin karşılığı olan ''blı'' o denli önemlidir ki yedinci günde olan Nartlar ilk seslerde ''ğe''ünlemi ile topluluğu ifade ettiler. Kendilerini diğer canlılardan ayıran ''bılağe''kelimesini türettiler. Yedinci günde olan Nartlara mahsus yakın, hısım, akraba anlamına gelir. Bılağeler yedinci gün olan topluluğu kasteder.

Tabii ki bu kavramlar ilk ses türetmelerinin devamında, sonradan olan isimlendirmelerdir. Öncesinde doğadaki sesleri taklit ederek iletişim kurmaya başladılar.

Nartlar önce kendi aralarında iletişim kurabilme, ortak ses yaratabilme gayretlerine düştüler. İlk ürettikleri sayılabilecek''wo''ünlemidir. Sen anlamına daha sonraları gelmiştir. Kendi dışındakileri uyarma ünlemiydi “woooo.”

Yağmuru tanıdılar ve taklit ettiler sesini. ''Woşx'' dediler yağmur yağarken çıkardığı sesi taklit ederek. Dışarıda yağış var anlamına gelen ilk uyarı sesi ''wo'' ya yağmurun sesi “şşışış “ ekleyerek taklit, ünlem ve yağmurun çıkardığı ses ile ''woşx'' türedi.

Kar yağdı. Yağmurun sessizi olduğundan karın yağış biçimini yumuşattılar adına ''wos'' dediler. Hey dışarıda kar yağıyor anlamında ''wooo''uyarıcı ünlemi “sısıs “sessizliği ile birleşince ''wos'' çıktı ortaya. Hatta anne, baba, ata kavramları tabiatın sesinden sonra türediğinden, daha sonraları kardan adama''wosdade''dediler. Rüzgâr ve fırtınayı tanıdılar. Rüzgârın çıkardığı sesi taklit ettiler''jıbğa'' dediler. Bu süreçler çok uzun süreçlerdir. Bir yandan da doğayı ve doğadaki canlıları keşfetmekteydiler.

Yıldırım gökyüzünden yer yüzüne bir yılan hızı ve kıvraklığı ile düştüğünden Nartlar yağmurun arasından yılan gibi kıvrılıp yerin altına dalan parlaklığı yılana benzettiler. Ondan olsa gerek yağmurun akış sesini taklit ederek yağışın “şışı” sesini aniden düşen yıldırımla birleştirerek “şıble “ dediler. Yağmurun içinden gelen aniden vuran yılan benzetmesi.

Birbirlerine isim takmayı bilemediklerinden ilk dönemlerde birbirilerine seslenirken sadece ''ha'' sesi ile dikkat çekmeye çalıştılar. Çok uzun bir evrimden sonra” Hanuh, Hatuh, Haçuh “gibi ilk, genelden özele isimleri türettiler. Torunları Hattiler ise bolca kullandı bu isimleri. İkinci kişiyi temsil ettiğinden seslenme ünlemi ''ha'' yani insanı temsil ettiğinden devamında kendilerini yaratana, bizi yaratan var eden ilerimizdeki ötemizdeki anlamında ''T'ı' ünlemi ile ulaşılamayan insan üstü anlamına gelen yaratıcımız Tha dediler.

İlk ateşle tanıştıklarında canları yandığından''ğa'' sesinin uzun hali çıkmış can havli bağırtılarından ve devamında takliti çıktı ortaya ve sıcaklığın timsali ğa oldu. İlk isimsiz sıcaklık olan güneşeTha’ya erişemedikleri gibi erişilmez olduğunda “Tığa” dediler.”Ğamafe” yaz ayının adı oldu. Pişir anlamında ''ğave''dediler.

Ekmeğe “haluğ “yani insan için lokma, çorbaya “hanthups” insan için sulu yiyecek mezarlığa “hadalhe” insanın defnedildiği yer gibi ''ha''lı çok fazla isim ve sıfat ürettiler. Mesela canlılar çürümeye başlayınca kurtlar oluşur bunu da gözlemleyip “habluğ” u türemişlerdir.

Kuzuyu evcileştirdiler, sesini taklit ederek ''melı'' dediler. Sığırı tanıdılar ''çemı''dediler sesini takliten. Süt sağmayı öğrendiklerinde memeden sağılan sütün şırıltısını taklit edip “ş'e “yani şır şırı kısaltıp “ş'e “şeklinde dillerine kattılar sütü. Yumurtaların üstüne yatmaya hazırlanan anaç tavuk “kuur kur” diye gezdiğinden buna da “ketkurt “dediler.

Yeryüzünde ata saygı duyan onu incitmeyen tek halk olmuşlardır. Atları diğer bireylerden farksızdır. Ata yapılan saygısızlık insana yapılanla eşdeğerdedir. Hatta kardeş bildiler atı ''şı''dediler kardeş anlamına gelen. Sanki “sı-şi-nahıj” ya da “sı-şı-nahıç “der gibi.

***

Devam edecek demeden önce Tha ve Nartlar 1 ile başlayan, Tha ve Nartlar 2 ile devam eden ve de devam edecek olan ''tıhıdej'' denemesi paylaşımımı okuduktan sonra kimilerinin kafası karışabilir.

Karışmasın!

Sizlere var oluş sürecinde tahminim ettiğim olabilecekler öngörüsüdür ve devamında olduğunu düşündüklerimdir. Yol haritamızda günümüze kadar ulaşan sesler ve ünlemleri sunmaya çalışıyorum.

Henüz dünkü tarihtir, Mustafa Kemal-Atatürk-Kemalizm kavramları. Buyurun, içine atıldığımız çapraz ateşe! Mustafa Kemal ayrı bir kimlik. Atatürk ayrı bir kimlik. Atatürkizm denmesi gereken nihai sonuca Kemalizm denildi. Bunun bir diğer adı, insanların çapraz ateşe tutulmasıdır. Bu mantalitenin bizlere yansıyan kısmında ise Adığağe ve Xabze lazımlığa çevrilmiştir Kemalizm misali.

İşine nasıl geliyorsa ihtiyaç duyduğunda yap içine. Devamında ise salla gitsin lazımlığın içindekini herhangi bir yöne. Kime nereye değerse değsin pislik.

Hiç değilse ben öylesine sallamıyorum.


Bu yazı toplam 2847 defa okundu.





Bu yazıya yorum eklenmemiştir.
Sitemizin hiçbir vakıf, dernek vs. ile ilgisi yoktur. Sitede yayınlanan tüm materyallerin her hakkı saklıdır. Sitemizde yayınlanan yazı ve yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.
Siteden kaynak gösterilmeden yazı kopyalanamaz.
Copyright © Cherkessia.Net 2009 İletişim: info@cherkessia.net