Çerkesya Yurtseverleri- Taksim-İstanbul-2012

 

Saygıdeğer kamuoyuna;

 

 

Çerkes halkı 155 yıl önce, Çarlık  Rusya'sı emperyalizmi tarafından tarihi topraklarından soykırıma uğratılarak sürgün edildi.

 

 

2019 senesinde Çerkes halkı hem anavatanda hem de diaspora ülkelerinde çok parçalı, dağınık bir sosyal-politik yapı arzediyor.

 

 

Bunu en somut nedeni Çerkes Ulusal Hareketini  motive edebilecek kapasitede ve cesarette hiç bir kurumlarının olmamasıdır.

 

 

Çerkes sorunu ve Çerkes ulusal hareketini politik, sosyal bir ajanda olarak gören ve bunun için çalışan bir kurumları olmadığı halde, Çerkes halkının doğal bilinci her geçen gün artıyor.

 

 

Çerkes soykırımı ve sürgünü tarihsel bir trajedi olarak toplumun politik hafızasını yaratacak bir argümandır. 

 

 

Ancak Çerkes halkının bu argüman üzerinden çalışma yapacak, Çerkes öznesi etrafında kolektif birlik sağlamaya yüzünü dönmüş fiili çalışma yapan tek bir kurumu dahi yoktur.

 

 

Öte yandan anavatan ve diaspora Çerkeslerini her alanda manipüle etme, etnik bütünlüğünü parçalama görevini alan Rusya taşeronu yapılar hiç durmadan yol alıyorlar.

 

 

Çerkes halkının tarihini, etnografisini, dilini, kimliğini zayıflatmak Rusya tarafından bu taşeronlara görev olarak verilmiştir. Çerkesler bunun bilincinde olmalıdır.

 

 

Çerkes, Çerkesya, Çerkes ulusu kavramlarının biricikliğini ve politik gücünü her koşulda sahiplenerek yol alabiliriz.

 

 

Çerkes halkı genci ve yaşlısıyla, kendi kodlarını, tarihsel kronolojilerini, dillerini, kimliklerini, gündemlerini gerçekler ışığında bilmeli, kendisine dayatılan sahte kavramlara ve gündemlere şüpheyle yaklaşmalıdır.

 

 

Bize dayatılan yapay, bulanık gündemleri ''Ben kimim ve ne istiyorum'' sorusunu bıkmadan usanmadan kendimize sorarak bilgilenerek aşabiliriz ancak. 

 

 

Çerkes halkının haklı davasının temel dayanağı, tarihteki gadre uğramışlığı ile Çerkes sivil toplumunun özgür ulusal muhalefetidir.  

 

 

Bilinmelidir ki, Çerkes halkının yaşadığı soykırım yerine başka kavramları öne sürenlerle, Çerkes ismini kullanarak fason yapılar yaratmış, hamasi sloganlarla ve soykırımla ilgili hiç bir fiili girişim yapmadan her 21 Mayıs'ı ''Kafkas''  seramonisiyle geçiştirenler aynı paydada durmaktadır. 

 

 

Çerkes halkının doğal dinamikleri bu türden yapıları gerektiğinde refüze ederek, ''Çerkes Birliği'' etrafında doğal politik bileşenlerini hayata geçirebilecek dinamiklere hâla sahiptir.

 

 

21 Mayıs süreçleri,  Çerkes halkının kolektif hafızasına kodlanmaya çalışılan pasif duygusallığın aksine, yeniden doğuşun ve toplumsal özgüvenin sınandığı günler olacaktır.

 

 

21 Mayıs 2019

 

Çerkesya Yurtseverleri / Cherkessia.net Yayın Kurulu