Çerkesler arasında cereyan eden tartışmalarda, bazı kelimelerin ve cümlelerin kalıp bir şekilde kullanılmakta olduğu dikkatimi çekti. Tartışmalarda sürgit kullanılan bu kalıpların nedenini merak ederken, yaptığım okumalar sırasında Çerkes dünyası dışında, başka yerlerde de bu kalıpların aynısının ya da benzerinin kullanıldığını gördüğümde çok şaşırdım. Uzun bir zamandır bu konuyu yazmak istiyordum ve nihayet fırsat bulabildim.
***
1. ÇERKES SOYKIRIMI VE SÜRGÜNÜ’NDEN BAHSEDENLERE ANTİ-RUSÇU VE ANTİ-RUSYACI YAFTASI VURANLAR
15.05.2009 tarihinde, doğrudan Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’in kararnamesi ile kurulan bir başkanlık komisyonu mevcuttu. Bu komisyonun adı ise “Rusya’nın Menfaatlerine Zarar Verici Şekilde Tarihi Çarpıtma Teşebbüslerine Karşı Koymak için Rusya Federasyonu Başkanlık Komisyonu” (комиссия при президенте Российской Федерации по противодействию попыткам фальсификации истории в ущерб интересам России) idi.
Geçtiğimiz yıllarda, Moskova’da, Uluslararası İlişkiler Devlet Enstitüsü (МГИМО), “Rusya’nın Menfaatlerine Zarar Verici Şekilde Tarihi Çarpıtma Teşebbüslerine Karşı Koyma” isimli bir konferans düzenlendi. Üniversite, yukarıdaki paragrafta bahsettiğimiz Rusya Federasyonu Başkanlığına bağlı komisyon ile birlikte bu konferansı gerçekleştirdi. “Yurt Dışı Ekonomik ve Uluslararası İlişkiler Departmanı” temsilcileri de toplantıya katıldılar. Elbette bu konferansın ana konularından bir tanesi de Çerkesler idi.
Bu toplantıda Sergei Markov : “Kafkasya’da bir anti-Rus sürecin gerçekleşmekte olduğunu söyledi.” Ayrıca: “Soykırım Topraklarında Olimpiyata Hayır” şeklindeki söylem, 1817-1864 yılları arasında gerçekleşen Kafkas Savaşı tarihinin çarpıtılması anlamına gelmektedir.” (http://vmdaily.ru/news/2009/12/29/komu-i-zachem-nado-porochit-istoriyu-rossii-87932.html, http://www.mgimo.ru/news/press/document138474.phtml)
Jamestown Vakfı, Amerika Birleşik Devletleri, Gürcistan fetişistimiz bol, fakat doğrudan Çerkeslerle ilgili çalışmalar yapan yukarıda bahsettiğimiz komisyon ve МГИМО gibi masum Rusya enstitülerine karşı bu anti-emperyalist ve anti-kapitalist fetişistlerimizden henüz herhangi bir ses yok. Demek ki Çerkesleri kendi kötü emellerine alet edenler sadece batılı vahşi emperyalistler ve kapitalistler !
Elbette Rusya Federasyonu, Amerika Birleşik Devletleri, Gürcistan v.s gibi ülkelerin Çerkes sorunu konusunda bu tür faaliyetleri, kendi menfaatlerini yansıttığı için, kendileri yönünden çok normal. Fakat anormal olan, bu ülkelerin propagandalarını Çerkesler arasında yayma görevi üstlenen bazı Çerkeslerin faaliyetleri. Çerkes Ulusu, her şeyin farkındadır. Çerkes Ulusu, kendi menfaatlerini ve kimlerin neyi kullandığını ve kullanmak istediğini çok iyi bilmektedir. Tek taraflı propagandalarla, kendi kendilerini rezil edenlerin, komik duruma düşürenlerin akılları kendilerinde kalsın. Sizler insanoğlunun binlerce yıllık süzgecinden geçebileceğinizi ümit etmeyin, çünkü cui bono ? (fayda kimin ?) filtresi sizin gibi partikülleri tutma görevini hala yerine getiriyor.
