Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
BİZİ ANASÜTÜ GİBİ BESLEYEN - ADIGECE ANADİLİMİZ
27 Şubat 2015 Cuma Saat 11:24
Karma bir eğitimle, Rus ve Adıge öğrencileri aynı sınıfa doldurmakla, dört dizelik bir şiiri bozuk bir Adıgeceyle okutmakla bu iş , bu sorun çözülemez.

Aa - göz. Dil de – ruhtur [Nır – ne. Bzer – pse]. Bu ikisi birlikte değilse, anlamsızdır. Annesine değer veren diline de değer verir. Kanıtı da tüm ulusumuzun anadilimiz Adıgeceye ve Adıge edebiyatına verdiği değerdir. Bir işi özenerek yaparsan, karşılığını da öyle alırsın (Vızeguğırer-kıveguğıjı). Sahip olduğun şeyi fazla önemsemezsin ama yitirdiğinde anlarsın, öksüz kaldığında yitirdiklerine bir daha ulaşamazsın.

Anadilimizi, büyük küçük hepimiz özenerek, üzerinde titreyerek, ona en üst değeri vermeli ve onu korumalıyız diye düşünüyorum. Bu bir talim-terbiye/ bir eğitim-öğretim konusu, en çok da devlete, okula ve aileye düşen bir görev. Ancak bu üçlünün çabası yeterli midir, bu üçlü sorunu çözmede gerçekten istekli ve içtenlikli midir? Hepimiz bu konuyu düşünelim, durumu yalansız ve korkusuz biçimde konuşalım, ancak bilmeliyiz ki, herkes Adıgeceyi bizim gibi görmüyor, bizim gibi kaygılanmıyor ve konuyu ilginç bulmuyor.

İkinci Dünya Savaşı öncesinde ve sonrasında Adıgeler birçok zorluğa katlanmışlardı. Aç karnına, yamalı, ıslak elbiseyle, kar kış demeden, uzun yollar teperek, okumak isteyen birçok öğrenci okula gitmiş, okumayı bir şans, bir mutluluk kaynağı olarak görmüş, defter kalem demeden, bahaneler uydurmadan okula gidip öğrenim görmüştü. İşte o zorlu günlerin o eski öğrencileri, daha sonra, şimdilerde çok yönlü aydınlarımız, biliminsanlarımız ve ulusumuzun entellektüelleri oldular. Adıge ülkesinin ve Adıge Cumhuriyeti’nin ününü dört bir yana duyuranlar ve  duyurmakta olanlar işte o zorlu günlerin içinden gelmiş olan o güçlü insanlardır. Ancak, bir dönem üretmiş, elde etmiş olduğun bir birikime, bir kazanıma, her bir yeni yılda yenilerini eklemezsen, o birikim artmaz, aksine eksilir, çığ gibi erir gider. Anadiline ilişkin konuşacak olursak, sürüp giden bir boşvermişlik havası var ortalıkta, bu da  zarar verme  dışında bize bir şey  sağlamıyor. 

Bu oluşumun sorumluları kimler olabilir? Başta gelen sorumlular, kuşkusuz ana babalar ve öğretmenlerdir. Kendi aile yuvanda Adıgeceye değer vermezsen, yarım yamalak, eğri büğrü ve bozuk bir Rusça mırıldanmayı marifet sayarsan, başkaları da bunu yadırgamazsa, olacağı budur;  anadili kendi kendine  gelişemez, çaba ister. Adıgeceyi gönülden sevenler, anadilini kullananlar, yazanlar, kitap, dergi ve gazeteleri okuyanlar kuşkusuz mükemmel Adıgece konuşabiliyorlar, bu konuda kuşku yok. Ancak kötü gidişi önemsemez ya da işin bilincine varmazsan Adıgece sürüldüğü, içine atıldığı o kuytu köşede tıkılıp kalmayı da sürdürür.

