Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Çerkes Soykırımının Tanınması İçin Ukrayna Parlamentosu'na Başvuru Yapıldı!
15 Şubat 2023 Çarşamba Saat 16:08
18. ve 19. yüzyılda Çarlık Rusya'sı tarafından gerçekleştirilen Çerkes Soykırımı'nın tanınması amacıyla Ukrayna Parlamento'suna (Verkhovna Rada) başvuru yapıldı.

 

18. ve 19. yüzyılda Çarlık Rusya'sı tarafından gerçekleştirilen Çerkes Soykırımı'nın tanınması amacıyla Ukrayna Parlamento'suna (Verkhovna Rada) başvuru yapıldı. 

Kime: Verkhovna Rada of Ukraine 

5, Hrushevsky Street 

Lypky, Kyiv, Ukraine

 

10 Şubat 2023                                       

 

Başvuru Konusu: Rus İmparatorluğu Tarafından İşlenen Çerkes Soykırımının Tanınması Talebi.

 

18. ve 19. yüzyıllarda Rus İmparatorluğu Çerkeslerin büyük çoğunluğunu yok etmiş ve Çerkes halkına karşı, anavatanımız olan Çerkesya’yı ele geçirmeyi hedefleyen sistematik bir soykırım uygulamıştır. Hayatta kalanlar kitlesel olarak sınır dışı edilmiş, sürgüne gönderilmiş ve Rus İmparatorluğu'nun planladığı gibi binlerce insan yollarda hayatını kaybetmiştir. Rus İmparatorluğu, “Çerkesleri değil Çerkeslere ait olan toprakları” istiyordu. 1864’ten sonra tehcirler farklı gerekçelerle ve farklı kisveler altında devam etmiş, az sayıdaki soydaşımıza da anavatanlarını terk etmeleri için her türlü baskı uygulanmıştır. Bu üzücü olaylar, görgü tanıkları tarafından kayıt altına alınmış olup, devlet arşivlerinde muhafaza edilen ve bu olayları kaydeden tarihi belgelerin bir kısmı da yayınlanmıştır. 

 

Bugün Çerkes nüfusunun sadece onda biri, yaklaşık 700.000 kişi, tarihi Çerkesya'nın ancak küçük bir parçası olarak tanımlanabilecek parçalanmış ve dağınık bir bölgede yaşıyor. Çerkes halkı, tek bir ulus olmasına rağmen, sanki farklı uluslardanmış gibi, Sovyet yönetimi ve onun devamı olan Rusya Federasyonu yönetimi tarafından farklı siyasi yapılar, farklı isimler altında ve birbirlerinden izole edilmiş olarak yaşamaya mahkûm edilmiştir.

 

Çerkes Soykırımı ve Sürgünü yüzünden Çerkeslerin %90’ı anavatanlarının dışında, dünyanın dört bir yanında, elliden fazla ülkeye dağılmış olarak yaşıyor. Sürgündeki Çerkesler, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’nin en temel insan hakkı olarak tanımladığı “yerli halkın kendi ülkesiyle temas kurma hakkından” mahrum bırakılıyor. Rusya Federasyonu, sürgündeki Çerkeslerin acil insani amaçlarla bile anavatanlarına dönmelerine izin vermeyi reddetmektedir. Suriye'de devam eden yoğun savaşta rakip taraflar arasındaki çatışmaların ortasında kalan ve bu iç savaşın tüm sancılarını yaşayan Çerkeslerin hayati tehlike nedeniyle kendi ülkelerine dönme istekleri cevapsız bırakılmakta ve Rusya Federasyonu tarafından görmezden gelinmektedir.

 

Ayrıca “Çerkes Sorunu” konusunda görüşlerini tamamen demokratik, yasal ve barışçıl yollarla ifade eden aktivistler gözaltına alınmış, taciz edilmiş, açık ve örtülü tehditlerle baskı altına alınmıştır. Bu haksız tutum, Rusya Federasyonu tarafından farklı biçimlerde halen sürdürülmektedir. Kabardey-Balkar Cumhuriyeti Parlamentosu (7 Şubat 1992 tarih ve №977–XII-B sayılı kararı ile) ve Adıgey Cumhuriyeti Parlamentosu (29 Nisan 1996 tarih ve 64-1 sayılı kararı ile), 101 yıllık Rus-Çerkes Savaşı sırasında Rus Çarlığının Çerkes Soykırımı yaptığını kabul etmiştir. Her iki Cumhuriyet de Çerkes Soykırımını kınamış ve Rusya Federasyonu'nun Çerkes Soykırımını kabul etmesini talep etmiştir.

