Karakter boyutu :
As-Alan Siyasi Oluşumu İçindeki Çerkes Toplulukları ile Gizemli Savaşçıların (ve Nartların) Dili Olan 'Khatiag' Dili
07 Mayıs 2019 Salı Saat 15:40
Konuya doğrudan Digorlar ile başlayalım. İlerleyen satırlarda Kabarda öncesi As-Alan siyasi alanı içinde ve etkisi altındaki merkezi Kafkasya dağlık bölgelerin içindeki Çerkes (Adıge) arkaik izlerini böylece daha iyi görebileceğiz.
Evet, bu konu sanki mahrem bir konu yada Çerkeslere yasak bir konuymuş gibi çok fazla dile getirelen bir konu değildi. Ancak, As-Alan siyasi-feodal oluşumunun her yönü ile ele alınması gerekmektedir.
Digorlar ise kendilerine Digoron (дигорон) diyorlar. İronlar onlara Dıguron (дыгурон) diyor. Digor adının doğrudan Adıge adıyla ilgisi vardır.
Vaso Abaev'e göre, "Digoron" etnik kökeni, eski bir Kafkas kabilesinin adından geliyor. Ona göre Digoron adındaki диг, дыг kökü Çerkeslerin kendilerine verdiği адыгэ adından geliyor. (1)
A. Aleman da V. Abaev ile aynı fikirdedir. A. Aleman bunun dışında kalan hipotezlerin çok zayıf olduğunu da belirtiyor. (2)
Bu konu oldukça çetrefilli görünsede, ortaçağ Çerkes (Adıge) yaşam alanını Kuban-Laba-Karadeniz arasındaki dar coğrafyada boğmaya kalkan, başta Sovyet tarihçiliği olmak üzere tahrifatçı tarih anlayışı ile bu konuda fikren çatışmak ve kaynaklar ile konuyu toplamak gerekiyor.
Mesela İbni Rüşti, "Alanlar 4 kabiledir" diyor. Ve devam ediyor "Bu kabilelerin içinde şeref ve iktidar ise Daxsas (Дахсас) kabilesindedir" diyor İbni Rüşt. Elbette buradaki Daxsas (Дахсас) kabile adını ne yapmalıyız? Yok mu sayalım? Elbette hayır. As-Alanlar konusunu araştırmaya devam edeceğiz. Durduley, Buraberdi, Buraken, Ambazuk, Bazuk gibi As, Aors, Sirak, Alan kral (yada büyük feodal prens) isimlerini burada tek tek anıp, zaten uzun olan konuyu daha da uzatmayalım. Bu isimlerin etnik kimliği ilerleyen satırlarda belirginleşmeye başlayacak.
Bir bütün olarak Sarmatların yanı sıra Alanların, Kuzey Kafkasya için yabancı bir halk olan İraniler ve Kafkasyalıların karışımı olduğu (geniş anlamda) düşünülüyor. Ancak daha dar bir anlamda, Batı Kafkasya'daki Çerkesler (Adıgeler), Doğu Kafkasya'daki Durzuklar, merkezi Kafkasya'daki Tsonlar (Yukarı Kodor'da Svanlar ile iç içe yaşamış Alani yada Tsinti denilen halk), Svanlar, Digorlar ve Dvalılar gibi tamamen dağlık bölgedeki halklar Alanlar anlamına gelir.
Yabancı İranilerin proto-yerli Kuzey Kafkasyalılarla karıştıkları iddiası, İskitlerin peşin hükümle İrani kabul edilmesi sonucu, onların hem Don Nehri bölgesinde hem de, Kuban nehri bölgesi'ndeki antik zamanlarındaki varlığı ve etnik ilişkilerine dayandırılır. Ve belki de daha geniş alanda ve Dinyeper'de de bu ilişkiler vardı. Ancak dahası, bu karışım Çerkes egemenliği altında o kadar yoğun ve açıktı ki bazı etnograflar ve araştırmacılar Çerkeslerin İskit-Sarmat kabilelerinin doğrudan soyundan geldiğini söylemeyi rahatlıkla mümkün buluyorlardı. Öyleyse örnekler verelim bazı etnograflar ve araştırmacıların söyledikleri hakkında.
"Çerkeslerin, Kafkasya ve Azak Denizi'nin kuzey kısmını işgal eden Sarmatlardan daha önce burayı işgal eden Alanlardan geldiği anlaşılıyor." (Paragraf Çeviri: Ö. Ç.) (3) [Pictet de Rochemon, Charles Rene, "Kırım, Odessa ve Azak Denizi hakkında mektuplar."]
