






Paul Goble, 21 Aralık 2015
Türk hava sahasını ihlal eden bir Rus uçağının düşürülmesi üzerine başlayan krizin faturası tarihi yurtlarına dönüş yapan Çerkeslere çıkıyor. Ayrıca, Rusya’nın kapıları Suriyeli Çerkes mültecilere tamamen kapanacak gibi görünüyor.
İstanbul Rus Konsolosluğu Önünde Çerkes Protestocular- 19 Aralık 2015
Uçak krizinin ardından Türkiyeli Çerkesler üzerindeki FSB baskısı şiddetlendi. Baskılar Çerkeslerin Türk vatandaşlığından çıkmalarının talep edilmesi, Türkiye karşıtı gösterilere katılmalarının istenmesi, tutuklamalar ve bürokratik engeller gibi farklı biçimler alıyor. Çerkesler bu baskıları kınamak için Cumartesi günü İstanbul’daki Rusya konsolosluğu önünde bir protesto gösterisi düzenlediler. https://www.kavkaz-uzel.ru/articles/274672/
Gösteride “krizin faturasının Çerkes halkına çıkarılmaması” talebi dile getirildi. Etkinliği düzenleyenlerden birine göre krizin sorumluluğunun kime ait olduğu konusunda Çerkesler arasında görüş birliği yok ve ellerinden geldiğince tartışmanın dışında kalmaya çalışıyorlar.
Buna karşılık Moskova ve FSB Çerkesleri taraf olmaya zorluyor. Bu tutum tepki yaratsa da katılımcılar sorunun daha derinde olduğuna inanıyorlar. “Rusya Suriyeli Çerkeslere kapıları çatışma başladığında açmış olsaydı bugün diasporanın tavrı çok farklı olurdu” diyorlar.
Bir gösterici “Rusya Suriyeli Çerkeslere elini uzatmış olsaydı Soçi Olimpiyatına karşı kampanya da yürütülmezdi. Rusya’nın Çerkesleri görmezden gelmesi ve geçmişte yaşanan haksızlıkları telafi edecek adımları atmaktan kaçınması diasporada tepki yarattı” diyor ve ekliyor:
“En tuhafı da Türk Hava Kuvvetleri Komutanı Kabardeyce konuşan bir Abaza. Kardeşi ise geçmişte KAFFED başkanlığı yapmıştı.”
Çerkesler Türk güvenlik bürokrasisiyle yakın ilişki içindeler.
Çeviri: Dr. Ömer Aytek Kurmel
Cherkessia.net, 21 Aralık 2015
****
Russian Pressure on Circassians Intensifies as Turkish Crisis Deepens
Paul Goble
December 21, 2015
Staunton – The conflict between Russia and Turkey after the shooting down of a Russian aircraft that violated Turkish airspace has led to intensified pressure on Circassians who have succeeded in returning to their ancestral homeland in the North Caucasus and reduced still further Moscow’s willingness to take in Circassians from war-torn Syria.
FSB persecution of Circassians from Turkey has intensified since the shooting down of the Russian plane, ranging from demands that Circassians give up Turkish citizenship and take part in anti-Turkish demonstrations to arrests and bureaucratic restricts prompted Circassians to hold a protest meeting at the Russian consulate general in Istanbul last Friday (kavkaz-uzel.ru/articles/274672/).
The meeting adopted a resolution which declared that “the Circassian people must not suffer as a result of the conflict between Russia and Turkey.” In fact, one of the organizers said, Circassians are divided about who is to blame in that conflict and are trying as much as possible to stay out of the debate.
Unfortunately, Moscow and the FSB are trying to draw them in and that is generating a backlash. But the current problems have deep roots, the organizers say. “If Russia has helped the Circassians of Syria and take them in [when the Syrian conflict started], then the relation of the Circassian diaspora toward Russia would be completely different.”
Indeed, some of them say, had Moscow helped Syria’s Circassians out, “there would not have been any No Sochi campaign in the run up to the Olympiad. The lack of a desire by Russia to see the Circassians and return even some historical justice toward them has given birth to a reaction in the diaspora.”
“The most comic aspect” of the Russian-Turkish crisis, one of the Circassian demonstrators said, is that “the commander in chief of the Turkish air force is an Abaza who speaks Kabardinian and his brother in the past was the leader of KAFFED,” an indication of how integrated Circassians are in Turkish security agencies.


150 sene önceki baskı katliam ve sürgünde de uçak krizi mi vardı da bizim haberimiz yoktu?
24 Aralık 2015 Perşembe Saat 18:32Putini azda olsa adam sanırdım.
22 Aralık 2015 Salı Saat 08:34