Aa - göz. Dil de – ruhtur [Nır – ne. Bzer – pse]. Bu ikisi birlikte değilse, anlamsızdır. Annesine değer veren diline de değer verir. Kanıtı da tüm ulusumuzun anadilimiz Adıgeceye ve Adıge edebiyatına verdiği değerdir. Bir işi özenerek yaparsan, karşılığını da öyle alırsın (Vızeguğırer-kıveguğıjı). Sahip olduğun şeyi fazla önemsemezsin ama yitirdiğinde anlarsın, öksüz kaldığında yitirdiklerine bir daha ulaşamazsın.
Anadilimizi, büyük küçük hepimiz özenerek, üzerinde titreyerek, ona en üst değeri vermeli ve onu korumalıyız diye düşünüyorum. Bu bir talim-terbiye/ bir eğitim-öğretim konusu, en çok da devlete, okula ve aileye düşen bir görev. Ancak bu üçlünün çabası yeterli midir, bu üçlü sorunu çözmede gerçekten istekli ve içtenlikli midir? Hepimiz bu konuyu düşünelim, durumu yalansız ve korkusuz biçimde konuşalım, ancak bilmeliyiz ki, herkes Adıgeceyi bizim gibi görmüyor, bizim gibi kaygılanmıyor ve konuyu ilginç bulmuyor.
İkinci Dünya Savaşı öncesinde ve sonrasında Adıgeler birçok zorluğa katlanmışlardı. Aç karnına, yamalı, ıslak elbiseyle, kar kış demeden, uzun yollar teperek, okumak isteyen birçok öğrenci okula gitmiş, okumayı bir şans, bir mutluluk kaynağı olarak görmüş, defter kalem demeden, bahaneler uydurmadan okula gidip öğrenim görmüştü. İşte o zorlu günlerin o eski öğrencileri, daha sonra, şimdilerde çok yönlü aydınlarımız, biliminsanlarımız ve ulusumuzun entellektüelleri oldular. Adıge ülkesinin ve Adıge Cumhuriyeti’nin ününü dört bir yana duyuranlar ve duyurmakta olanlar işte o zorlu günlerin içinden gelmiş olan o güçlü insanlardır. Ancak, bir dönem üretmiş, elde etmiş olduğun bir birikime, bir kazanıma, her bir yeni yılda yenilerini eklemezsen, o birikim artmaz, aksine eksilir, çığ gibi erir gider. Anadiline ilişkin konuşacak olursak, sürüp giden bir boşvermişlik havası var ortalıkta, bu da zarar verme dışında bize bir şey sağlamıyor.
Bu oluşumun sorumluları kimler olabilir? Başta gelen sorumlular, kuşkusuz ana babalar ve öğretmenlerdir. Kendi aile yuvanda Adıgeceye değer vermezsen, yarım yamalak, eğri büğrü ve bozuk bir Rusça mırıldanmayı marifet sayarsan, başkaları da bunu yadırgamazsa, olacağı budur; anadili kendi kendine gelişemez, çaba ister. Adıgeceyi gönülden sevenler, anadilini kullananlar, yazanlar, kitap, dergi ve gazeteleri okuyanlar kuşkusuz mükemmel Adıgece konuşabiliyorlar, bu konuda kuşku yok. Ancak kötü gidişi önemsemez ya da işin bilincine varmazsan Adıgece sürüldüğü, içine atıldığı o kuytu köşede tıkılıp kalmayı da sürdürür.
