Karakter boyutu :
Thomas de Waal:Ukrayna’nın Dil Savaşında Yeni Bir Çatışma
05 Haziran 2017 Pazartesi Saat 01:13
Thomas de Waal, 29 Mayıs 2017
Kiev ülkenin dil savaşında yeni muharebe hatları çizmek üzere, ancak Moskova da çatışmanın kendi tarafını alevlendirmeye hazır.
Ukrayna’nın eski cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç, 2012’de Rusçayı bölgesel dil statüsüne yükseltecek olan bir kanun koymuştu. O sırada bu kanunun yol açtığı öfkeye, Ukrayna’nın ünlü romancısı Andrei Kurkov ‘Bu dil savaşının neferi olmaya hiç niyetim yok’ diye yazarak tepki vermişti.
Thomas de Waal: Carnegie Europe kıdemli ortak
Kurkov Rusça yazmasına rağmen, 2013’te Yanukoviç’i deviren ve Ukrayna’yı Avrupa’ya doğru döndüren Maydan protesto hareketini desteklemişti. Tek istediği dille ilgili siyasetin, Moskova ve Kiev arasındaki çatışmanın içine sokulmamasıydı.
Ancak bu isteği dinleyen olmadığı için Ukrayna’da dil savaşları yeniden başlamakta. Ulusal televizyon yayınlarının yüzde 75’inin Ukrayna dilinde olmasını şart koyan bir yasa, Rada (Ukrayna meclisi) tarafından geçenlerde kabul edildi. Öncesinde de cumhurbaşkanı Poroşenko, çoğunluğun destek vermemesine rağmen, Vkontakte ve Odnoklassniki adlı Rusça sosyal medya sitelerini yasaklama girişiminde bulunmuştu.
Mecliste tartışılmak üzere sunulacak olan yeni bir yasa taslağı ise, Ukrayna dilinin ‘Ukrayna’nın bütün toprakları üzerinde, kamu yaşamının tüm alanlarında’ kullanıma geçirilmesini amaçlıyor.
Kiev günü kutlamaları, 27 Mayıs
Kiev günü kutlamaları, 27 Mayıs
İlk bakışta bunun tartışmalı olacak bir yönü yok gibi gözüküyor; ne de olsa yıllarca kendi topraklarında Rusça’nın altında bir konumda tutulan Ukrayna dilinin geliştirilmesi ve destek verilmesi tabi ki iyi olur. Ancak bunun nasıl gerçekleştirileceğinin ayrıntılarına bakmak gerek. Birçok Ukrayna vatandaşı, Vladimir Putin’i ya da Rusya’yı desteklemese de, hatta kendilerini Ukrayna’nın vatanseveri olarak bile görse de, günlük hayatta Rusça konuşmayı tercih etmekte. Bu vatandaşların gözünde anadillerine kısıtlama getirilmesi, kendi temel insan haklarına karşı bir hareket olacaktır.
Devlet dili hakkındaki bu yasa taslağı eğer kabul edilirse Ukrayna’da etnik temelli yeni muharebe hatları çizileceğine kuşku yok. Yasanın 8. maddesinin ‘etnik kökeni Ukraynalı olmayan Ukrayna vatandaşlarını’ tarif etmesi rahatsızlık vermekte. Ayrıca 51. madde, ‘dil müfettişlerinin; Ukraynacanın devlet dairelerinde, okullarda, üniversite amfilerinde konuşulup konuşulmadığını teftiş edeceğini ve Rusça kullanımının cezalandırılacağını’ ifade etmekte.
Yasa taslağını sunanlardan Samopomiç (Kendine Yardım) partisi üyesi Oksana Servit ve Dış İlişkiler Kurulu başkanı Hanna Hapko, Rusçanın yaygın kullanımının Ukrayna’nın devlet yapısını çökerttiğini söylemekte. Batkivşina (Anavatan) partisinden milletvekili İvan Krulko, Ukrayna’nın gelişebilmek için ‘Rusya’dan artık ayrılması gerektiğini’ öne sürmekte.
Fakat aksi de doğru olabilir. Halen, birçok Ukraynalı öğretmen ve profesör, öğrencilerinin ya da velilerin arzusuna göre ders anlatırken Ukraynacadan Rusçaya geçebilmekte. Kiev’de resmî olarak çok az sayıda Rusça temelli okul olmasına rağmen velilerin isteği üzerine gayriresmî olarak derslerin hâlâ Rusça devam etmesi, herkesin bildiği bir sırdır.
Ukraynaca resmî dil iken, Rusçanın da arda gerektikçe kullanıldığı bu gayriresmî iki dillilik, Ukraynacanın yavaş yavaş ülkenin başlıca dili haline geldiğini zaten göstermekte. Mayıs 2015’teki bir anket, ülke nüfusunun yüzde 60’ının Ukrayna dilini günlük iletişimde kullandığını göstermekte, ki bu yirmi yıl öncesine göre çok daha yüksek bir oran.
Dil savaşında ateşkes sona ererse, tabii ki Moskova’da kendi kozlarını kullanacaktır. Rusça kullanımına karşı olan her hareket, Rus medyası tarafından artık histeri düzeyinde geniş kapsamlı olarak işlenmekte. Zaten Rusya, 2014 Şubatında Rada’nın Yanukoviç döneminden kalma dil kanunu kaldırma girişimini, Kırım’ı ilhak etmek için bahane olarak kullanmıştı. Tipik Rus abartısıyla, Rus milletvekili Frants Klintseviç, yeni kanun taslağını ‘dil soykırımı’ olarak adlandırmakta.
