Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Adigeyli Çerkesler Kazak Devriyelere Hiddetle Karşı Çıkıyor
12 Eylül 2015 Cumartesi Saat 14:33
Adigey’deki Kazak örgütü – komşu Krasnodar bölgesinde olduğu gibi – Kazakların devriye gezmesini istiyor. Çerkesler ise itiraz ediyor.

 

Valery Dzutsev, 2 Eylül 2015 

 

Adigey’deki Kazak örgütü – komşu Krasnodar bölgesinde olduğu gibi – Kazakların devriye gezmesini istiyor. Çerkesler ise itiraz ediyor. Maykop Adığe Khase başkanı Zaurbiy Chundyshko “Kazaklar Adigey’de devriye gezmeye başlarsa sonu gelmeyecek bir felaket başlar” dedi (Kavkazskaya Politika, 11 Ağustos). 

 

Çerkesler Kazakları on dokuzuncu yüzyıldaki kanlı istilayla özdeşleştiriyor. Kazaklar koçbaşı işlevi görmüşlerdi. Rusya stratejik Karadeniz kıyılarına büyük önem veriyordu. Çar hükümeti kuzeybatı Kafkasya’yı ele geçirdikten sonra başta kıyılar olmak üzere bölgedeki Çerkes nüfusun tamamına yakınını sürgün etti. Kuzey Kafkasya’nın batı ucundaki Adigey’de Çerkesler nüfusun sadece dörtte birini oluşturuyor. 

 

Çerkes örgütleri Adigey parlamentosuna başvurarak Gönüllü Halk Müfrezeleri (Dobrovolnaya Narodnaya Druzhina) yasasının onaylanmamasını istediler. Geneli kapsamasına karşın yasadan sadece Kazakların yararlanması bekleniyor. Başvuruyu kaleme alanlar Adigey’in Rusya’daki en sakin yerler arasında olduğu, dolayısıyla kolluk güçlerinin takviye edilmesine gerek olmadığı vurgusu yaptılar. 2014 yılında Gönüllü Halk Müfrezelerine ilişkin bir federal yasanın kabul edildiğini ama nasıl uygulanacağına yerel makamların karar verdiğini belirttiler. Başvuruda “bugün cumhuriyetin ve bölgenin istikrarını koruma; toplumda yarılmayı engelleme; sağduyu gösterme ve yaklaşmakta olan çatışmayı önleme olanağına sahipsiniz” ifadesi kullanıldı (Circassiatimesrussian.blogspot.com, 29 Temmuz). 

 

Maykop Adığe Khase üyesi Arambiy Khapai Kavkazskaya Politika haber ajansına verdiği söyleşide mali kaynakların takviye gönüllü güçlere harcanmaması gerektiğini dile getirdi. Khapai’ye göre Adigey’de görev yapan 5.000 polis memuru asayişi korumaya yetiyor. 

 

Bir başka aktivist Adam Bogus Çerkes ve Kazak gönüllülerin birlikte devriye gezmeleri gibi ılımlı bir çözüm önerdi. Bogus’a göre Adigey’deki Kazak örgütünün kurduğu 130 kişilik gruba – Çerkeslerin itirazlarına bakılmadan – eğitim verilmişti. 

 

Rus hükümetinin daha önce attığı adımlar bu tuhaf ısrarın sebebini açıklıyor. Adigey’deki Kazak örgütü Kuban Kazak Askeri Gücü (Kubanskoe Kazachye Voisko) denen yapıya bağlı. Gönüllü Halk Müfrezeleri kararından önce Adigey’deki Kazak örgütünün 400 üyesi vardı. Hükümetin maddi yardım yapmaya başlamasından sonra bu rakam 4.500 kişiye çıktı. Gönüllü Halk Müfrezelerinin kapısının kağıt üzerinde herkese açık olmasına karşın sadece Kazaklar maddi yardım aldığı için bu grubun mensupları katılıyor (Kavkazskaya Politika, 11 Ağustos). 

 

Moskova etnik Rusların Kuzey Kafkasya’yı terk etmemesi ve bölgeyi elinde tutabilmek için Kazaklara güveniyor. Rusya Çerkesler ve diğer Kuzey Kafkasyalılar üzerinde psikolojik baskı kurmak amacıyla Kazak örgütlerine para akıtıyor.

 

Milliyetçi görüşleriyle tanınan Krasnodar valisi Alexander Tkachyov birkaç yıl önce Kazak devriyeler uygulamasını başlattığında amacını şöyle açıklamıştı; başta Kuzey Kafkasyalılar olmak üzere Rus olmayan nüfus taciz edilecek, yaşam koşulları kötüleştirilecekti. Rus yasaları polisin elini kolunu bağladığı için Krasnodar bölgesinin kendi savunma gücüne ihtiyacı vardı (Yuga.ru, 2 Ağustos 2012). Aynı politika şimdi Krasnodar bölgesinin topraklarıyla çevrilmiş olan Adigey Cumhuriyeti’nde uygulanmak isteniyor. 