Soralım, öğretmenlerimizin Adıgeceye  yaklaşım biçimleri neye benziyor olabilir? Tek sözcükle, iyi ve konuya duyarlı değiller diyebilirim . Devam edeyim, öğretmenler içtenlikli, kendilerini işe vererek çalışmıyorlar. Karma bir eğitimle, Rus ve Adıge öğrencileri aynı sınıfa doldurmakla, dört dizelik bir şiiri bozuk bir Adıgeceyle okutmakla bu iş , bu sorun çözülemez. Adıgece öğretimle ilgili sorunları ayrıntılı bir biçimde ele almadan ve çözmeden, şimdiki gibi  haftada  2 saatlik seçmeli  dersle Adıgeceyi ve Adıge edebiyatını herkese öğretemeyiz, benimsetemeyiz,  olacak şey de değildir bu. Ana, baba ya da öğretmen ol, farketmez, bebeye, öğrenciye tatlı dille anlattığın, güzel yönleriyle tanıttığın, tattırdığın her şey, öğrenci ve bebenin  aklında kalır. Artık yaşlılarımız içinde ulusal gelenek ve göreneklerimizi gençlere öğretenler ya da gençlerimiz içinden yaşlılarımızdan bir şeyler öğrenmek isteyenler kalmış olabilir mi?

İlerlemiş yaşlarına bakmadan özveriyle çalışan ve örnek oluşturan  yaşlılarımız da var! Gece gündüz demeden yapmamız gereken şey, çoğunluğun da o çalışkan yaşlılarımızı örnek almaları, o yaşlıları da  teşvik etmek olmalı. Bu konuda en güzel örnek Çeçen Cumhuriyeti’dir. Çeçen ulusu etnik kökenini, dil ve geleneğini, dinini ve diğer ulusal özelliklerini titizlikle koruyor, herkesin bu gibi değerlere saygı göstermesini zorunlu tutan bir gelenek oluşturmuş, ulusal onurunu koruyor, büyük küçük herkes ve tüm biliminsanları ulusal geleneğe uyuyor. Bizlerse içinde yaşadığımız (daha doğrusu), gelip de aramıza yerleşmiş olan Ruslara benzemeyi marifet sayar olmuşuz gibi geliyor bana. Ancak, senden olmayan birini, başkalarını kendin gibi yapamazsın, senden biri imiş gibi yapman da çok zor olur, boşa kürek çekmiş olursun. Kim olursan ol, kökünü korumalı, başını dik tutmalısın, onurunu korumayı bilmeli, insan ve ulus olduğumuz unutulmamalı, ulusal özellikleri diri tutmalı, örnek almalı!20 yıl üzeri bir süreden beri bir Adıge Cumhuriyeti var, gelişiyor ve güçleniyor. 

Buna koşut olarak da Adıgece  resmî dil statüsünü de elde etti. Anadimiz Adıgece artık bir devlet dili, ancak gücünü, olanaklarını  yeterince kullanamıyor, dil yeterince iş göremiyor. Kuşkusuz, kitaplar, bilimsel yazılar, sözlükler, dergiler ve “Adıge mak” gazetesi de yayınlanıyor. İstekle, sevinçle onları okuyan birçok kişi  var, ancak o yazıları  yazanların kendileri  acaba onları yeniden, ikinci kez olsun okuyorlar mı? İlgiyle izliyorum, 20 yıllık gazeteciyim, ülke ve cumhuriyetin önde gelen öğretmenlerini, Adıgeceyi ve Adıge edebiyatını okutan öğretmenlerin birçoğunu  tanırım. Bu kişiler ara sıra Maykop’ta düzenlenen eğitsel toplantılara da katılırlar, onları oralarda görürüm. Ancak öğretmenlik mesleğini seçmiş olan bu kişiler içinde, meramını, ne istediğini, birkaç satırlık geçiştirme yazısı dışında, doğru dürüst anlatan, Adıgece konusunda başardıklarını ya da başaramadıklarını söyleyebilen,  nedenleri açıklayan,  çözüm öneren ya da mutlaka yapılmasını  zorunlu gördüğü  şeyleri anlatan ve bunları yazıya döken birini göremedim. Oysa, öğretmenin çok şeyi bilmesi ve dile getirmesi gerekmez mi? Tek sözcükle olsun kimse böyle şeyleri  dile getirmiyor, sorunları yazıya dökmüyor, ilgisiz görünüyorlar. Tahminime göre okuttukları haftalık ders saatini yazmayı, sunmayı yeterli buluyor olmalılar. Bu duyarsızlık, dile ilişkin ilgisizliği daha da artırıyor. Ayrıca, biz Adıgeler,  (okul eğitimi ile sınırlı kalmayan) kendimizi genel bir boşvermişlik havasına kaptırmış gidiyoruz kuşkusu içindeyim. 

