Yarym-Agayev, Putin'in Ukrayna'daki savaşının birinci dünya savaşı'ndan daha Anlamsız olduğunu söylüyor.

I. Dünya Savaşı'nın modern zamanların en anlamsız çatışması olduğu konusunda neredeyse evrensel bir fikir birliği var, diyor Yury Yarym-Agayev; ama aslında, Putin'in Ukrayna'daki savaşı, ilan edilen hedeflerin hiçbirinin gerçek olmadığı ve gerçek hedeflerine ulaşılamayacağı için bir asır önceki savaştan bile daha anlamsız.

1980 yılında Amerika Birleşik Devletleri'ne göç eden ve Stanford ve MIT'de fizikçiolarak çalışan Moskova Helsinki Grubu'nun eski üyesi, bugüne kadar Rusya hakkında yorum yapmaktan kaçındı. Ancak Ukrayna'daki savaşın onu sessizliğini sona erdirmeye zorladığını söylüyor. (wow-press.com/u-vojny-net-celi-tolko-putin/?amp=1)

Yarym-Agayev, Kremlin'in bu savaşın gerekçesi olarak ilan ettiği tüm hedefler “ya tamamen icat edilmiştir ya da ilkesel olarak gerçekleştirilemez” diyor. “Bölücüler, soykırım yapan neo-Naziler veya savunmaya muhtaç masum kurbanlar yoktu. NATO'dan Rusya'ya veya

Ukraynalı yetkililerden Donbass'a veya Rusça konuşan nüfusa yönelik herhangi bir tehdit yoktu. ”Böylelikle, “bu savaş sadece kanun dışı değil, aynı zamanda tamamen anlamsızdır.”  Ve bu ayrıca Putin'in savaşının; yani Ukrayna demokrasisini yok ederek ve demokrasiye karşı olan savaşının bir parçası olarak vatanında baskıyı arttırdığı, kendi gücü için verdiği bu mücadelenin gerçek fakat beyan edilmemiş hedefleri için bile geçerlidir.

Eski insan hakları aktivisti “Putin, Ukrayna demokrasisinin gelişimini kendi yönetimine yönelik başlıca tehdit olarak görüyor ve gücünü kuvvetlendirmeden, yaşamının ana hedefine, ülkede ve aslında tüm dünyada özgürlüklerin bastırılmasına başarıyla ulaşamadı.” diyor.

"Maalesef çoğu durumda bir süreliğine de olsa başarılı oldu. Ne mutlu ki, Karadağ ve Bulgaristan'da olduğu gibi girişimlerinin bir kısmı başarısız oldu; ama asıl başarısızlık Ukrayna'da oldu.” Tüm çabalarına rağmen, oradaki ve dünyadaki “demokratik süreçler”, özellikle Rusya'nın kendisine yakın bölgelerde “gelişmeye devam ediyor”.

Putin, Ukrayna'nın Kırım'ını ilhak ederek ve Donbass'ı istila ederek Ukrayna'nın sürecini yavaşlatmayı başardı, ancak durduramadı. Ve sonuç olarak, Yarym-Agayev, Ermenistan, Belarus (Beyaz Rusya), Kazakistan ve hepsinden önemlisi Ukrayna ve Rusya'daki demokratik güçlerin “bir köşeye sıkıştırıldığını” ve “düşmanlarla çevrili olduğunu” hissetmeye başladığını söylüyor.

Putin, Ukrayna'yı istila ederken bir taşla iki kuş vurmaya karar verdi: Ukrayna demokrasisini devirmek, iktidara yönelik tehdidi ortadan kaldırmak ve bunu popülaritesini arttırmak ve gücüne güç katmak için hızlı bir şekilde yapmak. Yani o, Kırım kumarını tekrarlayabileceği sonucuna vardı ama şimdi zaten bir bütün olarak Ukrayna düzeyinde. ”Putin, Kiev'i ele geçirip kendi hükümetini kurabileceğini ve bunu sadece birkaç gün içinde yapabileceğini düşündü. 

