Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Kube Nurhan Fidan
Hağur Turan Akın'ın Anlamsız Deportunun Anlamı
26 Temmuz 2024 Cuma Saat 15:10

Bir hafta önce Adıgey'de vefat eden ve dağ yürüyüşü organizasyonları ile de tanınan Duğ Miraç'ın anısına gelenekselleştirilmeye çalışılan ilk yürüyüşün katılımcısı Rusya-Stavropol havaalanından deport edildi.


Şimdi aklımıza gelecek ilk soru şu olabilir. Turan Akın bir Rusya muhalifi miydi veya Çerkes sosyopolitik çalışmaları olan bir aktivist mi? Hayır değil.


Dış ticaret uzmanı, gençlere kendi profesyonel uğraşısı konusunda mentörlük  yapan bir Çerkes. Defalarca Çerkesya cumhuriyetlerine gitmiş, ticari network'ü önemseyen, ihracat seminerleri vermiş mobilize bir Çerkes. Bu kadar.


Peki bunca steril (!) işinde gücünde bir Çerkes neden Stavropol havaalanında 3 gece kitli, demir parmaklıklı odada tutularak bugün öğlen Antalya uçağı ile deport edildi.


Öte yandan bugün yine sabah saatlerinde 1. Dug Miraç Yürüyüşü Maykop- Guzerıpl- Soçi güzergahlı olarak 15 kişilik bir grupla start aldı. Yolları açık olsun, sağlıkla gidip gelsinler. 


Yaptıkları yürüyüş sadece bir doğa aktivitesi değil bu saatten sonra, Çerkesya dağlarının Çerkeslerin olduğunun ayak izini tescil etmek. Bu yönüyle sosyopolitik çalışmalardan daha az değerli değil, blakis bugün için Maykop sakini repetriantların ve diğer katılımcıların yapabileceği en pratik itiraz.


Bu yönüyle bakarsak Hağur Turan Akın'ın deport meselesini daha iyi anlayabiliriz sanırım. 


Düşünsenize her yıl gelenekselleşmiş bir Duğ Miraç Çerkes dağları yürüyüşünün Çerkes bayrakları ile onlarca, belki yüzlerce kişi ile yapılması ihtimalini.


Mazallah bu yürüyüşler ya gelenekselleşir de küresel Çerkes dünyasının farklı ülkelerden gelen Çerkeslerinin rotası haline gelirse? 


İşte Moskova'nın işine gelmeyen, bu ihtimalin gerçek olmasıdır.  Bunun için sosyopolitik hiçbir çalışması olmayan Turan Akın'ı bile sakıncalı bulmaktır.  2031 e kadar giriş yasağı koymaktır.


Küresel Çerkes dünyası bu tarihi bir kenara not etmelidir. Turan Akın'ın bu yürüyüşün organizasyonuna çabalarken deport edilmesi utanç vericidir. 


Yürüyüşün yaşanan bütün alçak basınca rağmen demoralize olmadan yapılabilmesi ise sessiz bir başarıdır.


Bu yürüyüşün büyüyerek her sene devam etmesi, küresel Çerkes varlığının baskılara papuç bırakmadan gerekli mobilizasyonu yapabileceğinin de canlı örneği olacak.


Zira 2024 te bile farklı ülkelerden Çerkeslerin bir araya gelip Çerkesya cumhuriyetlerinde ''bir şey'' yapabilmelerini sakıncalı gören, konversiyon sendromundan muzdarip bir zihniyetle muhatabız.


Not: ''Çerkesler İnsanlığa Ne Kattı'' Meselesi (2) yazısı daha sonra yayınlanacak. Güncel bir gelişme olduğu için bu konu yayındadır.


Bu yazı toplam 3472 defa okundu.





Admın 2

23 Temmuz 2024 tarihinde başladığım Maykop ziyaretim bildiğiniz üzere Rusya Federasyonu Stavropol Havalimanında deport edilmem ile sonuçlanmıştır. RF Federal Güvenlik Servisi tarafından 16.06.2031 tarihine kadar verilen deport kararının varlığını Stavropol Havaalanına giriş yaparken öğrendim. Bu süreçte hem benim için endişelenen dostlarıma, hem de sosyal medyada yapılan birbirinden farklı yorumlara açıklık getirmek ve ayrıca desteğini gösteren kişi ile kurumlara teşekkürlerimi sunmak adına kısa bir açıklama yapmak istiyorum.

Öncelikle bugüne kadar Kafkas Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulunda fiilen görev aldığım dönemler de dahil olmak üzere Anavatana yapmış olduğum onlarca ziyaretimde her hangi bir sorun yaşamadığımı, bu sebeple de 23 Temmuz tarihinde başlayan gezinin bir parçası olma konusunda tereddüt yaşamadığımı belirtmek isterim.

Bir çoğunuzun yine sosyal medya aracılığı ile haberdar olduğu üzere Kafkasya ve Türkiye’deki bir grup arkadaşımla Fışt Dağı yürüyüşünü organize ettik. Bizler için duygusal anlamlar içeren bu etkinliğe mümkün olan en fazla katılımı sağlamak amacıyla da , haftalar öncesinden çeşitli platformlarda etkinlik hakkında defalarca duyurularda bulunduk. Yani söz konusu yürüyüş rotası , yapılış amacı , katılımcılar vs. gibi tüm bilgiler sosyal medya ve değişik mesaj grupları vasıtası ile pek çok kez paylaşılmış olup , gerek Türkiye gerekse Anavatan’da konuya ilgi duyan kişilerin haberdar olduğu bir etkinlikti. Bu süreçte ,söz konusu etkinliğin yapılmasından veya etkinlik katılımcılarının şahsından kaynaklı bir huzursuzluğun bulunduğuna, böyle bir girişimin Kafkasya’da hoş karşılanmadığına dair hiçbir bilgi ve geri bildirim yapılmamış, aksine son derece olumlu mesajlar iletilmiştir.