Ne yaptığımızı, ne durumda olduğumuzu düşünmeden birbirimizle didişip duruyoruz. Bir kez daha altını çizeyim: İşin iyisi kötüsü olmaz, iş iştir,  işi sevmek, işi  benimsemek, kendini işine vermek gerekir. Bıkkınlığı, gevşekliği, tembelliği bir yana atar, vargücünle işine sarılırsan, atacağın her bir yeni  adım seni yeni bir  sevince boğar, seni adeta kanatlandırır.

 

“Adıgeyiz, güzel, iyi ve akıllı insanlarız, bir ulusuz, korkmayın Adıgecemiz hiçbir zaman yok olmayacak” dedi biri  bu son büyük  toplantıda. Kuşkusuz Adıgece bugün yarın hemen kaybolacak değil, ancak çok şeyi  yitirmekte olduğumuz da bir gerçek, bunu yadsıyamayız. Bense, araba devrilmeden önce bir şeyler yapalım, önemli sorunlarımızı  ele alalım, konu üzerinde ciddi biçimde kafa yoralım diyorum.

Mamırıko Nuriyet

Adıge mak, 19 Şubat 2015

 

Çeviren: Hapi Cevdet Yıldız

 

Cherkessia.net, 27 Şubat 2015

 

****

 

19 февраля 2015

НЫМ ИБЫДЗЫЩЭУ ТЫЗГЪЭЩЭЛЪЫРЭР — ТИАДЫГАБЗ

Ныр - нэ. Бзэр - псэ. ТIури зэмыгъусэмэ, пкIэнчъ. Зянэ зилъапIэм ыбзи шIолъапI. Ащ ишыхьат зэкIэ лъэпкъым фыщытыкIэу ныдэлъфыбзэ ады­габзэм ыкIи адыгэ литературэм афыриIэр. Узэгугъурэр-къыогугъужьы. Ау уеIэфэхэкIэ гугъу уихьэрэп, уимыIэжьхэ зыхъукIэ гунэкI-IэнэкI тхьа­мыкIэ, ибэ узэрэхъугъэм зы­къы­уигъэштэ­жьырэп.

Джары сэ сишIошIкIэ, тиныдэлъфыбзэ тIэ ини, цIыкIуи зэкIэдзагъэу, тыфэсакъэу, дгъэ­лъапIэу кIэтыугъоен зыкIыфаер. Мы гъэсэныгъэ-пIуныгъэ Iофы­гъо иныр анахь зытегъэкIа­гъэхэр къэралыгъор, еджапIэр, унагъор арых. Ау фырекъуха ахэр, фэчэфха апашъхьэ ит пшъэрылъым изэшIохын? Тежъу­гъэгупшыси зэкIэми, Iофым изытет шъыпкъэ гъэпцIагъи, щынагъи хэмылъэу къэтэжъу­гъаIу - фэчэфэп хэти гъэ­шIэгъонышхоу адыгабзэм.

 