Soralım, öğretmenlerimizin Adıgeceye yaklaşım biçimleri neye benziyor olabilir? Tek sözcükle, iyi ve konuya duyarlı değiller diyebilirim . Devam edeyim, öğretmenler içtenlikli, kendilerini işe vererek çalışmıyorlar. Karma bir eğitimle, Rus ve Adıge öğrencileri aynı sınıfa doldurmakla, dört dizelik bir şiiri bozuk bir Adıgeceyle okutmakla bu iş , bu sorun çözülemez. Adıgece öğretimle ilgili sorunları ayrıntılı bir biçimde ele almadan ve çözmeden, şimdiki gibi haftada 2 saatlik seçmeli dersle Adıgeceyi ve Adıge edebiyatını herkese öğretemeyiz, benimsetemeyiz, olacak şey de değildir bu. Ana, baba ya da öğretmen ol, farketmez, bebeye, öğrenciye tatlı dille anlattığın, güzel yönleriyle tanıttığın, tattırdığın her şey, öğrenci ve bebenin aklında kalır. Artık yaşlılarımız içinde ulusal gelenek ve göreneklerimizi gençlere öğretenler ya da gençlerimiz içinden yaşlılarımızdan bir şeyler öğrenmek isteyenler kalmış olabilir mi?
İlerlemiş yaşlarına bakmadan özveriyle çalışan ve örnek oluşturan yaşlılarımız da var! Gece gündüz demeden yapmamız gereken şey, çoğunluğun da o çalışkan yaşlılarımızı örnek almaları, o yaşlıları da teşvik etmek olmalı. Bu konuda en güzel örnek Çeçen Cumhuriyeti’dir. Çeçen ulusu etnik kökenini, dil ve geleneğini, dinini ve diğer ulusal özelliklerini titizlikle koruyor, herkesin bu gibi değerlere saygı göstermesini zorunlu tutan bir gelenek oluşturmuş, ulusal onurunu koruyor, büyük küçük herkes ve tüm biliminsanları ulusal geleneğe uyuyor. Bizlerse içinde yaşadığımız (daha doğrusu), gelip de aramıza yerleşmiş olan Ruslara benzemeyi marifet sayar olmuşuz gibi geliyor bana. Ancak, senden olmayan birini, başkalarını kendin gibi yapamazsın, senden biri imiş gibi yapman da çok zor olur, boşa kürek çekmiş olursun. Kim olursan ol, kökünü korumalı, başını dik tutmalısın, onurunu korumayı bilmeli, insan ve ulus olduğumuz unutulmamalı, ulusal özellikleri diri tutmalı, örnek almalı!20 yıl üzeri bir süreden beri bir Adıge Cumhuriyeti var, gelişiyor ve güçleniyor.
Buna koşut olarak da Adıgece resmî dil statüsünü de elde etti. Anadimiz Adıgece artık bir devlet dili, ancak gücünü, olanaklarını yeterince kullanamıyor, dil yeterince iş göremiyor. Kuşkusuz, kitaplar, bilimsel yazılar, sözlükler, dergiler ve “Adıge mak” gazetesi de yayınlanıyor. İstekle, sevinçle onları okuyan birçok kişi var, ancak o yazıları yazanların kendileri acaba onları yeniden, ikinci kez olsun okuyorlar mı? İlgiyle izliyorum, 20 yıllık gazeteciyim, ülke ve cumhuriyetin önde gelen öğretmenlerini, Adıgeceyi ve Adıge edebiyatını okutan öğretmenlerin birçoğunu tanırım. Bu kişiler ara sıra Maykop’ta düzenlenen eğitsel toplantılara da katılırlar, onları oralarda görürüm. Ancak öğretmenlik mesleğini seçmiş olan bu kişiler içinde, meramını, ne istediğini, birkaç satırlık geçiştirme yazısı dışında, doğru dürüst anlatan, Adıgece konusunda başardıklarını ya da başaramadıklarını söyleyebilen, nedenleri açıklayan, çözüm öneren ya da mutlaka yapılmasını zorunlu gördüğü şeyleri anlatan ve bunları yazıya döken birini göremedim. Oysa, öğretmenin çok şeyi bilmesi ve dile getirmesi gerekmez mi? Tek sözcükle olsun kimse böyle şeyleri dile getirmiyor, sorunları yazıya dökmüyor, ilgisiz görünüyorlar. Tahminime göre okuttukları haftalık ders saatini yazmayı, sunmayı yeterli buluyor olmalılar. Bu duyarsızlık, dile ilişkin ilgisizliği daha da artırıyor. Ayrıca, biz Adıgeler, (okul eğitimi ile sınırlı kalmayan) kendimizi genel bir boşvermişlik havasına kaptırmış gidiyoruz kuşkusu içindeyim.