"Şu anda Batı Kafkasya'da yaşayan Adıge kabileleri, Sarmatların gerçek soyundandır." (Şu anda Atteghei kabileleri) (Paragraf Çeviri: Ö. Ç.) (4) [Edmund Spencer, "Viyana'dan Tuna Nehri'ne bir Buhar gemisi Yolculuğu da dahil olmak üzere Çerkesya, Kırım-Tatar & Konstantinopolis ve Karadeniz'in Çevresi, 1836'da."]
"Çerkesler, dağlarda yaşayan ve Hazar ile Karadeniz arasındaki dağlık bölgelerde yaşayan İskit halklarının en soylularıdır. Ruslar onları Çerkes Pyatigortsi olarak adlandırıyor ve bu da onları Çerkes-Kasoglardan ayıran şey." (Paragraf Çeviri: Ö. Ç.) (5) [D.Kantemir, “Osmanlı İmparatorluğu'nun Büyüme ve Düşüş Tarihi"]
Bunun yanında, Osetlerinde "Hat" kelimesine sahip olduğu ve Çerkesler'inkiyle aynı anlama geldiği dikkat çekici bir şekilde ortaya çıktı. Bu noktadan sonra bu konuya ağırlık vereceğiz. Rusların, Çerkeslere "Ası/Yası" dediklerini tarihi kaynaklarda biliyoruz. Bunu daha önceki yazılarda belirttim. Hatta bu ad 17. yüzyılda dahi Ruslarca hala Taman yarımadası ve Kerç boğazında yaşayan, Tatarların "Adalı", Osmanlıların "Kara Çerkes", bizzat Çerkeslerin "Hatuk" dediği Çerkes (Adıge) kabilesine "Yası-Yaslar" diyorlardı. (Bkz. Thunmann)
Oset eposlarına bakalım.
“Oset Nart eposları bize, Nartlarca gizli görüşmeler için kullanılan Khatiag dilinin varlığı hakkında bilgi getiriyor. Böyle bir dilin varlığı da komşu Adıge askeri kültüründe kaydedilmiştir. V. I. Abaev, Khatiag dilinin "Çince" anlamına geldiğine ve anlambilim olarak yakın olan Rus semantiğindeki "Khitay"a gönderme yaptığını düşünüyordu. Bununla birlikte, Y.A. Dzitstsoytı, bu ismin xætyn (xatt - gezinme, arama, Nart destanında avlanma anlamında muamele edilmesi) kelimesiyle bağlantısı hakkında yorumu önemlidir ve daha çok tercih edilir." [A.Slanov, "Savaşçıların gizli dili; Khatiag dili"] (Paragraf Çeviri: Ö. Ç.) (6)
Görüldüğü üzere bu konuyu derinleştimek gerekiyor. Çünkü Çerkes (Adıge) kültüründe anılan "Hatej" adındaki savaşçıların varlığı biliniyor. Onlar (Hetajlar/Hatejler- Хэтажъ, Хэтажъхэр) hakkında daha önce bir makalede bahsedilmişti. http://www.cherkessia.net/makale_detay.php?id=3829
Konuya bu savaşçıların adıyla devam edelim.
ХЪАТЭ teriminin anlamları konusunda çalışmaya devam edelim. "Хъатэ", "хьэты(р)" kelimesi ile de ilgili görünüyor ve anlamı hizmet, iyilik, yardım demektir. "хьэ" ve "ты" olarak iki kelimeden oluşur. "хьэ" aynı zamanda "тхьэ" - tanrı demektir, "ты" - vermek. Bu iki kavramın "Хъатэжъ/Хьатэжъ" terimiyle ilgisi olduğuda mümkün görünüyor. (Bu konunun etimolojik kısmının bu noktadan sonraki incelemesini Sakarya'daki ilgilere saygıyla bırakıyorum)
Günümüz Kabardey topraklarında, Çerkes Kabardeyler'den önce Adıge dili konuştuğu düşünülen bir başka halkın yaşadığına dair bir hipotezde vardır. Bu konuda bölgedeki hidronim ve topomimlerde de bu halkın varlığının kanıtı olan, bu gerçeği yok saydırtmayacak güçlü işaretler bulunur.
Hatij veya Alguziani'den Hetaci kelimesinin bir şekilde Oset mitlerindeki Hatiago (Xатиагов) halkıyla ilişkili olduğunu varsaymanın mümkün olup olmadığını merak ediyorum ve eğer öyleyse bu Kabardey öncesi bölgenin halkı olabilir mi? diye sorma hakkımız olduğunu düşünüyorum.