Зэошхом ыпэкIэ е зэо ужым, тызэрэщыгъуазэмкIэ боу цIыфхэм къинышхо ащэчыщтыгъ - ныбэр нэкIэу, щыгъыныр цIынэу; ау оси, ощхи амыIоу, еджэмэ зышIоигъохэр, уеджэныр насыпыгъэ инэу алъытэу, предмет зэхэдз ямыIэу, ушъхьагъунчъэу еджагъэх. Джа лъэхъан мыпсынкIэм къыхэтэ­джагъэхэр арых цIыф хъугъэ­хэри шIэныгъэ лъэныкъуабэ­кIэ. Адыгэ хэкум ыкIи Адыгэ Республикэм идахэ языгъэ­Iуагъэхэр ыкIи джы къызнэсыгъэми язы­гъаIохэрэр. Ау зэгорэм пшIа­гъэу, блэжьы­гъэм илъэс къэс хахъо фэмышIымэ, ащ хэкIы нахь, хахъорэп. Ныдэлъфыбзэм фэгъэхьыгъэу къэпIон хъумэ, Iэпэдэлэлы­ныгъэу па­гъохырэм ар бэшIа­гъэу ыгъэ­шъошIожьырэп. Хэта ащкIэ мысэр? Щэч хэлъэп - ны-тыхэр ыкIи кIэлэегъаджэхэр. Унагъом адыгабзэм мэхьанэ щырамытэу, бзэ цунтхъэгъэ урысыбзэ ныкъор илъэу, мы­гъэшIэгъоныхэу ща­лъытэ зы­хъукIэ, ныдэлъфыбзэм ежь-ежьырэу зыкъиIэты­шъущтэп. Адыгабзэр зыгукIэ зикIасэу, рыгущыIэу, рытхэу, тхылъхэм, журналхэм, гъэзетхэм ащкIэ яджэхэрэм ар дэ­гъоу ашIэ. Ау пшIохъэтэпэмы­хьэу, пхэкIырэми гу лъымытэмэ, ныдэлъфыбзэри къогъоу зыкъуа­гъэзыхьагъэм къолъыщт.

 

КIэлэ­егъаджэхэр адыгабзэм­кIэ сыд фэдэха? Чанхэп. ЗанкIэу къэсэIо, ашIэрэм агукIэ лъыIэ­сыхэрэп. ЕджэкIо зэхапхъэхэр - урыс ыкIи адыгэхэр зэхэбгъэтIысхьэхэу, саты­риплI усэ цIыкIу горэ бзэ IонтIа­гъэкIэ къяогъаIокIэ, мы Iофыр ичIыпIэ игъэкощыкIы­гъуай, ныдэлъфыбзэм епхыгъэ Iофыгъуа­бэр егъэджэн-пIуныгъэ лъэны­къомкIэ икъоу зэшIомы­хыгъэу, урок сыхьатитIоу къаратырэр такъикъ пэпчъкIэ мыушъа­гъэу, бзэр е литературэр хэти ыгу ебгъэштэн плъэ­кIыщтэп. Уными, утыми, укIэ­лэегъаджэми сабыим, еджакIом шIобгъэIэшIоу, фэбгъэдахэрэр арых анахьэу хахьэхэрэр. Ахэ­та не­пэ нахьыжъхэм лъэпкъ шэн-хабзэхэм якъэбар кIэла­кIэхэм агурызыгъаIохэрэр е сыдми мы лъэныкъор зарашIо­игъоу ежь ныбжьыкIэхэм аукъу­дыя?

 

Ары, тиIэх аныбжь емылъы­тыгъэу, хъупхъэ дэдэхэр, шыкур! Ау нахьыбэр зэкIэ джа дэгъухэм афэдэнхэр ары тэ, пстэуми тынаIэ чэщи, мафи зытетын фаер. МыщкIэ анахь щысэшIу хъурэмэ ащыщ Чэчэн Республикэм, чэчэн лъэпкъым ылъапси, ыбзи, ихабзи, идини, инэмыкIи къызэригъэ­гъунэхэрэр, шIокIыпIэ имыIэу, лъэпкъ шъхьалъытэжьыр аухъу­мэ яини, яцIыкIуи, ягъэсэгъэ­шхуи. Тэ тызыхэс (е нахь тэ­рэзэу къэпIон хъумэ), къытхэхьэгъэ урысхэм афэдэ зыт­шIымэ сыдымкIи нахь тигъэразэ хъугъэкIэ сенэгуе. Ау уимыер зыхэщэгъуай, сыдми зытэгъэхьаулыежьы нахь. Ухэтми, плъапсэ уухъумэу, пшъхьэ къэбгъэгъунэжьышъуныр, узэ­рэцIыфым, узэрэлъэпкъым ищы­сэба!

