






Paul Goble, 7 Nisan 2017
Filip Gromiko’ya göre Suriye’de şiddetin Çerkesleri dönüşe zorlaması, Ankara’nın Çerkes halkına olumlu yaklaşımı ve Kuzey Kafkasya’da Çerkesler arasında artan eylemlilik hali Moskova’yı Çerkes meselesine ilgi göstermeye zorluyor.
Kavkazskaya Politika gazetecisine göre Moskova Soçi Olimpiyatının ertesinde Çerkes meselesiyle ilgilenmeyi bıraktı.
Ama yukarıda anılan değişim ve Çerkes örgütleri arasındaki bölünmüşlük Rus hükümetini konuya bir kez daha eğilmeye zorladı (kavpolit.com/articles/cherkesy_i_kavkazskij_polpred_vizit_vezhlivosti_il-32921/).
Rusya’nın konuya ilgi göstermesinin örneklerinden biri Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi tam yetkili yöneticisi Oleg Belaventsev ile Dünya Çerkes Birliği (DÇB) başkanı Hauti Sohrokov’un kısa süre önce bir araya gelmesidir.
Bu iki ismin yaşlarının ve arka planlarının birbirine yakın olması Belaventsev’in öncülüne nazaran daha iyi ilişkiler içinde olacakları kanaati yaratıyor.
Ne var ki Gromiko’ya göre ilişkiyi belirleyen sadece kişilikler değil.
Cumhuriyet derneklerinin ve KAFFED’in Sohrokov’un otoriter tarzından rahatsızlık duymaları, Rusya’nın Çerkes meselesindeki beceriksiz tutumu ve “göstermelik” bir örgüt gibi görülmesi yüzünden DÇB güç kaybetti.
Şimdi Rus hükümeti ve DÇB birlikte çalışma noktasına gelmiş bulunuyorlar. Türkiye’nin hamleleri karşısında Moskova Suriyeli Çerkes mültecilere ilişkin tavizler verebilir.
Krasnodar Adığe Khase başkanı Asker Sohte “DÇB’nin son zamanlarda zor günler yaşadığı sır değil. DÇB uluslararası nitelikte bir örgüt olmasına rağmen Rusya’da tescil edilmiş bir STK olduğu için devletin desteği olmazsa bir hiçtir” diyor.
DÇB Moskova’dan yardım almıyor. Bu yüzden tükenme noktasına geldi. Sohte devam ediyor: “Buna karşılık dışarıdaki Çerkes grupları hızla büyüyor. Çerkes dünyasında güç dengesi değişiyor. Moskova bu durumdan memnun değil.”
DÇB’nin zayıflaması diasporanın hem Çerkeslerin yaşadığı dış ülkelerde hem Rusya’da etkisini artırması anlamına geliyor.
Belaventsev ve Sokrokov arasındaki toplantı Moskova’nın Çerkes meselesinde daha faal olmak istediğini gösteriyor. Türkiye, Ortadoğu ve Batıdaki Çerkeslerin gündemi belirlemesine Rusya’nın tahammülü yok.
Ne var ki Rus makamların güç dengesini değiştirmeleri için bir toplantıdan daha fazlasına ihtiyaç var.
Çerkes meselesi üzerine çalışan MGIMO mensubu Nikolay Silayev’e göre – en azından Rus yetkili açısından - Belaventsev-Sohrokov toplantısı bir protokol etkinliğinden öteye anlam ifade etmiyor.
Bununla birlikte iki yetkilinin eğilmesi gereken ciddi meseleler var. Çerkesler bu aşamada inisiyatifi ellerine alabilirler.
Çeviri: Dr. Ömer Aytek Kurmel
Cherkessia.net, 11 Nisan 2017
***
Events in Syria, Turkey and North Caucasus Prompt Moscow to Focus on Circassians
Paul Goble, April 7, 2017
Staunton – Violence in Syria that is prompting more Circassians there to seek to return to their homeland, Ankara’s new and more positive approach to that nation in Turkey, and increased activism among Circassians in the North Caucasus has forced Moscow to turn its attention to the Circassian issue, according to Filipp Gromyko.