Oset mitlerindeki Khatiag hakkında
Хъатэжъ/Хьатэжъ terimi, хэтакIо , хэтакIожъ - gibi kelimelerle de ilgili olabilir mi? Bu kelimelerdeki kök olan, хэт, хaт, bir şeye katılan, katılımcı anlamına da gelir.
Bunun yanında ХЪАТЭЖЪ, şu anda esas olarak Batı Çerkescesi'nde kullanılan ХЪАТЭ kelimesinin bir türevidir, onaylanmış, iyi, nazik ve kabul görmüş anlamındadır. Kelimenin kendisinin ordudaki en iyi savaşçıyı tanımlayan bir kelime olarak ortaya çıkması mümkündür. Bu durum, sınır boyunca ataklar yapan profesyonel savaşçılar olduğunu belirlemek için, Çerkesce'de benzer bir kelimenin gene benzer bir oluşumuyla doğrulatılabilir. Örneğin ХУПХАДЕДЫ kelimesi. Bu kelime ХУПХЪЭ kelimesinden türetilmiştir. Çerkesçe çalışkan, gayretli anlamındadır ve ХУПХЪЭДЫД şeklinde şimdi Batı Çerkes diyalektlerinde kullanılıyor.
As-Alanların etnik kimliğini çözümlemede pirimiz olan kelime "ХЪАТЭЖЪ", Batı Çerkes diyalektlerindeki "ХЪАТЭ" kelimesinin türevidir.
Хъатэжъ yada Хьатэжъ terimini açıklamaya çalışmaya devam edelim. Eğer жъ - жъы ise, Ayrıca, mesela "жьы" sadece yaşlı demek değildir. Mesela Ины - büyük, Иныжъ - kocaman, Иныжъышхо - çok büyük, devasa anlamındadır.
Хьатэ kelimeside genellikle "güç", "hükmetmek" anlamına gelen bileşik sözcüklerde bulunuyor. Mesela Шухьатий - konvoy yöneticisi, ХьатиякIо - meclis, şölen, toplantı yöneticisi gibi terimlerle bulunur.
Ayrıca çoğu zaman Khatokşoko, Khatajuko gibi soylu Çerkes soyadlarının bileşimine de vardır.
Gerçekten de, Çemguy lehçesinde özel ve anlamlı olan Хъатэ terimi, bazı üstün yetenek ve becerilere sahip insanları belirtmek için de kullanılırdı.
Ortaçağda, Orta Kafkasya nüfusuna gelince, Kabardey'in oluşumundan önce orada As-Alan siyasi bir feodal yapı hakimdi. Alanya multi-etnikli bir oluşumdu ve arkeolojik kalıntılarına bakılırsa, en azından "Batı Alanları" Pontik ırk özelliklerinin tamamının taşıyıcılarıydı, yani Adıgelere özgü olan antropolojik tipe sahiplerdi. Böylece, Kabardey öncesi dönemde, Hazarlar ve sonra Alanlar'ın merkezi Kafkasya'daki egemenlik döneminde, bu bölgenin etnik nüfusu değişmedi ve "Adıge" etniği olarak kaldı veya en azından Adıge etnisitesi ve dili ile ilişkili kaldı. Zaten Merkezi Kafkasya'da toponim, hidronim, antropoloji, kültürel, lingustik ve arkeoloji açısından bunun derin izlerini bir çok yerde görüyoruz. Buna bir kaç örnek vererelim.
"Jvari ve Khati" çok işlevli bir titül isimdir. Bu terimle bazı sosyal grupların tanrıları, bu tanrının kutsal alanı, haç vs anlaşılır. "Jwar" terimi, "evrenin efendisi" onuruna ve şerefine, vücut ve tören sembolleri üzerindeki dövmeleri belirtir Svanlar arasında. Çerkeslerdeki "Cor" terimi, bir boğa'nın iki boyunuzu sembolize eden bir kült dalı anlamına geliyordu; Osetlerdeki "Dzuar" ilah, kutsal, çiçek anlamına gelir. "Khati" kelimesi Gudamakarianlar ve Mtiuli'de, kutsal alanın sembolüydü, tüm Gürcüler için ise bir imge, benzer bir simge anlamına gelir." Kaynak: Tarihçi Olga Brileva tarafından "Kafkasya Antik Bronz Antropomorfik Plastikleri" kitabından yapılan bir alıntıdır. (Paragraf Çevirisi: Ö. Ç.) (7)
“Dolayısıyla, M. Gudani, tabiri caizse, Khevsurya'nın doğduğu yer ve bu köyün kutsal alanı olan Gudanis-jvari ya da Khati Khevsurya'nın en eskisi olarak kabul edilir." Kaynak: Pşav, Khevsur, Kist ve İnguş ülkesine seyahat. (1897 yazında), Kafkas Dergisi, Sayı 5, Yıl 1900. (Paragraf Çevirisi: Ö. Ç.) (8)
"Gudani'ye beş kilometre uzaklıktaki Biso köyü ve hemen hemen onun yanındaki bir yerleşim yeri olan Khakhmati'de yüksek büyük kuleler bulunuyor. Khamatmati'de kime ait olduğuna inanılan en saygın tapınaklardan biri (Georgi Nagvar-mshveniyeri) var. Khevsurlar, Khamatmati Khati tarafından himaye edilenin yenilmez olduğuna, düşmanın ona karşı güçsüz olduğuna eminler. Uzun bir yolculuğa çıkmak isteyenler mutlu bir yolculuk istemek için Khati'ye gelirler; kadınlar onlardan korunmayı ve çocukları öldüren şeytana karşı yardım etmelerini ister; o sürülerin üremesini destekliyor, bu yüzden Tuşlar ve Pşavlar sürülerini Khakhmat Khati meralarına getiriyor ve sığırların üremeleri için ona yalvarıyorlar. Khakmat Khati'nin görkemi o kadar büyük ki, Khevurların güvencesiyle, Kistler bile (Müslümanlar), kendilerini şans istemek için baskından önce buraya geliyorlar."
