Çerkesya politikası kolay oluşturulamaz bu belli ve güdülenerek, başkalarının ağzına bakarak hiç oluşturulamaz.
Tercüme iyiki yapıldı, zavallı Ermeni halkının Rus sömürgesi altından kurtulması da Çerkesya'nın kurtulması kadar önemli bir olay olacak.
Birde unutmayalım Çerkesya da bir milyon Ermeni yaşıyor, onlarında diğer azınlıklar ve halklar gibi Rus zulmü karşısında yanımıza alınması iyi olacak. Nasıl Kırım Tatarları, Ukraynalılar gibi mazlumların yanında isek onlarda bizlerin yanına geçeceklerdir.
Türk-ermeni çelişkisi konusunda biz Çerkeslerin yapacağı en iyi şey Rus sömürgecilerin Kafkasya bölgesinden ellerini gözlerini uzaklaştırabilmek ve halklar arasında barışın tesis edilebilmesidir.Türk Ermeni çatışması, Rusya'nın marifetiyle uygulamaya konmuştur ve Ermenilerin katledilmelerinden en buyük pay Çarlık yönetimine aittir.
Bugünkü yönetimde çarlığın uzantısıdır ve Azerbaycana karşı kışkırtmlarda bulunarak bölgeyi yangın yerine çeviren bugün hala Rusya federasyonudur. İnşallah Ermeniler uyanırlar da Kafkasya halkları ile beraber hareket etmeleri gerektiklerini ve Rusya'nın kışkırtmalarına gelmemek gerektiğini anlarlar.
Aramızda bu kadar anlayışsız olabileceğini düşünemiyorum.
Ya bir Çerkes gibi düşünemiyor ve Çerkes halkının çıkrarlarını görmüyorlar ya da bunlar çoktan başka bir halkın ali menfaatlerine hizmet etmeyi gurur sayıyorlar.
Ahmak olmayın arkadaşlar ya.
Ermenistana yapılmış bir çağrı bu, Ermenistan ise Rusya'nın bugüne kadar oyuncağı olmuş.
Rusyanın güdümünden kurtulmuş bir Ermenistan Türkiye, Azerbaycan ve tüm Kafkasya ile doğru, akılcı ve iyi bağlantılar kurabilir.
Yani Ermenistan ve Ermeniler hala gidip Rusya'ya uşaklık mı yapsın demeli.
İyi ki tercüme etmişsiniz, çok teşekkürler. İnanıyorum ki Ermeni meselesi Rusya vd emperyal güdülenmeleri ve tesirlerin tasallutundan kurtulur.
Cevdet bey iyi söylemiş, bağımsız düşünce.Lütfen.
Yoksa Türk düşmanlığı değil, haşa haşa.
Barış ve kardeşlik elleri uzatılırsa dünyanın tüm mazlum halkları kendiliğinden ayağa kalkar ve bölgesel barış kurulur.
Bazı arkadaşların bağımsız düşünemediklerini görüyorum. Bizim Ermeni ya da Türk yanlısı olmak gibi şaşmaz bir görevimiz, bir misyonumuz olamaz.
Durum koşullara göre değişebilir. Bizim politikamız Çerkes soykırımınının olanca çok düzeyde, çok sayıda ülke tarafından tanınması üzerine kuruludur.
Bu bakımdan soykırım politikalarını ve inkârcısı politikaları asla tasvip edemeyiz. Çerkes soykırımını tanımayan Türk politikalarına karşı çıkıp, Ermeni soykırımını inkâr eden aynı Türk politikalarına destek veremeyiz. Bu konuda Türk resmi görüşünü desteklemek zorunda da değiliz. Eleştirme ve haksızlıkları kınama hakkımızı kimse elimizden alamaz. Buna fırsat veremeyiz.
Ermeni soykırımı olmamışsa, 1915 yılı nisan ayına kadar Anadolu'da yaşayan Ermeni nüfusuna ne yapılmıştır? O Ermeniler ve malları ne olmuştur? "Bu bizi ilgilendirmez" dersek iki yüzlü hareket etmiş, çifte standart uygulamış olmaz mıyız? O zaman ortada bizim savunulacak bir değerimiz kalır mı? Bizim savunumuz değerler üzerine kurulu bir adaleti arama arayışıdır. Bir değeri, ilkeleri yadsımış olmaz mıyız?..
Biz nerede bir haksızlık varsa orada olmalıyız. Gönüllerimiz haksızlığa uğrayanlardan yana olmalı. Haksızlıkları görmeden, haksızlıkları üzerini örterek ya da bazı arkadaşların belki bilmeden yaptığı gibi, haksız taraftan yana tavır takınarak, saldırganın safında yer alarak nereye varabiliriz? Batı kamuoyu gerçekleri bilmiyor mu, bilemez mi? Biz akıllıyız da onlar aptal mı?..
Bu tür şeyleri sorgulamadığımız, soykırım uygulamış ülkeler politikalarını desteklediğimiz sürece akıntıya kürek çekmekten kurtulamayız. Bağımsız olamayız, boynuna zincir vurulmuş kişiler olarak kalırız.
Ermenistan'ın Çerkes soykırımını tanıması isteklerine gelince, bu da gerçekçi değil. Ermenistan şeklen bağımsız bir ülke. İpler Rusya'nın elinde, Rusya'yı gücendirecek bir politika izleyemez. Aksi takdirde kendi bindiği dalı kesmiş olur. Bu koşullarda Ermenistan bağımsız hareket edemez. Rusya'ya bağlı Kabardey-Balkar ve Adıgey parlamentoları da Çerkes soykırımını tanımış, tanıması için Rusya Federasyonu Parlamentosu'na başvuruda bulunmuşlardı. Sonuç sıfır, elde var sıfır...
Ama Ermeni sivil toplum kuruluşlarının, güçlü Ermeni diasporasının önemi küçümsenemez. Onlar Rus ve Ermenistan politikalarından bir ölçüde bağımsızdırlar. Onlar ayrı tutulmalı ve onlarla ilişkiler kurulmalıdır. Şahsen bunda bir sakınca görmüyorum.
Bu da Rus'u ve Türk'ü, daha doğrusu faşist kesimleri darıltacak, kuşkusuz rahatsız edecektir. Demokrat Rus'un ya da Türk'ün gocunması, rahatsız olması için geçerli bir neden olamaz. Örneğin, demokratları hedef alan Türk askeri darbeleri demokrat Türklere ya da Çerkeslere ya da Kürtlere ya da laik ve sol kesimlere mutluluk mu getirmiştir?
Yine de, şu koşullarda Çerkes soykırımını tanımaları beklenemeyecek olsa bile, Türk ve Ermeni parlamentolarından Çerkes soykırımını tanımalarını istemeye devam etmek gerekir. Örneğin, 101 yıl sonra Alman Parlamentosu Osmanlı yönetiminin uyguladığı Hıristiyan Ermeni, Asuri, Süryani ve Keldani topluluklarına yönelik soykırımları bir kararla tanımış bulunuyor.
Sorun kişisel varlıklarımızla sınırlı değil, bu bizlerden öte ulusal bir davadır. Bunu unutmamalıyız.
İşin henüz başlangıcındayız, hayli mesafe aldık, asla umutsuz olmamalıyız.