Ne yaptığımızı, ne durumda olduğumuzu düşünmeden birbirimizle didişip duruyoruz. Bir kez daha altını çizeyim: İşin iyisi kötüsü olmaz, iş iştir, işi sevmek, işi benimsemek, kendini işine vermek gerekir. Bıkkınlığı, gevşekliği, tembelliği bir yana atar, vargücünle işine sarılırsan, atacağın her bir yeni adım seni yeni bir sevince boğar, seni adeta kanatlandırır.
“Adıgeyiz, güzel, iyi ve akıllı insanlarız, bir ulusuz, korkmayın Adıgecemiz hiçbir zaman yok olmayacak” dedi biri bu son büyük toplantıda. Kuşkusuz Adıgece bugün yarın hemen kaybolacak değil, ancak çok şeyi yitirmekte olduğumuz da bir gerçek, bunu yadsıyamayız. Bense, araba devrilmeden önce bir şeyler yapalım, önemli sorunlarımızı ele alalım, konu üzerinde ciddi biçimde kafa yoralım diyorum.
Mamırıko Nuriyet
Adıge mak, 19 Şubat 2015
Çeviren: Hapi Cevdet Yıldız
Cherkessia.net, 27 Şubat 2015
****
19 февраля 2015
НЫМ ИБЫДЗЫЩЭУ ТЫЗГЪЭЩЭЛЪЫРЭР — ТИАДЫГАБЗ
Ныр - нэ. Бзэр - псэ. ТIури зэмыгъусэмэ, пкIэнчъ. Зянэ зилъапIэм ыбзи шIолъапI. Ащ ишыхьат зэкIэ лъэпкъым фыщытыкIэу ныдэлъфыбзэ адыгабзэм ыкIи адыгэ литературэм афыриIэр. Узэгугъурэр-къыогугъужьы. Ау уеIэфэхэкIэ гугъу уихьэрэп, уимыIэжьхэ зыхъукIэ гунэкI-IэнэкI тхьамыкIэ, ибэ узэрэхъугъэм зыкъыуигъэштэжьырэп.
Джары сэ сишIошIкIэ, тиныдэлъфыбзэ тIэ ини, цIыкIуи зэкIэдзагъэу, тыфэсакъэу, дгъэлъапIэу кIэтыугъоен зыкIыфаер. Мы гъэсэныгъэ-пIуныгъэ Iофыгъо иныр анахь зытегъэкIагъэхэр къэралыгъор, еджапIэр, унагъор арых. Ау фырекъуха ахэр, фэчэфха апашъхьэ ит пшъэрылъым изэшIохын? Тежъугъэгупшыси зэкIэми, Iофым изытет шъыпкъэ гъэпцIагъи, щынагъи хэмылъэу къэтэжъугъаIу - фэчэфэп хэти гъэшIэгъонышхоу адыгабзэм.