***
2. “ÇERKESLERİN RUSYA FEDERASYONU İÇİNDE KENDİ DEVLETLERİ VAR VE BİZ BUNUNLA GURUR DUYUYORUZ. ÇOCUKLARIMIZIN ÇERKESÇE EĞİTİM ALMA HAKLARI VAR VE ONLAR ÇERKESÇE ÖĞRENİYOR, AMA SİZ DİASPORA BÜTÜN BUNLARDAN MAHRUMSUNUZ. AYRICA ÇERKESYA MI ? O DA NEDİR ? BIRAKIN BU HAYALLERİ” DİYENLER
Sergei Markov devam ediyor : “Bu savaş kanlı olmuştur fakat şu unutulmamalıdır ki Rusya sayesinde Çerkesler de dahil Kuzey Kafkasya Halkları kendi devletlerine kavuşmuşlardır. Orta Doğuya göç eden Çerkesler, Kafkasya’da kalmaya devam edenlere göre şu anda çok kötü bir durumdadırlar. Rusya’da Kuzey Kafkasya’nın yerli Halkları kendi dillerinde eğitim alma hakkına sahipler. Buradan göçedenlerin ise böyle bir hakları yok.” (http://vmdaily.ru/news/2009/12/29/komu-i-zachem-nado-porochit-istoriyu-rossii-87932.html, http://www.mgimo.ru/news/press/document138474.phtml)
Ne diyelim, iyi ki Rusya Çerkeslere soykırım uyguladı ve sürdü, bu sayede ne güzel şimdi kendi devletlerimiz var, kendi dilimizde eğitim alma haklarımız var.
***
3. 2014 SOÇİ OLİMPİYATLARINA KARŞI ÇIKANLARA “EKSTREMİST ÇERKES” DAMGASI VURMAK. SAHİPSİZ ÇERKESLERİN SOYKIRIM VE SÜRGÜNÜN TANINMASI TALEPLERİNE KARŞI İSRAİL İLE DAHİ İTTİFAK KURMAYI DÜŞÜNMEK.
Sergei Markov devam ediyor : “Çin’in 1951 yılında Tibet’i işgal etmesinden dolayı, 2008 Pekin Olimpiyatlarına da karşı çıkanlar olmuştu. Aynı durum 2014 Soçi Olimpiyatları için de tekrarlanabilir. Bu durumda extremistler tarihi çarpıtabilirler. Elbette tarihin çarpıtılmasına karşı savaşta Rusya’nın sadece düşmanları yok, dostları da var. En önemlisi ise İsrail Devleti’dir. Bu halk Nazilerden en fazla etkilenmiş olan halktır. Holokost sırasında toplam Yahudi nüfusunun üçte biri olan altı milyon Yahudi yokdilmiştir. Ulusal temelde yok etme hareketinin ilk kurbanları Alman Yahudileri idi, onların bir çoğu Almanya ve Alman Halkı tarafından cezalandırıldı. Avrupa’da bunun anısına, en ünlüsü Auschwitz olan ölüm kampları hala muhafaza edilmektedir. Şu anda İsrail ve Rusya, Holokostun gerçekleşmediğini savunarak tarihi çarpıtan uluslara karşı bir birliktelik sergileyebilir. İsrail şu anda ikinci dünya savaşının sonuçları hakkında değişmez bir deklerasyona imza atmıştır ve Nazileri haklı çıkartabilecek herhangi bir değişikliğe itiraz etmektedir. İsrail’de Stalin rejiminin Yahudileri Sibirya’daki Gulag (çalışma) kamplarına sürdüğü söylenmektedir, fakat ne gaz odası ne de fırınlar vardı ve komünistler ile Naziler arasında çok büyük farklar mevcuttu. Batı Avrupa’daki diğer bağlaşıklar İngiltere Churchill’in Savaşı adlı bir kitabı yayınlanmaya hazırlanılıyor. Bu İkinci dünya savaşının başlangıcında askeri operasyonlara ait liderler arada Churchill ve Roosvelt arasında insanlardan hazzetmeyen yazışmalar mevcut. Bu yazışmalarda: “Öldürülen her Rus bir İngiliz’in korunması demektir” şeklinde ifadeler mevcut ve bu yazışmalar zorlu Kursk savaşı patlak verdiğinde gerçekleşmiş.” (http://vmdaily.ru/news/2009/12/29/komu-i-zachem-nado-porochit-istoriyu-rossii-87932.html, http://www.mgimo.ru/news/press/document138474.phtml)
Görüyorsunuz, tartışmasız bir Çerkes Soykırımı ve Sürgününe rağmen, Çerkeslerin taleplerine ne kadar ilginç cevaplar veriliyor, kırk dereden su getiriliyor.