 

Gürcistan, Çerkes Halkının talebi üzerine parlamentosunda 20 Mayıs 2011 tarihinde aldığı kararla Çerkes Soykırımını tanıyan ilk Birleşmiş Milletler üyesi ülke olmuştur. Gürcistan Parlamentosu’nun aldığı bu karara göre, 1763-1864 yılları arasındaki savaş sırasında Rus İmparatorluğu, Çerkeslere karşı Etnik Temizlik politikası uygulamış ve Çerkeslerin anavatanına başka bir etnik grubu (Rus nüfusunu) yerleştirmiştir. Bağımsız gözlemcilere göre Çarlık Rusyası, Çerkes sivilleri cezalandırmayı amaçlayan barbarca askeri faaliyetler başlatmış ve Çerkes nüfusunun büyük bir bölümünü tamamen yok etmiştir. Acımasızca planlanmış bu süreçte Çarlık Rusya'sının kasten yarattığı kıtlık ve bulaşıcı hastalıklar sivil nüfusun yok olmasına neden olmuştur.

 

Gürcistan Parlamentosu, 18 Ekim 1907 tarihli No. IV Lahey Anlaşması ve 1948 tarihli Soykırım Suçlarının Önlenmesi ve Cezalandırılmasına Dair Anlaşma uyarınca Çerkeslere karşı yürütülen eylemleri soykırım olarak ilan etmiştir. Çerkes Sorunu konusunda Rusya İmparatorluğu ile 21. yüzyılda aynı argümanlarla hareket eden Rusya Federasyonu, Ukrayna’yı işgal ederek her bakımdan aynı tavrı sergilemektedir. Eski düşünce tarzı ve eski dünya alışkanlığı olduğu düşünülen “işgal yoluyla toprak fethi,” Rusya Federasyonu tarafından modern dünyaya taşınmış ve bu durum tüm dünyayı daha da şaşkına çevirmiştir. Rusya Federasyonu tüm dünyanın gözü önünde kanlı ve barbarca saldırılarla önce bağımsız devletlerin topraklarında hibrit ve vekalet savaşları yürütmekte, başarısız olduğunda doğrudan savaş ve işgale başvurmaktadır.

 

Bugün Rusya Federasyonu, birçok gencin hayatını kaybettiği Ukrayna cephesine Çerkesleri zorla göndermektedir. Aileleri, bu gençlerin Rusya'nın yürüttüğü bu hukuksuz savaşta kullanılmaması için birçok protesto eylemi düzenlemişse de bu sonucun önüne geçememiştir. Çerkes gençlerinin Ukrayna cephesine ölüme gönderilmesi Rusya'nın soykırım politikasının modern yöntemlerle sürdürüldüğünü göstermektedir. Bu yöntem aynı zamanda Çerkes ve Ukrayna halkları arasında düşmanlık yaratmayı da amaçlamaktadır.

 

Çerkes Ulusu olarak Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü saldırı savaşını şiddetle kınıyoruz. Anavatanımızın 1864 yılında Rus Çarlığı tarafından işgali ile Ukrayna’nın bazı bölgelerinin Rusya Federasyonu tarafından işgali arasında hiçbir fark olmadığına inanıyoruz. Anavatanı Rus İmparatorluğu tarafından işgal edilmiş bir halk olarak Ukrayna Hükümeti’nin ve Ukraynalıların haklı mücadelesini destekliyoruz. Bu bakımdan Ukrayna Hükümeti ve halkıyla dayanışma Çerkes Halkı için son derece büyük önem arz etmektedir.

 

Bu nedenlerden dolayı, Ukrayna Parlamentosu'ndan, Çarlık Rusyası tarafından gerçekleştirilen Çerkes Soykırımını tanımasını talep ediyoruz. Ayrıca Ukrayna halkından Birleşmiş Milletler Dekolonizasyon Kararı çerçevesinde ulusumuzu Rus zulmünden kurtarmayı ve bağımsız bir devleti yeniden kurmayı hedefleyen Çerkes mücadelesine destek vermeye çağırıyoruz.

 

Saygılarımızla,

 

Kenan KAPLAN

Birleşik Çerkesya Konseyi Genel Başkanı

 

Ibragim YAGAN

Birleşik Çerkesya Konseyi Genel Başkan Yrd.

 

Selçuk BAĞLAR

Birleşik Çerkesya Konseyi Genel Başkan Yrd.

 

Dr. Mustafa CANBEK

Birleşik Çerkesya Konseyi Genel Sekreteri.

 

***

Subject of Appeal: A Request for Recognizing the Circassian Genocide committed by the Tsarist Russian Empire.

 

In the 18th and 19th centuries, the Russian Empire systematically conducted a genocide against the Circassian people, which targeted to take over the Circassia, our homeland, by exterminating a significant majority of Circassians. Those who survived were deported and exiled as a whole, and as planned by the Russian Empire, thousands of people died on the roads. 

 

Russian Empire desired only “the land that belonged to Circassians, not the Circassians themselves.” After 1864, the deportations continued for different reasons and under different disguises, and every kind of pressure was applied to our few kinsmen to leave their homelandas well. These sad events were recorded by eyewitnesses, and the relevant historical documents, some of which have been published, are preserved in the state archives.

 

Today, only one tenth of the Circassian population, about 700,000 people, live in afragmented and dispersed territory that can only be described as a small part of historical Circassia. Although Circassian people are a single nation, they were condemned to live inseparate political settlements, under different names, and isolated from each other by the Soviet administration and its successor, the Russian Federation administration, as if they were different nationalities. 