Öten yandan bizim için son derece anlamlı olan bu yolculuğa hazırlanırken bizi bu organizasyona davet eden Adığey Koordinatörü Sayın Duğ Miraç’ın ani vefatı hepimizi derinden yaralamıştır. Yaşanan elim kayıp üzerine konu grup olarak değerlendirilmiş, nihayetinde Rahmetli Duğ Miraç’ın anısına programa devam etmenin ve organizasyonun her yıl “Duğ Miraç Yürüyüşü” adı altında gelenekselleştirilmesinin daha anlamlı olacağı sonucuna ulaşılmıştır.

Bu duygularla başladığım seyahatim 23 Temmuz 2024 tarihinde Stavropol Havalimanında deport edildiğimi öğrenmem ile sonuçlanmış , deport edilmek üzere gözetim altına alınmamdan Türkiye’ye iade edildiğim 27 Temmuz 2024 tarihine kadar geçen süre zarfında deport gerekçem hakkında tarafıma somut hiçbir açıklama yapılmamış, hatta rutin sorgulama işlemi dahi gerçekleştirilmemiştir. Bu nedenle de deport kararının olası sebepleri hakkında ipucu niteliğinde de olsa bilgi edinmem mümkün olmamıştır.

Gözetim altında tutulduğum süre boyunca, deport işleminin kaldırılması, kaldırılmayacak ise iade sürecinin ivedilikle gerçekleştirilmesi ve deport kararının gerekçesini öğrenmek için kurumlarımız ve dostlarımız yoğun bir çaba harcamış, ancak tüm girişimlerimize rağmen deport nedenim hakkında açık ve net bir bilgi elde etme imkanımız olmamıştır. Yukarıda açıkladığım üzere rutin sorgulama işlemi bile yapılmadığından muhtemel ipuçları hakkında da bile bir öngörüye ulaşılamamıştır.

Ancak deport kararının 2031 yılına kadar verilmesi ve bazı kanallardan gelen bilgiler de -sebebi açıklanmamakla birlikte- 14 kişilik bir listede adımın geçtiğinin ifade edilmesi karşısında, deport işlemimin bürokratik bir eksiklik ya da bireysel bir eylemimden vs.’den kaynaklanmadığını düşünmekteyim.

Sebebi her ne olursa olsun hakkımdaki deport kararının kaldırılması ve - yapacağım başvurular sonuçsuz kalacak olsa bile - devam eden itiraz süreçlerinde deport gerekçemi öğrenebilmek için gerek idari gerekse hukuki yollara başvuracağımı belirtmek isterim.

Hakkımdaki deport kararı iptal edilmediği takdirde, Anavatanıma yaklaşık 7 yıl boyunca giremeyecek olmanın bende yaratacağı manevi yıkımın boyutlarını dostlarım tahmin edeceklerdir.

Gözetim altında bulunduğum süre boyunca, ailemin ve çözüm üretmeye çalışan dostlarımızın ilk önceliği deport kararının kaldırılması veya iade sürecinin bir an önce gerçekleşmesi yönünde çaba sarf etmek olmuştur. Kısaca olayın en başından bu güne kadar tarafımıza resmi hiçbir açıklama yapılmadığından alınan çeşitli duyumlar net olarak teyit ettirilemediğinden polemiklere veya yanlış anlaşılmalara sebebiyet verilmemesi için deport gerekçesi hakkında bir beyanda bulunmamış/bulunulamamıştır.

Bu konunun çözümü için ilk andan itibaren harekete geçen;

TBMM Türkiye-Rusya Dostluk Grubu Başkanı Sn.Murat BAYBATUR’a,

Türkiye Cumhuriyeti Moskova Büyükelçimiz Sn.Tanju Bilgiç’e,

Krasnodar Başkonsolosu Sn.Metin ÖZKAN’a

Kafkas Dernekleri Feredasyonu Genel Başkanı Sn. Ünal ULUÇAY’a,

Bu süreçte beni ve endişe ile haber bekleyen ailemi yalnız bırakmayan, destek olup iyi niyetlerini ileten, gerek Türkiye gerekse Kuzey Kafkasya Cumhuriyetleri’ndeki bürokratik bağlantılarını harekete geçirip çözüm sunmak için çaba sarf eden tüm dostlarımıza ailem ve kendi adıma teşekkür ediyorum.

Saygılarımla,

Turan AKIN

29 Temmuz 2024 Pazartesi Saat 18:32
Turan Akın

Yazı için çok teşekkürler 🙏

27 Temmuz 2024 Cumartesi Saat 23:55
DÇB sever/ Gökhan

DÇB ile diplomasi çevirenler nerdeymiş Turan Akın 3 gün havaalanında hapisken.

Demek ki neymiş, istediklerini yaparlar, DÇB de bir halt edemezmiş, diplomasileri de.

27 Temmuz 2024 Cumartesi Saat 23:46
Sitemizin hiçbir vakıf, dernek vs. ile ilgisi yoktur. Sitede yayınlanan tüm materyallerin her hakkı saklıdır. Sitemizde yayınlanan yazı ve yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.
Siteden kaynak gösterilmeden yazı kopyalanamaz.
Copyright © Cherkessia.Net 2009 İletişim: info@cherkessia.net