Зэошхом ыпэкIэ е зэо ужым, тызэрэщыгъуазэмкIэ боу цIыфхэм къинышхо ащэчыщтыгъ - ныбэр нэкIэу, щыгъыныр цIынэу; ау оси, ощхи амыIоу, еджэмэ зышIоигъохэр, уеджэныр насыпыгъэ инэу алъытэу, предмет зэхэдз ямыIэу, ушъхьагъунчъэу еджагъэх. Джа лъэхъан мыпсынкIэм къыхэтэджагъэхэр арых цIыф хъугъэхэри шIэныгъэ лъэныкъуабэкIэ. Адыгэ хэкум ыкIи Адыгэ Республикэм идахэ языгъэIуагъэхэр ыкIи джы къызнэсыгъэми языгъаIохэрэр. Ау зэгорэм пшIагъэу, блэжьыгъэм илъэс къэс хахъо фэмышIымэ, ащ хэкIы нахь, хахъорэп. Ныдэлъфыбзэм фэгъэхьыгъэу къэпIон хъумэ, Iэпэдэлэлыныгъэу пагъохырэм ар бэшIагъэу ыгъэшъошIожьырэп. Хэта ащкIэ мысэр? Щэч хэлъэп - ны-тыхэр ыкIи кIэлэегъаджэхэр. Унагъом адыгабзэм мэхьанэ щырамытэу, бзэ цунтхъэгъэ урысыбзэ ныкъор илъэу, мыгъэшIэгъоныхэу щалъытэ зыхъукIэ, ныдэлъфыбзэм ежь-ежьырэу зыкъиIэтышъущтэп. Адыгабзэр зыгукIэ зикIасэу, рыгущыIэу, рытхэу, тхылъхэм, журналхэм, гъэзетхэм ащкIэ яджэхэрэм ар дэгъоу ашIэ. Ау пшIохъэтэпэмыхьэу, пхэкIырэми гу лъымытэмэ, ныдэлъфыбзэри къогъоу зыкъуагъэзыхьагъэм къолъыщт.
КIэлэегъаджэхэр адыгабзэмкIэ сыд фэдэха? Чанхэп. ЗанкIэу къэсэIо, ашIэрэм агукIэ лъыIэсыхэрэп. ЕджэкIо зэхапхъэхэр - урыс ыкIи адыгэхэр зэхэбгъэтIысхьэхэу, сатыриплI усэ цIыкIу горэ бзэ IонтIагъэкIэ къяогъаIокIэ, мы Iофыр ичIыпIэ игъэкощыкIыгъуай, ныдэлъфыбзэм епхыгъэ Iофыгъуабэр егъэджэн-пIуныгъэ лъэныкъомкIэ икъоу зэшIомыхыгъэу, урок сыхьатитIоу къаратырэр такъикъ пэпчъкIэ мыушъагъэу, бзэр е литературэр хэти ыгу ебгъэштэн плъэкIыщтэп. Уными, утыми, укIэлэегъаджэми сабыим, еджакIом шIобгъэIэшIоу, фэбгъэдахэрэр арых анахьэу хахьэхэрэр. Ахэта непэ нахьыжъхэм лъэпкъ шэн-хабзэхэм якъэбар кIэлакIэхэм агурызыгъаIохэрэр е сыдми мы лъэныкъор зарашIоигъоу ежь ныбжьыкIэхэм аукъудыя?
Ары, тиIэх аныбжь емылъытыгъэу, хъупхъэ дэдэхэр, шыкур! Ау нахьыбэр зэкIэ джа дэгъухэм афэдэнхэр ары тэ, пстэуми тынаIэ чэщи, мафи зытетын фаер. МыщкIэ анахь щысэшIу хъурэмэ ащыщ Чэчэн Республикэм, чэчэн лъэпкъым ылъапси, ыбзи, ихабзи, идини, инэмыкIи къызэригъэгъунэхэрэр, шIокIыпIэ имыIэу, лъэпкъ шъхьалъытэжьыр аухъумэ яини, яцIыкIуи, ягъэсэгъэшхуи. Тэ тызыхэс (е нахь тэрэзэу къэпIон хъумэ), къытхэхьэгъэ урысхэм афэдэ зытшIымэ сыдымкIи нахь тигъэразэ хъугъэкIэ сенэгуе. Ау уимыер зыхэщэгъуай, сыдми зытэгъэхьаулыежьы нахь. Ухэтми, плъапсэ уухъумэу, пшъхьэ къэбгъэгъунэжьышъуныр, узэрэцIыфым, узэрэлъэпкъым ищысэба!