The Kavkazskaya politika journalist says that Moscow had turned away from the Circassian issue after the Sochi Olympiad but these changes and divisions within the organized Circassian community have forced the Russian government to get involved more heavily once again (kavpolit.com/articles/cherkesy_i_kavkazskij_polpred_vizit_vezhlivosti_il-32921/).
This new Russian attention includes a recent meeting between Oleg Belaventsev, the presidential plenipotentiary of the North Caucasus Federal District and Khauti Sokhrokov, head of the International Circassian Association, two men whose similar ages and similar backgrounds suggest they’ll have better ties than the ICA and Belaventsev’s predecessor did.
But the relationship is about more than personalities, Gromyko says. The ICA has lost influence as various republic organizations and KAFFED in Turkey have broken with it as a result of Sokhrokov’s authoritarian style, Russian clumsiness in handling Circassian claims, and the conclusion of many Circassians that the ICA is simply a “for show” organization.
And now both the Russian government because of developments abroad and in the North Caucasus and the ICA for its own survival have an interest in working together, something that could lead Moscow to make concessions to the Circassians on Syrian refugees and on their national media given Turkey’s moves in that direction.
“It is no secret,” Asker Sokht of the Krasnodar Adygey Khase, “that the ICA in recent times has been in a quite complicated situation. Being in essence a Russian NGO but international in its status, the ICA without major patronage from the government has been transformed into ‘an orphan,’ which the state doesn’t need at all.”
At present, the ICA does not receive real help from Moscow and so is increasingly a dead letter, Sokht continues; but Circassian groups abroad are developing rapidly – and that has changed the balance of power within the Circassian world from inside the borders of the Russian Federation to the diaspora, a change Moscow does not welcome.
The stronger the diaspora is and the weaker the ICA becomes, the less influence Moscow has over both groups and the more likely the diaspora will be able to play a greater role not only in each of the countries where its five million plus members are located but among the roughly 500,000 Circassians inside Russia.
The meeting between Belaventsev and Sokhrokov could be an indication that Moscow feels it has to do more on the Circassian issue, that it cannot afford a situation in which the Circassians of Turkey, the Middle East and the West set the agenda for that nation. But for the Russian authorities to change the balance will require more than one meeting.
Nikolay Silayev, an MGIMO scholar who focuses on Circassian issues, says that he doubts the Belaventsev-Sokhrokov meeting was more than a protocol event, at least for the presidential plenopotentiary. But there are some important issues before both men, and the Circassians may now be ready to seize the moment.


Not: Şu tespitin tartışılmaya açılması lazım. Şahsen bu tespitin çok doğru olduğunu düşünüyorum.
"Kavkazskaya Politika gazetecisine göre Moskova, Soçi Olimpiyatının ertesinde Çerkes meselesiyle ilgilenmeyi bıraktı."
Ne oldu da bıraktı acaba? Cevap basit. Çünkü kendisi yerine bedava askerler vardı. Nasıl mı?
Önce gösteriler sönükleştirildi. Soykırım anmaları kuş uçmaz, kervan geçmez ıssız yerlere taşındı.
İki otobüs ile Çerkesya'ya gidiyoruz turistik gezileri yapılmaya çalışıldı. Sınırda tutuklanıp geri çevrilmeleri bile Putin'e tavır almalarına yol açmadı. Bu faşist muameleyi bile sümen altına atmayı tercih ettiler. Aman bir şey demeyelim Rusya kızar denildi.
Putin sanki komüntern lideriymiş sanrısı yaratıldı. Hakkında tek eleştiri yapılmadı. Yapılması engellenmeye çalışıldı. Uzar gider bunlar . Kısacası YÜKSELEN ÇERKES HAREKETİNİN ÖNÜNE TAKOZ KONDU.
Bu durumun mesulu KAFFED ve kendini solcu sanan ama solun "S"inden habersiz aramızdaki Çerkeslerdir. Sağ hiç bir zaman ulusal hareketlere öncülük edemez. Çünkü ideolojik yapısı müsait değildir. Sol ise tüm dünyada halklarının entelijansını temsilinin yanısıra yükselen halk hareketlerine öncülük eder. Ne yazık ki Türkiye diyasporasındaki "solcu" çerkesler tam tersini yaptılar. Hala da aynı tavrı sürdürüyorlar.
Özeleştiri nedir bilmedikleri için de en ufak üzüntü duymuyorlar.