Vitaliy Portnikov, 04 Aralık 2015
Geçenlerde günden güne yok olmakta olan Halep şehrinde yaşayan son yahudi ailesinin Suriye den kaçış hikayesini okumuştum.88 yaşındaki Meryem Halyabi ve yakınlarının oradan kurtulabilmesi için Amerikalı milyonerler bile harekete geçmişti.Sonuç olarak Meryem ve kızı Sara şu an İsraildeler ve yaşadıklarını unutmaya çalışıyorlar.Yahudi devleti için bu kişiler soydaş olarak kabul edildiler.
Vitaliy Portnikov:Ukraynalı gazeteci ve siyaset analizcisi
Rusya Federasyonu Dış işleri bakanlığının, DÇB nin Suriyedeki Çerkes-Adıge soydaşlarının mevcut durum sebebiyle Rusya'ya tahliye edilebilmesi için yapmış olduğu başvuruyu reddetmiş olduğu bilgisi verildiğinde yukarıda kısaca anlattıklarım aklıma geldi.Rus dünyasının büyük sempati duyduğu Lavrov, bu yapılan başvuruyu reddetmekle kalmayıp yaptığı açıklamada, Suriyede yaşayan Çerkeslerin Suriye devletince ülkede yaşayan diğer halklardan ayrı bir halk olarak görülmediği, eğer görülmüş olsaydı bu konuya yaklaşımının belki başka şekilde olabileceğini belirtmişti.
Çerkesler-Adıgeler Rusya nın etnik halklarından birisidir.Onların Rusya içindeki Kafkasya’dan başka da tarihi anavatanları yoktur.Günümüzde Rusya dışında kalmış bu insanlar, aslında tarihte Kafkasya bölgesinde imparatorluğun genişleme politikalarının sonucu yaşananların kurbanlarıdır.Aslında hiç kimse bugünkü Rusya yı geçmiş Romanovların yaptıklarıyla yargılamanın peşinde değil, ancak bu gün gelinen noktada Rusya nın yaptığı uygulamalarla kendisinin bir devlet olduğunu göstermesi gerekiyordu.Hatta Federasyonun yapısı içinde yer alan Adıgey cumhuriyeti, Kabardey Balkar Cumhuriyeti,Karaçay Balkar Cumhuriyeti’nin de Rusyanın birer Subjeleri olduğunu, Rusya da sadece Rusların yaşamadığını gösterek modern federatif bir devlet olduğunu gösterebilirdi.
Rusyalı Çerkesler Kafkasya muhabiri İslam Tekuşev in verdiği bilgilere göre kendi kuş kadar küçük imkanlarını ve bölgesel haklarını kullanarak Suriye den bir kaç bin kişiyi getirebilmişler. Ancak şimdide anlatıldığına göre Rus konsolosluklarınca Araplara ve diğer bölgedeki gruplara vize verildiği halde Çerkeslere vize verilmiyor. Ayrıca verilen bilgilere göre, Rus hava kuvvetleri bölgede yaptığı hava operasyonlarında Çerkes köylerini de bombalamakta. Bu durumda bu insanlar tek çıkış olarak Türkiyeye sığınmak durumunda kalıyor. Bugün Putin’in Türkiye ile ilgili politikalarını düşünecek olursak, sanırım Türkiyede de rahat edemeyecekler.
Hiç şüphesiz Suriyede ki bu Çerkes köylerinin yerinde rus köyleri olmuş olsaydı durum nasıl olurdu sorusunu sormak bile istemiyorum. Ukrayna nın Donbas bölgesinde yaşananları hatırlayacak olursak Kremlinin propoganda mekanizmasınca bölgede yaşayan Rus nüfusu soydaş olarak kabul edilerek bu insanlar tahliye edilmiş bölgede neredeyse bir devlet alt yapısı oluşturulmuştu. Evet belki bir takım sorunlar tamamen giderilemedi,ancak yinede büyük yardım faaliyetleri gerçekleştirildi. Zaman içinde bölgedeki Rus nüfusunun ülke içindeki konumlarını bir tarafa koyacak olsak da, sonuçta bu insanların kendilerince bağlı olduklarını düşündükleri bir ülke vardı, o da Rusya idi. Sonuçta bağlı oldukları ülkece gerekli olan yardımlar onlara sağlandı.