 

Kazakların Adigey’de kullanılmak istenmesi “Kazak” sıfatının benimsendiğini de gösteriyor. Bugün para için Rusya’nın emirlerini yerine getiren herkes Kazak olarak nitelenebilir. Yüzyıl önce Kazaklara Rusya İmparatorluğunun sınırlarını korumaları ve genişletmeleri karşılığında özel statü ve ayrıcalıklar tanınmıştı. Moskova şimdi Kuzey Kafkasya’yı yeniden fethetmek için geçmişteki kurumlardan yararlanmak istiyor. Ne var ki bu kumar modern devlet kuramıyla çelişiyor ve Kuzey Kafkasyalıların kızgınlığını daha da artıracak gibi görünüyor. 

 

Çeviri: Dr. Ömer Aytek Kurmel 

Cherkessia.net, 12 Eylül 2015

 

****

Circassians in Adygea Fiercely Oppose Cossack Patrols

 

Valery Dzutsev, September 2, 2015 

 

The Cossack organization of Adygea is pushing for the introduction of Cossack patrols in the republic like those in neighboring Krasnodar region. Circassians in Adygea, however, are against the move, fearing the Cossacks will gain disproportionate power in the republic. “When a Cossack patrol steps onto the territory of Adygea, it will be the start of a catastrophe without an end,” said Zaurbiy Chundyshko, chairman of the Circassian organization Adyge Khase in Maikop, Adygea’s capital (Kavkazskaya Politika, August 11). 

 

Circassians associate the Cossacks with the bloody conquest of their homeland by Russia in the 19th century, when Cossacks often spearheaded Russian advances in the North Caucasus. The Russian government highly prized the Black Sea coast, deeming it strategically important. After the tsarist government took control of the northwestern Caucasus, it expelled nearly the entire Circassian population from the region, especially from the coastal areas. Adygea is the westernmost republic of the North Caucasus, and Circassians comprise only about quarter of its population. 

 

Several Circassian organizations appealed to Adygea’s parliament not to pass the law on Voluntary People’s Squads (Dobrovolnaya Narodnaya Druzhina). Even though the law is general, only the Cossacks are expected to benefit from it. The authors of the appeal pointed out that Adygea is one of the quietest places in Russia and, therefore, there is no need to provide a backup for the police forces. A federal law about Voluntary People Squads was passed in 2014, but regional authorities decide for themselves how they want to implement it, the activists wrote. “Today, you have the opportunity to keep the republic and the region stable and to prevent a split in society, to show common sense and avert the looming conflict in the republic,” the appeal read (Circassiatimesrussian.blogspot.com, July 29). 

 

Another Circassian activist, Arambiy Khapai, who is a member of Adyge Khase in Maikop, said in an interview with the Kavkazskaya Politika news agency that budget resources should not be spent on additional volunteer forces. The police in Adygea already have 5,000 servicemen under their command, which is a sufficient number for carrying out their duties, according to Khapai. Another Circassian leader in Adygea, Adam Bogus, advocated for a more lenient approach that envisaged setting up Circassian groups of volunteers that would patrol the streets alongside the Cossacks. According to Bogus, the Cossack organization in Adygea had formed a group of 130 people that had undergone training and security checks for taking up patrolling positions, despite Circassian opposition. The puzzling insistence of the Russian government on introducing Cossack patrols in Adygea can be explained easily when the government’s previous steps are examined. The Cossack organization of Adygea is part of the so-called Kuban Cossack Military Force (Kubanskoe Kazachye Voisko). Before the government started to push for the Voluntary People’s Squad in Adygea, the Cossack organization of Adygea had 400 members. After the government apparently started to provide funding, the Cossack organization of Adygea’s membership swelled to 4,500. Anyone can volunteer for the Volunteer People’s Squads, but the Cossacks who are funded by the government are apparently much more likely to do so than others who do not receive government funding (Kavkazskaya Politika, August 11). 

 

Moscow seems to be betting on the Cossacks as a force that will anchor the ethnic Russians in the North Caucasus and prevent the region from slipping out of its control. In order to achieve this, the Russian government is pumping money into the so-called registered Cossack organizations that are supposed to reassure ethnic Russians and put psychological pressure on the Circassians and other North Caucasians. 