 

Currently, due to the Circassian Genocide and Exile, the 90% of the Circassians live outside their homeland, scattered in more than fifty countries all around the world. Circassians inexile are deprived of the “indigenous people's right to contact their own country,” which isdefined as the most basic human right by the Human Rights Convention. The Russian Federation refuses to allow the Circassians in exile to return to their homeland, even for urgent humanitarian purposes. The desire of the Circassians in Syria, who are in the middle of the conflicts between the rival parties in the ongoing intense war and who are experiencing all the pains of this civil war, to return to their own country due to the life-threatening danger is left unanswered and ignored by the Russian Federation.

 

In addition, activists who expressed their opinions on the "Circassian Question" in completely democratic, legal, and peaceful ways were detained, harassed, and put under pressure with open and covert threats. This unfair attitude is still maintained by the Russian Federation in different forms. The Parliament of the Republic of Kabardino-Balkaria (with its decision,dated 7 February 1992 and numbered №977–XII-B), and the Parliament of the Republic of Adygea (with its decision dated April 29, 1996, and numbered 64-1), recognized the Genocide, conducted during the 101-year Russian-Circassian War. They condemned the Circassian Genocide and demanded that the Russian Federation recognize the Circassian Genocide.

 

Georgia became the first member of the United Nations to recognize the Circassian Genocide, with the decision taken in its parliament on 20 May 2011, at the request of the Circassian People. According to this decision taken by the Georgian Parliament, during the war between 1763-1864, the Russian Empire implemented a policy of Ethnic Cleansing against the Circassians and settled another ethnic group (the Russian population) in the homeland of the Circassians. According to independent observers, Tsarist Russia launched barbaric military activities aimed at punishing Circassian civilians, completely exterminating a large part of the population in Circassia. In this brutally planned process, the famine and contagious diseases deliberately created by Tsarist Russia caused the destruction of the civilian population.

 

The Georgian Parliament declared acts committed against Circassians as genocide in accordance with the Hague Agreement No. IV of October 18, 1907 and the Treaty on the Prevention and Punishment of Genocide Crimes of 1948. It has been revealed that the Russian Federation, which acts with the same arguments as the Russian Empire on the Circassian

 

Question even in the 21st century, exhibits the same attitude in all respects with its invasion of Ukraine. The old- world habit of "conquest of land by occupation", which is thought to be an old way of thinking, was carried to the modern world by the Russian Federation and this situation shocked the whole world even more. The Russian Federation first organizes hybrid and proxy wars on the territory of independent states with bloody and barbaric attacks in front of the whole world, and when it fails, it directly resorts to war and occupation.

 

Today, the Russian Federation is forcibly sending the Circassians to the Ukrainian front, where many young people lost their lives. Their families organized many protests to prevent these young people from being used in this illegal war waged by Russia, but they could not prevent this result. The fact that the Circassian youth was sent to the Ukrainian front to their absolute death shows that the Russian policy of genocide is being continued with modern methods. This method also aims to create hostility between the Circassian and Ukrainian peoples.

 

As the Circassian Nation, we strongly condemn Russia’s war of aggression against Ukraine. We believe that there is no difference between the occupation of our homeland by the Russian Empire in 1864 and the occupation of parts of Ukraine by the Russian Federation. As a people whose country was occupied by the Russian Empire, we support the Ukrainian Government and the Ukrainians in their just struggle. In this respect, solidarity with the UkrainianGovernment and its people is extremely important for the Circassian People.

 

For the reasons indicated, we request your dignitaries of Ukraine to recognize the Circassian Genocide committed by the Tsarist Russian Empire. In addition, we ask the Ukrainian people to support the Circassian struggle, which aims to liberate our nation from Russian oppression and to re-establish an independent state within the framework of the United Nations Decolonization Resolution.

 

Respectfully

 

Kenan KAPLAN 

Chairman of the Council of United Circassia. 

 

Ibragim YAGAN 

Vice Chairman of the Council of United Circassia.

 

Selçuk BAĞLAR 

Vice Chairman of the Council of United Circassia. 

 

Dr. Mustafa CANBEK 

Secretary General of the Council of United Circassia.

 

Kaynak:https://united-circassia.org/basin/11subat-duyuru?fbclid=IwAR0fDCN1I9jiK81WLxVDNl8pquSTmkBSzRUj04FRJvD3EbZfdU-5nMrc7Qk

 

Cherkessia.net, 16 Şubat 2023


Bu haber toplam 1896 defa okundu.


Bu habere yorum eklenmemiştir. İlk yorumu siz ekleyin.
Sitemizin hiçbir vakıf, dernek vs. ile ilgisi yoktur. Sitede yayınlanan tüm materyallerin her hakkı saklıdır. Sitemizde yayınlanan yazı ve yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.
Siteden kaynak gösterilmeden yazı kopyalanamaz.
Copyright © Cherkessia.Net 2009 İletişim: info@cherkessia.net