Aynı şekilde Suriyede yaşayan Çerkeslerinde bağlı oldukları ülkede Rusya. Ancak bu günkü gelişmelere göre Rusya artık onlar için anavatan değil üvey vatan durumunda.Ömründe bir kere bile Çerkeslerin diasporada yaşadıkları yerlere gidip bu insanlarla görüşmüş olan herkes bilirki ana vatan Kafkasya bu insanların her zaman kalplerinin bir köşesindedir.Putin yönetiminin son yapılanlarla bu insanları neye uğratmış olduğunu düşünebiliyormusunuz? Bu yapılanlar bu insanların yüzüne atılmış Rusya’nın aslında ne kadar geri ve cahil olduğu gerçeğini anlatan bir tokat gibi. Rus hava kuvvetlerinin herhangi Rusya dışında bir bölgede Rus köyünü bombalamasını Rus dünyasının nasıl karşılayacağını düşünebiliyor musunuz? Ama bu duruma muhatap olan Ruslar değil ki? Sonuçta Çerkes dünyası onlar için kim ki? Onlara göre Rusya ruslar içindir.
Şu bilinmelidir ki, her ne kadar Rus şovenler bu tavırlarına bu yürüyüşlerine devam etse de, devleti yönetenler görünüşte bu şovenistlere kaş çatıp kalben bu şovenistleri destekleseler de, Rusya sadece Ruslar için değildir. Rusya bir devlettir. Bu devlet yöneticileri kafa yapılarını işte bu gibi olaylarda yaptıkları şeylerle açığa çıkarmaktadır.
Sonuç olarak bu gün Rusya devleti kriminalize olmuş bir devlet.Bu kriminal güçlerde Kafkas halkını hiç sevmiyorlar, bunun içinde Rus milliyetçiliğini kullanarak kafkas halkı üzerinde nefret yaratarak onları hakir görüyorlar.
Kaynak : http://grani.ru/opinion/portnikov/m.246639.html
Çeviri : Кушу Ф.
Cherkessia.net, 6 Aralık 2015
Rusya'nın yönetim anlayışında malesef bugüne kadar değişen birşey yok ve bu şoven imperyal mantık ile de değişeceği yok.
Hele son uçak krizi ile derinliklerde bastırdıkları despot,şöven,tarihiyle yüzleşmekten korkan,geleceğe paranoyla bakan duygularını iyice açığa çıkardılar.
Bunu da bizler burada bizzat yaşayarak görüyoruz malesef.
Çok güzel anlattiniz sayın partnikov, çok haklısınız. sağolun
09 Aralık 2015 Çarşamba Saat 02:00Özellikle diasporada, anayurttan kopuntu toplulukların bulunduğu yerlerde şöylesine bir algılama var: Rusya ile iyi geçinirsek, Rus yönetiminin Adıgelere olan tavrında da olumlu bir gelişme ve tutum olacak ve bu tutum güçlenecektir. Sonuç olarak, Rus hükümetince Çerkeslerin Rusya'ya girişlerinin önündeki kısıtlamalar da kaldırılacaktır. Bu algılama Adıgey'e ya da Kabardey'e yerleşmiş dönüşçüler tarafından anayurda gezmeye gitmiş Çerkeslere empoze edilmeye çalışılmaktadır.
Ancak bu algılama doğru değildir.