 

The notorious nationalist governor of Krasnodar region, Alexander Tkachyov, introduced Cossack patrols in his region several years ago. At the time, Tkachyov made no secret of why the Cossack patrols were needed—to harass the non-Russian population, especially the North Caucasians, and create uncomfortable living conditions for them. Tkachyov thought that the police were too constrained in their actions by the Russian laws and that Krasnodar region therefore needed its own defense force against the North Caucasians—the Cossack brigades (Yuga.ru, August 2, 2012). Now, it appears that the authorities want to spread that practice to Adygea, which is surrounded by territories that are under administrative control of the Krasnodar region. 

 

The government’s push for Cossack volunteer patrols in Adygea that are on its payroll also indicates how increasingly instrumental it is for the authorities to use the “Cossack” label. Nowadays, anyone can be recognized a Cossack if they carry out the Russian orders for pay. A hundred years ago, the Cossacks had a special social status that gave them privileges in exchange for defending the Russian Empire and advancing its conquests. Today, Moscow is attempting to use the old institution of conquest to reconquer the North Caucasus. Moscow’s gamble, however, comes into conflict with the very foundations of the modern state and is likely only to antagonize the North Caucasians even further.

 


Bu haber toplam 2581 defa okundu.


hapi cevdet yıldız

Yazar Sayın Valery Dzutsev, doğru bilgiler yanında yanlış bilgiler de veriyor. Bunu bilmeden yapıyor olmalı. Örneğin yazısının bir yerinde şöyle diyor:

"... Rusya stratejik Karadeniz kıyılarına büyük önem veriyordu. Çar hükümeti kuzeybatı Kafkasya’yı ele geçirdikten sonra başta kıyılar olmak üzere bölgedeki Çerkes nüfusun tamamına yakınını sürgün etti. Kuzey Kafkasya’nın batı ucundaki Adigey’de Çerkesler nüfusun sadece dörtte birini oluşturuyor."

Şu ifade yanlış: "Çar hükümeti Kuzeybatı Kafkasya’yı ele geçirdikten sonra başta kıyılar olmak üzere bölgedeki Çerkes nüfusun tamamına yakınını sürgün etti". Bölgeden kastedilen yerler nereleri? Belli değil. "Şeytan ayrıntıda gizlidir" derler. Bir bölge var ki, o bölge nüfusunun tamamına yakını değil, TAMAMI SÜRGÜN EDİLDİ. Bu bölgeye şimdiki Adıgey Cumhuriyeti toprakları ve doğusundaki topraklar dahil değil.
Sayın yazarı daha önce de eleştirmiştim, konuyu harmanlayarak, değişik şeyleri/ durumları aynı sepete koyarak değerlendirdiği için.

Şimdi durumu daha ayrıntılı olarak özetlemeye çalışayım:
Rusya, Kuzeybatı Kafkasya'yı aynı dönemde, sözgelişi sadece 1864 yılında değil, değişik değişik dönemlerde, zaman aralıklarıyla ele geçirdi: 1828-1839 arası dönemde Kuban'a dökülen Laba Irmağı sağ yakasındaki, doğusundaki Çerkes topraklarını ve Karadeniz kıyısında bazı bölümleri (kuzeyde Natuhay, güneyde Vıbıh ve Ciget kıyılarını), 1839-1859 arası dönemde de Orta Kuban sol bölümü (Bjeduğ yöresi) ile Belaya-Laba arası Çerkes topraklarını ele geçirdiler. Bu yerlerde yaşayan Çerkes kabileleri Bjeduğ, K'emguy, Besleney ve Kuban Kabartaylarını yurttaşlığa aldılar ve o kabilelere ait toprakları ilhak ettiler. Belaya Irmağı batısında da yaşayan Abzah/ Abadzehleri de boyun eğdirerek Rusya yurttaşlığına almışlardı. Ancak Bölge Askerî Komutanı General Yevdokimov, Abzahların Çara verdikleri bağlılık yeminine ihanet ettiklerini öne sürerek 1861'de Abzahlara saldırdı ve 1859 yılında Abzahlarla imzalanmış olan yurttaşlık antlaşmasını bozdu.
1861 yılında Bağımsız Çerkesya sınırları şöyleydi: Belaya Irmağı ile Karadeniz arasında bulunan topraklar (Gagra, Adler, Gelencik, Novorossiysk ve Anapa kaleleri Ruslarda, Şapsığ kıyıları ve Soçi yöresi Çerkeslerde). Bu toprakları kapsamak üzere 13 Haziran 1861'de başkenti Soçi olmak üzere Meclis yönetimine dayanan bağımsız ve demokratik bir Çerkes Devleti kuruldu.