Kaynak: DEMIDOV Kafkasya Yaylalarında Gürcistan'ın dağlık bölgeleri, Metin içindeki fotoğraflarla DEVLET EĞİTİMİ - PEDAGOJİK YAYINCILIK, MOSKOVA 1931 (Paragraf Çevirisi: Ö. Ç.) (9)
Bu noktadan sonra As-Alan siyasi/feodal oluşumunun ortadan kalkması ile onun olduğu bölgede "KABARDA"nın oluşumu hakkında ciddi veriler sunan bir kaynağı da gözardı edemeyiz. Onunla devam edelim.
"Kabardey geleneğine göre, 1825'te Genelkurmay Başkanı General Dibich'e yazılan bir mutabakatta belirtilen Kabardeyler, Kızıltaş limanında Kuban'ın ağzına ulaşan denizden geçtiler. Sonrada daha da doğuya göçtüler ve burada yaşayan Çerkes kabilelerini kendilerine boyun eğdirdikleri Kuban boylarıda dahil olmak üzere bugünkü Kabarda'da yerleştiler. Kabardeyler, Bizans ve Rus kronikçiler tarafından Kosoglar veya Kasaklar olarak bilinen Adıge veya Çerkes kabilesinin yaşadığı alanda bulundu. Bu Kasoglar, klan büyükleri (Tlakotleş) tarafından yönetilen klanlara ayrılmışlardı. ”[Kovalevsky, M.M.," Kafkasya'da Hukuk ve Gelenek ", 1890.] ((Paragraf Çevirisi: Ö. Ç.) (10)
SONUÇ:
Bu kaynağı takip ederek Kabarda öncesi Alanya'nın (As-Alan) özellikle günümüz Kabardey-Balkar Cumhuriyeti, Stavropol Krayı ve Kuzey-Güney Osetya Cumhuriyetleri sınırları içindeki ilk ve ortaçağ dönemi yerli halkının, en azından yönetici ve savaşçı kesiminin Kasog (Adıge) kökenli olduğunu, ve Pşı Yınal ve sonrası dönem ile bu bölgedeki klan liderlerine tenzili rütbe uygulaması yapılmadığı, tam tersine statüleri (Tlakotleş statüsü) korunarak Kabardey pşılarına gene tlakotleş olarak bağlandıkları görünüyor.
Kabardeyler öncesinde, Alanya döneminde, günümüz Kabardey-Balkar Cumhuriyeti topraklarında yaşamış yerli arkaik Çerkes (Adıge) toplulukların izini sürmeye devam edeceğiz. Hatej/Hetaj adındaki Çerkes (Adıge) askeri/savaşçı topluluğun, yabancı kaynaklarda hangi adlarla, özellikle MS. 10. - 13. yüzyıllar arasında, Kuzeydoğu Rusya'dan, Çek, Macaristan ve Bulgaristan sınırlarına kadar nasıl etkili olduğu hakkında da yazacağız.
Kaynakça:
1- В. Абаев, Историко-этимологический словарь осетинского языка).
2- Агусти Алемань. Аланы в древних и средневековых письменных источниках, Москва, 2003. стр. 39
3- "Кажется что Черкесы происходят от Аланов, занимавших северную часть Кавказа и Азовского моря, еще прежде Сарматов." [Пикте де Рошемон, Шарль Рене , "Письма о Крыме, об Одессе и Азовском море."]