Mayıs başında Kiev ve Odesa’ya ziyaretimde, yeni yasa taslağına insanların bıkkın bir kara mizahla tepki verdiğini gözlemledim. En sık yansıtılan düşünce, Ukraynalı politikacıların kamuyu asıl ilgilendiren yolsuzluk ve gelir adaletsizliği gibi konularda politika geliştiremeyince dil savaşlarının arkasına saklanmasıydı.
Ayda 150 avro maaş alan bir üniversite okutmanı, öğrencilerinin arzularına göre Ukraynaca ya da Rusça arasında gidip geldiğini; ancak ‘dil müfettişleri’ işine karışacak olursa meslek hayatının anlamsız yere daha da zorlaşacağını ve eğitimin asıl zorluklarına zaman ayıramayacağını söylemiş; ‘bize yeter ki doğru düzgün maaş verin, Çince bile ders veririz’ demişti.
Çeviri: Dr. Bülent Özgönenel
Cherkessia.net, 4 Haziran 2017
***
New Fighting in Ukraine’s Language War
Thomas de Waal, 29 May 2017
If Kyiv draws new battle lines in the country’s language war, Moscow is ready to restart its side of this conflict.
“I have no desire to become a soldier in this war of words,” Ukraine’s best-known novelist Andrei Kurkov wrote in 2012. He was reacting to the furor over a law instituted by former president Viktor Yanukovych that elevated Russian to the status of a regional language in Ukraine.
Kurkov writes mainly in Russian but was a supporter of the Maidan protests of 2013 that overthrow Yanukovych and turned Ukraine towards Europe. His was a plea to keep language politics out of the conflict between Moscow and Kyiv.
Unfortunately, that plea is unheard and Ukraine’s language wars are restarting. A bill requiring 75 percent of national television broadcasts to be in Ukrainian has just been passed by the Rada. It follows a very unpopular move by President Poroshenko to ban Russian-language social media websites, such as Vkontakte and Odnoklassniki.
Next up for discussion is draft legislation that seeks to ensure “the functioning and use of Ukrainian as a state language in all spheres of public life in the whole territory of Ukraine.”
At first glance, this may look uncontroversial. Of course, the Ukrainian language, which spent decades as the poor cousin of Russian in its own country, needs to be promoted and supported. But there is a lot of devil in the detail in terms of how this should happen. Many Ukrainian citizens who are not necessarily devotees of Vladimir Putin or the Russian state and regard themselves as Ukrainian patriots are still bilingual or prefer Russian to Ukrainian. These people will regard any attempt to make them give up speaking their native language as an attack on their fundamental rights.
The draft law on the state language, if passed, would explicitly draw new battle lines in Ukraine on the basis of nationality. Article 8 contains the rather disturbing formulation of “citizens of Ukraine whose ethnic origin is not Ukrainian.” Article 51 proposes the somewhat sinister institution of a “control commission” whose “language inspectors” would monitor whether Ukrainian was being used in public offices, school classrooms, and university lecture halls and would see those who were caught using Russian punished by law.
Two of the law’s main initiators—parliamentarians who have progressive profiles on a number of other issues, Oksana Servit of the Samopomich group and Hanna Hopko, who is chair of the Foreign Affairs Committee—have said that widespread usage of the Russian language undermines Ukrainian statehood. Another member of parliament, Ivan Krulko from the Batkivshchyna faction, has argued that “it is necessary for the development of the country, which should break away from Russia.”
But maybe the opposite is true. Currently, many Ukrainian teachers and professors switch back and forth from Ukrainian to Russian, depending on the language preferences of their students or the requests of parents. It is an open secret in Kyiv that the city has very few formal Russian-language schools but many classes are conducted in Russian when parents ask for it informally.
This informal bilingualism, where Ukrainian remains the formal language of the state but Russian gets used on an ad hoc basis, has facilitated a clear trend whereby Ukrainian is becoming more and more the default language of the country. A poll conducted in May 2015 showed that almost 60 percent of the population prefer to speak Ukrainian as their language of everyday communication, a much higher number than two decades ago.
If the truce in the language war is now over, Moscow is certainly ready to restart its side of the conflict. Any moves to formally discriminate against Russian language use gets such wide coverage in Russia that it verges on the hysterical. In February 2014, a brief attempt by the Rada to repeal the Yanukovych-era language law helped provide cover for the Russian narrative for the annexation of Crimea shortly afterwards. With characteristic hyperbole, one Russian parliamentarian, Frants Klintsevich, called the new draft bill a case of “linguistic genocide.”
When I visited Kyiv and Odessa in early May, most people who I sounded out about the new draft law responded with weary black humor. The most common sentiment was that Ukrainian politicians resort to language battles to mobilize their core supporters and to disguise their lack of policies on the issues that really concern the public, like corruption and economic inequality.
One university lecturer, who is paid 150 euros a month, told me she manages to make the current arrangements work, switching back and forth between Ukrainian and Russian to accommodate the wishes and knowledge of her students. But she said that if “language inspectors” were ever instituted, her professional life would become needlessly much harder and she would have less time for the real educational challenges she faces. “Give us a normal salary and we will teach in Chinese!” she said.
Bu haber toplam 2899 defa okundu.
Bu habere yorum eklenmemiştir. İlk yorumu siz ekleyin.