Илъэс 20-м къехъугъэу Адыгэ Республикэр щыI, хэхъо, зеIэты. Адыгабзэм ащ елъытыгъэу къэралыгъо статус ыгъотыгъ. Къэралыгъуабзэ хъугъэ тиныдэлъфыбзэ-адыгабзэ, ау ыкIуачIэ, иамал зэрифэшъуашэу гъэфедагъэ хъурэп, бзэм икъукIэ Iоф ышIэрэп. Шъыпкъэ, къыдэкIых тхылъхэр, шIэныгъэ тхыгъэхэр, гущыIалъэхэр, журналхэр, гъэзетэу «Адыгэ макъэр». Афэчэфхэу, ашIогъэшIэгъонэу ба ахэм яджэхэрэр е нахьыбэрэмкIэ зытхыгъэхэм ежь-ежьырэу кIаджыкIыжьыха? СэгъэшIагъо, илъэс 20 хъугъэшъ сэ журналистикэм сызщылажьэрэр, хэкум ыкIи республикэм икIэлэегъэджэ пэрытхэм, адыгабзэмкIэ ыкIи литературэмкIэ езыгъаджэхэрэм сащыгъуаз. Загъорэ Iофтхьэбзэ инхэу Мыекъуапэ щызэхащэхэрэм ахэр къэкIох, ащытэлъэгъух. Ау кIэлэегъэджэ инэу зисэнэхьат зищыIэныгъэм ишIыкIэу, яшIошI-еплъыкIэ ежь ашIоигъоу, агу къикIэу, зэхэпцэгъэ къодыеу, сатыритфэу щымытэу, занкIэу къыщыраIотыкIэу, адыгабзэмкIэ къадэхъурэр е къадэмыхъурэр зэпхыгъэр, анахь Iофыгъоу зэшIомыхыгъэмэ мыхъунэу алъытэрэр - бэба укIэлэегъаджэмэ шъхьэм щызэблэкIырэр, къэзытхын къахэкIырэп. КIэкIэу къэпэIон хъумэ, къэтхахэхэрэп. Сэ сызэрэгугъэрэмкIэ, ясыхьатхэр атыхэмэ рагъэкъу. Аузэ зыфагъэгъужьызэ, бзэр Iэпэдэлэл мэхъу. ЕтIани адыгэхэм тшъхьэ иIофкIэ (егъэджэн закъор арымырэу) зы бэлэрэгъыныгъэ-зыфэгъэкIотэжьыныгъэ шIыкIэ горэ къэтштагъэу сегуцафэ, ау нафэр, ащкIэ зыдэтымышIэжьэу утын зэрэзэтхыжьырэр ары. Джыри зэ къэсэIо: Iоф цIыкIуи, Iоф Iаий хъурэп, Iофыр шIу плъэгъун ыкIи уегугъуныр, угу фэкIоныр ары зэкIэ зыфэкIожьырэр. Зэ шъхьахынагъэм зыкъыIэпыхи, зыгъэулэуи, къыбдэхъурэ лъэбэкъу пэпчъ уиIэтэу пфэлъэкIыщтыр гъунэнчъ.
«Тыдах, тыдэгъу, тыIуш тилъэпкъыкIэ, тиадыгабзи ныбжьи кIодыжьыщтэп», - къыщиIуагъ зы нэбгырэ горэм зэIукIэшхом. Непэ-неущэу кIодыжьыщтэп, ау чIэтынэрэр зэрэбэр хэткIи шъэфыжьэп. Сэ сшъхьэкIэ сшIоигъу, кушъор зэкIэ мыушъорэкIыжьыпэзэ, зигъо Iофыгъо инхэм нахь тишъыпкъэ ятхьылIэмэ.
Мамырыкъо Нуриет.