Rusların bu devleti itibarsızlaştırmaya çalışmaları var, bu da anlaşılır bir şeydir. Bizler ve tarafsız gözlemciler Rus emperyalistlerin/ milliyetçilerinin bu itibarsızlaştırma politikaları ile bağlı olmamalılar.
Asıl önemli olan ve göz ardı edilmek istenen nokta da şu: Rus hükümetinin 10 Mayıs 1862'de yürürlüğe koyduğu etnik temizlik kararı, sınırları yukarıda belirtilen Belaya (Şhaguaşe) Irmağı ile Karadeniz arasında kalan yerlerle Karadeniz kıyılarının tamamını kapsamına alıyordu.

Şu durumda anılan alanda hiçbir Çerkes nüfusunun, tek bir Çerkes yerleşiminin bırakılmadığını, Şapsığ ve diğer Karadeniz kıyıları Çerkes yerleşimlerinin hepsinin bir bir ateşe verilerek yakıldığını, yerli nüfusun son bireyine değin bu yerlerden sürüldüğünü, boşaltıldığını, boşaltılan topraklara Rus nüfusun yerleştirildiğini bilmeliyiz. Bu bir gerçektir.
Şöyle ki, 1860 yılında Ruslara boyun eğmiş ve Rusya yurttaşlığına alınmış olan Natuhaylar ile savaşa katılmamış olan Cigetler de sırf Karadeniz kıyısında bulundukları için etnik temizlik ve sürgüne toplu halde tabi tutuldular. Bunların da hiçbiri yerinde bırakılmadı.
Peki, şimdi Soçi ve Tuapse'de bulunan küçük Şapsığ/ Çerkes nüfusu da nereden çıktı? denebilir. Buradaki Çerkesler 1864 yılı toplu sürgününden sonra dağlarda gizlenen ve Belaya Irmağı doğusuna sürülen Şapsığlardan köy kurma ve geri dönüş izni almış olanların torunlarıdır. Bilindiği gibi, Çerkeslerin sürülmeleri yetkisini Kuban Rus Ordusuna veren kararname 1867 yılında yürürlükten kaldırılmış, böylece Çerkeslerin sürülmelerine izin veren kalkmış oldu, buna bağlı olarak sivil nüfusun (Rus, Ukraynalı, Ermeni, Rum, Çerkes, vs nüfusun) bölgeye yerleşmesi fırsatı doğmuş oldu. Ancak, Karadeniz Guberniyasındaki (il) Çerkes nüfusu 1897 sayımına göre 57,478 nüfus içinde 1,939 gibi, yani 2 bini bulmayan küçük bir azınlık idi.

Adıgey'de Çerkes nüfusunun dörtte bir oranında olması, Belaya Irmağı batısı Çerkes nüfusunun topyekün etnik temizlik ve sürgüne uğratldığı gerçeğini değiştirmez. Topyekün etnik temizlik ve sürgüne tabi tutulan alan Belaya Irmağı batısında olup 1862-1864 yılları arasında Rusların ele geçirdiği topraklardır. Bu son bölüm toprağı dışında Çerkeslere ya da Kuzey Kafkasya halklarına ilişkin toplu bir askeri göç ettirme kararı yoktur.

Rus zulmü 1864'te sona ermiş değil:
Milliyetçi/ faşist Rus iktidarları 1943'te aldıkları, 1945'te onayladıkları kararla Karadeniz kıyısında 1924'te kurulmuş olan Özerk Şapsığ ilçesini de yok etmişlerdir. Amaç, küçücük de olsa, bir biçimde Çerkeslerin Karadeniz kıyılarında bir ayaklarının bulunmasına tahammül edilememsidir. Irkçılık ve emperyalizm işte böylesine lanet birşeydir. Sonuç olarak, ırkçı/şoven/ milliyetçi Rus iktidarları 1864'dün devamını 1943'te getirmişlerdir. Stalin'in sosyalist literatürde devrimci olarak tanıtılmasına aldanmamak gerekir. O bir Rus milliyetçisidir ve devrime ihanet etmiştir. Sovyetlerin dağılmış olması da bun gözler önüne sermektedir.

Mazlum halkımızın adaleti arayan mücadelesine katkı sağlamak isteyen dost çevrelerin bütün bu gerçekleri bilmelerinde yarar vardır, derim. Saygılarımla.

12 Eylül 2015 Cumartesi Saat 19:45
Sitemizin hiçbir vakıf, dernek vs. ile ilgisi yoktur. Sitede yayınlanan tüm materyallerin her hakkı saklıdır. Sitemizde yayınlanan yazı ve yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.
Siteden kaynak gösterilmeden yazı kopyalanamaz.
Copyright © Cherkessia.Net 2009 İletişim: info@cherkessia.net