Bir kere, belirtelim Adıge ve Çerkesler Rusya Federasyonu karşıtı hiçbir fizikî ya da terörist eylemde bulunmamışlardır. Adıgeler disiplinli, barışçı ve maceralardan kaçınan uygar insanlardır. Bu doğru. İkincisi ortaya konan eylemler de barışçı niteliktedir. Bu eylemler, bütün dünyanın da kınadığı olumsuz Rus devlet politikalarını eleştirmek, barışçı biçimde protesto etmek, bunun için anma, yürüyüş ve konsolosluklar önünde gösteriler yapmak gibi eylemlerle sınırlı olan şeyledir. Hele, bazı Kabardeyler dışında Adıgelerin IŞİD ve benzeri terörist örgütlerle hiçbir ilişkileri bulunmamaktadır.
Bu arada Rusya'nın Ukrayna'ya müdahalesi ve Kırım'ın ilhakı bazı Adıge örgütlerince yayınlanan bildirilerle kınanmıştır. Ayrıca 1864 yılı Çerkes soykırımı ve sürgününe ilişkin Rus inkâr politikalarının kaldırılması, soykırımın tanınması için Rusya Federasyonu, Ukrayna, Litvanya, Letonya, Estonya ve Moldova parlamentolarına değişik zamanlarda başvuru dilekçeleri verilmiştir.
Bütün bunlar uluslararası hukuktan kaynaklanan hak arayışlarıdır, demokratik nitelikli davranışlardır. Bunları Rusya karşıtlığı anlamında saymak, Rusya yandaşlığı olmak, soykırımı inkârla bir tutulabilir ve öyle açıklanabilir.
Rus hükümetlerinin Çariçe II. Ekaterina döneminden beri değişmeyen bir politikası vardır. Bu politika genişleme, yeni topraklar ele geçirme, halkları kılıçtan geçirme, sürme ve Rus olmayanları insan saymama ya da ikinci sınıf sayma gibi anlayışlara dayanıyor.
Bu bağlamda Çerkesya adına -Çerkesleri önemsememe, adam yerine koymama gereği- sansür uygulanabilmekte, Novorossiya/ Yeni Rusya politikası canlı tutulmak istenmektedir. Bu nedenle de anayurda Çerkes dönüşü sınırlı sayıda kalmaktadır.
Yineleyelim, Çerkes dönüşü Rusya'nın koyduğu kısıtlamalar nedeniyle küçük boyutlu kalıyor. Ayrıca dönüş yapmış kişiler de maksatlı izlenmekte, rahatsız edilmekte ve bir süre sonra pişman edilmektedir. Bir güven ortamı yoktur.
Sözgelişi, Türkiye, Ürdün gibi sıradan bir doğu ülkesindeki koşulların bulunması halinde bile şimdikinden çok daha fazla Çerkes'in Adıgey'e, Şapsığ'a, Karaçay-Çerkes'e ya da Kabardey'e döneceği inancındayım.
Bu bakımdan sorunu iyi kavramak, Rusya'da, özellikle diasporadan gelip anayurda yerleşecek Çerkesler için gerekli/ olumlu atmosferin geliştirilmesi gerektiği bilincindeyim.
Bunun için şunu da belirtebilirim, örneğin diasporadan ve Suriye'den Adıgey'e gelen kişi ya da ailelere Adıge Hükümeti hiçbir maddî yardımda bulunamıyor, ama Ukraynalı Ruslara, sığınmacılara ve Rus Kırımlılara yardım ediyor. Çünkü Moskova bunu istiyor, bunun dışında Suriyeli sığınmacılara yardım edilmesine izin vermiyor. Adıgey'deki Rusların da Adıge sığınmacılara Adıge Hükümeti'nin ya da resmî çevrelerin yardım etmesine karşı çıktığı söyleniyor. Bu ne anlama gelir?
Adıge nüfus ses çıkaramıyor, sadece Penehes ve Mefehable gibi birkaç köyde köylülerin özel yardımlarıyla Suriyeli sığınmacılar için birkaç konut inşa edilebildiği biliniyor. Bununla çözüm olabilir mi?
Durum budur. Bu bakımdan gerçek olmayan duygusal yazılardan çok, gerçeklere dayalı bilgilendirmeler yapılması daha doğru olur kanaatindeyim. Saygılar.