4- "Адыхские племена,населяющие сейчас Западный Кавказ,
являются подлинной расой сарматов".(“Atteghei tribes at present inhabiting the Western Caucasus are the original stock of Sarmatians”) [Edmund Spencer ,"Travels in Circassia, Krim-Tartary, &, including a Steam Voyage Down the Danube, from Vienna to Constantinople, and Round the Black Sea, in 1836."]
5- "Черкесы, это самые благородные из скифских народов, проживающих в горах и холмистых местностях между Каспийским и Черным морями. Русские называют их черкесы-пятигоричи и этим отличают от черкесов-казаков. " [Д.Кантемир ,«История роста и падения Оттоманской империи»]
6- "Осетинский нартский эпос доносит до нас сведения о существовании так называемого хатиагского языка, употребляемого для секретных переговоров нартов. Наличие подобного языка фиксируется и в соседней адыгской военной культуре. В.И. Абаев полагал, что под хатиагским языком подразумевался китайский, ссылаясь на близкое по семантике русское выражение «китайская грамота». Однако, любопытна и более предпочтительна версия Ю.А. Дзиццойты о связи этого названия со словом xætyn (xatt – бродить, странствовать, трактующимся в нартовском эпосе в значении «совершать походы (рыскать) за добычей»." [А.Сланов, "Хатиагский язык – тайный язык воинов".]
7- "жвари и хати — обозначение многофункциональное. Под этим термином понимали: божество определенных социальных группировок; святилище этого божества; крест. Термин «джвар» встречается у сванов для обозначения татуировок на теле и обрядовых хлебов в честь «владыки вселенной»; у черкесов «джор» обозначал культовую ветку с двумя ответвлениями, символизировавшую быка; у осетин «дзуар» значит божество, святилище, оспа. Под словом «хати» гудамакарцы и мтиульцы подразумевают знамя святилища, а для всех грузин оно значит образ, подобие, икона."
Отрывок из книги «Древняя бронзовая антропоморфная пластика Кавказа» историка Ольги Брилевой
8- "Таким образом, м. Гудани считается, так сказать, родиной хевсур и святилище этой деревни, Гуданис-джвари или Хати, старейшим во всей Хевсурии."
Путешествие в страну пшавов, хевсур, кистин и ингушей. (Летом 1897 г.) // Кавказский вестник, № 5. 1900
9- "Километрах в пяти от Гудани находится сел. Бисо и почти рядом с ним большое селение Хахмати с высокими старинными башнями. В Хахмати находится одно из самых почитаемых святилищ (Георги Нагвар-мшвениери), которому приписывается особая сила: хевсуры уверены, что тот, кому покровительствует хахматский хати, непобедим, враг бессилен против него. Отправляющиеся в далекое путешествие приходят к хати просить счастливого пути; женщины просят у него заступничества и помощи против дьявола, который убивает детей; он благоприятствует размножению стад, поэтому тушины и пшавы пригоняют свои табуны на пастбища хахматского хати и выпрашивают у него размножения скотины. Слава хахматского хати так велика, что, как уверяют хевсуры, даже кистины (мусульмане) перед набегом ходят сюда просить себе удачи."
ДЕМИДОВ
В ВЫСОКОГОРЬЯХ КАВКАЗА
Горные районы Грузии
С фотографиями в тексте
ГОСУДАРСТВЕННОЕ УЧЕБНО - ПЕДАГОГИЧЕСКОЕ ИЗДАТЕЛЬСТВО
МОСКВА 1 9 3 1
10- "Согласно кабардинскому преданию, изложенному в докладной записке поданной в 1825 году на имя начальника главного штаба ,генерала Дибича, кабардинцы переправившись через море ,прибыли к устью Кубани ,в гавань Кизилташ. Здесь они оставались недолго. Под начальством Инала, родоначальника всех кабардинских князей ,они вскоре двинулись далее на восток и расселились вдоль по Кубани в нынешней Кабарде, где подчинили себе жившие здесь черкесские племена...
Кабардинцы застали местность заселенной одного с ними адигейского или черкесского племени, который византийским и русским летописцам известен был под наименованием косогов или касаков.Эти косоги распадались на роды (шляхту) ,во главе которых стояли правившие ими родовые старейшины (тлякотлеши)." [Ковалевский М.М., "Закон и обычай на Кавказе", 1890г.]
Araştırmacı Yazar, Ömer Çakırer
Cherkessia.net, 7 Mayıs 2019
Bu haber toplam 6747 defa okundu.
Bu habere yorum eklenmemiştir. İlk yorumu siz ekleyin.