Yarym-Agayev, “Ama bildiğimiz gibi, böyle bir şey olmadı. Putin planı tamamen başarısız oldu, Zelensky hayatta kaldı ve bununla birlikte otoritesi ve etkisi sadece arttı. Kiev özgür kaldı ve ciddi bir direnişle karşı karşıya kalan Rus ordusu utanç verici bir şekilde kaçmak zorunda kaldı.” Dedi.

Bu başarısızlığın ana nedeni Putin'in Ukraynalılar hakkında yanlış hesaplaması ve birliklerinin gelişine nasıl tepki verecekleri konusunda yanlış düşünmesiydi, ancak ikinci neden, Kiev'e bir diktatör yerleştirebileceği ve tüm Ukraynalıların kendisine ve Moskova'ya boyun eğeceği şeklindeki yanlış varsayımıydı.

Yarym-Agayev, “Bunların ikisi de Putin için ölümcül hatalar, tamamen kendi sorumluluğunda ve kendi gücünü yitirerek onlara cevap verecek” diyor. Bu yüzden savaşı sürdürmek için çok çabalıyor çünkü savaş bittiğinde ve nasıl biterse bitsin onun da sonu olacağını biliyor.

Kremlin lideri şimdiden ciddi yenilgilerden muzdarip. NATO'yu taviz vermeye zorlamak yerine Batı ittifakını birleştirdi ve daha fazla üye çekmesine izin verdi. Ukrayna'yı bastırmak yerine, daha birleşik ve kararlı bir Ukrayna ile karşı karşıya. Ve Rus gücünü göstermek yerine, bunun son derece boş olduğunu gösterdi.

Genişletilmiş Ukrayna istilasına başlamadan önce Putin, en azından Batı'nın kendi ordusunu ciddiye aldığına ve ondan korktuğuna nedense inanabiliyordu. Ama artık durum böyle değil ve onun çizgisini bu kadar çok kabul eden Ruslar bile gerçekleri ve onlara doğrudan zarar verdiğini görmeye başlıyorlar.

Ve bu başka bir noktayı yükseltiyor. Putin bir şekilde Ukrayna'yı "kazandı" ve işgal ettiyse, bu neredeyse Rus halkına yapacakları ve Rusya'nın dünyadaki statüsü açısından büyük bir yenilgiyi temsil eder. Moskova, işgal altındaki Ukrayna'nın yaşam standardını yükseltmek için yıllarca Rus yaşam standardını düşürmek zorunda kalacak ve Rusya uluslararasınca dışlanmış olacaktı.

Yarym-Agayev'e göre, "neredeyse tüm nüfusun aktif veya pasif olarak katıldığı bu anlamsız savaşın sonucu, ahlaki bozulma ve Rus toplumunun büyük bir bölümünün derin bir depresyonu olacaktır." Ve Putin görevde kaldığı sürece daha da keyfi davranıp otoriter bir şekilde hareket edecek.

Tüm bunların tek olumlu yönü, “bu savaşın, nasıl biterse bitsin, kaçınılmaz olarak Putin rejiminin sonunu getirecek” olduğunu savunuyor. Putin ancak planını gerçekleştirmiş olsaydı hedeflerine ulaşabilirdi, ancak hayali fikirlere ve gerçekleri tamamen görmezden gelmeye dayanan planının gerçekleşme şansı yoktu.

Aktivist, Putin'in "bunu anladığını ve savaşın sonunu ve suçlarının cezasını ertelemek için elinden gelen her şeyi yaptığını" söylüyor. “Sonundan korkar, çünkü onda kendini görür. Ancak Ukrayna çabucak kazanıp tüm topraklarını özgürleştirmedikçe son Rusya için kötü olacak. Ve bu nedenle Rusya'nın geleceği için en iyi şey hızlı bir Ukrayna zaferini desteklemektir.

Kaynak: https://windowoneurasia2.blogspot.com/2022/10/putins-war-in-ukraine-even-more.html?fbclid=IwAR1WZ_ZJcYa3qUDexrDmXVTgU8muHpBpU2BPLmrRIDFR1-eR3VccOFlAX8Y

Çeviri: Tsey Berfu Özkan

Cherkessia.net, 14 Ekim 2022