 

Илъэс 20-м къехъугъэу Адыгэ Республикэр щыI, хэхъо, зеIэ­ты. Адыгабзэм ащ елъытыгъэу къэралыгъо статус ыгъотыгъ. Къэралыгъуабзэ хъугъэ тиныдэлъфыбзэ-адыгабзэ, ау ыкIуа­чIэ, иамал зэрифэшъуашэу гъэфедагъэ хъурэп, бзэм икъу­кIэ Iоф ышIэрэп. Шъыпкъэ, къыдэкIых тхылъхэр, шIэныгъэ тхыгъэхэр, гущыIалъэхэр, журналхэр, гъэзетэу «Адыгэ ма­къэр». Афэчэфхэу, ашIогъэшIэ­гъонэу ба ахэм яджэхэрэр е нахьыбэрэмкIэ зытхыгъэхэм ежь-ежьырэу кIаджыкIыжьыха? СэгъэшIагъо, илъэс 20 хъу­гъэшъ сэ журналистикэм сызщылажьэрэр, хэкум ыкIи республикэм икIэлэегъэджэ пэрытхэм, адыгабзэмкIэ ыкIи лите­ратурэмкIэ езыгъаджэхэрэм сащыгъуаз. Загъорэ Iофтхьэбзэ инхэу Мыекъуапэ щызэхащэхэрэм ахэр къэкIох, ащытэлъэ­гъух. Ау кIэлэегъэджэ инэу зисэнэхьат зищыIэныгъэм ишIы­кIэу, яшIошI-еплъыкIэ ежь ашIоигъоу, агу къикIэу, зэхэпцэгъэ къодыеу, сатыритфэу щымытэу, занкIэу къыщыраIо­тыкIэу, адыгабзэмкIэ къадэ­хъурэр е къадэмыхъурэр зэпхыгъэр, анахь Iофыгъоу зэшIо­мыхыгъэмэ мыхъунэу алъытэрэр - бэба укIэлэегъаджэмэ шъхьэм щызэблэкIырэр, къэзытхын къахэкIырэп. КIэкIэу къэпэIон хъумэ, къэтхахэхэрэп. Сэ сызэрэгугъэрэмкIэ, ясыхьатхэр атыхэмэ рагъэкъу. Аузэ зыфагъэгъужьызэ, бзэр Iэпэдэлэл мэхъу. ЕтIани адыгэхэм тшъхьэ иIофкIэ (егъэ­джэн закъор арымырэу) зы бэлэрэгъыныгъэ-зыфэгъэкIотэ­жьы­ныгъэ шIыкIэ горэ къэтштагъэу сегуцафэ, ау нафэр, ащкIэ зыдэтымышIэжьэу утын зэрэзэтхыжьырэр ары. Дж­ыри зэ къэсэIо: Iоф цIыкIуи, Iоф Iаий хъурэп, Iофыр шIу плъэ­гъун ыкIи уегугъуныр, угу фэкIо­ныр ары зэкIэ зыфэкIожьырэр. Зэ шъхьахынагъэм зыкъыIэпы­хи, зыгъэулэуи, къыбдэхъурэ лъэбэкъу пэпчъ уиIэтэу пфэ­лъэкIы­щтыр гъунэнчъ.

 

«Тыдах, тыдэгъу, тыIуш ти­лъэп­къыкIэ, тиадыгабзи ныбжьи кIодыжьыщтэп», - къы­щиIуагъ зы нэбгырэ горэм зэ­IукIэшхом. Непэ-неущэу кIоды­жьыщтэп, ау чIэты­нэрэр зэрэбэр хэткIи шъэфыжьэп. Сэ сшъхьэкIэ сшIоигъу, кушъор зэкIэ мыушъорэкIыжьы­пэзэ, зигъо Iофыгъо инхэм нахь ти­шъыпкъэ ятхьылIэмэ.

 

Мамырыкъо Нуриет.

 

 


Bu haber toplam 1348 defa okundu.


Bu habere yorum eklenmemiştir. İlk yorumu siz ekleyin.
Sitemizin hiçbir vakıf, dernek vs. ile ilgisi yoktur. Sitede yayınlanan tüm materyallerin her hakkı saklıdır. Sitemizde yayınlanan yazı ve yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.
Siteden kaynak gösterilmeden yazı kopyalanamaz.
Copyright © Cherkessia.Net 2009 İletişim: info@cherkessia.net