***
4. DÜNYA ÇERKES BİRLİĞİ’NE YENİDEN ABHAZLAR DA KATILSIN FİKRİ. ÇERKESLERİN KENDİ ÖRGÜTLENMELERİNE NEDEN ŞİDDETLE KARŞI ÇIKILIYOR ?
Bir haber sitesinde yer alan aşağıdaki haber ilginç;
“Beslan Kobakhia, “global bir Abhaz-Çerkes organizasyonu oluşturulmasını” önerdi. Böylelikle Kremlin, muhalif Çerkesleri Abhazya sayesinde kontrol altında tutma faaliyetinde başarı kazanacağını düşünmekte. Abhazya Savaşı sırasında Kuzey Kafkasya Halkları ve Kazaklar Gürcülere karşı teşvik edilmişti. Bugün ise benzer bir strateji uygulanmakta, muhalif Çerkeslere karşı “baston” metodunu Abhazların eliyle gerçekleştirmek istemektedir. Kremlin, Beslan Kobakhia’nın ifade etme görevini üstlendiği Abhazlar ve Kuzey Kafkasya Halkları arasında yeni bir birlik kurma teşebbüsündedir. Kobakhia’nın birlik girişimleri, Rus özel hizmetleri nin Çerkes Diasporasına sızma girişmidir. Kobakhia Çerkes Soykırımı ile ilgili de aslında gerçek dışı ifadelere sahiptir.Kendisi Çerkes Soykırımı ve Sürgünü ile ilgili şöyle söylüyor : “Bu sorun ortaya çıktığı için ve bu sorun kardeşlerimizi üzdüğü için Abhazya Parlamentosu’nda konunun dikkate alınması ricasında bulunmak için bir ya da daha fazla açıklama yapabiliriz” . Belki Kobakhia kendisini dünyanın en akıllı insanı olarak görmekte ve 15.11.1997 tarihinde Abhazya Parlamentosunun kabul ettiği “Abhazların 19. Yüzyılda Sürgünü Kanunu” önergesinde (http://aiaaira.com/index.php?option=com_content&view=article&id=1458%3A-xix-&Itemid=116), Abhazya’nın Abhaz olarak kabul ettiği Ubıhlar hariç Çerkesler hakkında hiçbir şey hatırlanmadığını kimsenin bilmediğini zannetmektedir” (http://kazbeginews.wordpress.com/2012/06/23/kremlin-hopes-to-control-stubborn-circassians-through-moscow-loyal-abkhazia/)
***
5.“ÇERKES SORUNU DİYE BİR SORUN YOKTUR, ÇERKESYA SÖYLEMİNİ SAVUNANLAR VE ÇERKES ULUSUNUN BİRLEŞMESİNİ İSTEYENLER, SAVAŞA NEDEN OLACAKTIR” DİYENLER. ÇERKES SOYKIRIMI VE SÜRGÜNÜ KONUSUNDA EMPERYALİST VE KAPİTALİST BATILI GÜÇLERİ DURMADAN SUÇLAYAN AMA EMPERYALİST RUSYA’NIN ÇERKES SOYKIRIM VE SÜRGÜNÜ İLE İLGİLİ FALİYETLERİNİ GÖRMEZDEN GELENLER, BU KONUDA TEK KELİME ETMEYENLER. ÇERKES SOYKIRIMI VE SÜRGÜNÜ BATILI EMPERYAL VE KAPİTALİST GÜÇLERİN UYDURMASIDIR, KAŞIMASIDIR" DİYENLER.
Sergei Markov’a göre : “herhangi bir “Çerkes Sorunu” yoktur ve "Çerkes Sorunu" Polonya, Estonya, Gürcistan’ın Rusofobik hükümetlerinden kaynaklanan ve Washington’daki bazı merkezlerin desteklediği ideolojik bir sabotajdır. Markov’a göre Rusya, Çerkes Soykırımının tanınmasına dair planları karşılayacak geniş kapsamlı bir program hazırlamaktadır. Markov herhangi bir gerekçe kullanmaksızın Çerkes Soykırımı’nın varlığının kabul edilmesini reddetmektedir ve bu talebi bir anti-Rus politika olarak kabul etmektedir. Moskova’daki akademik çevrelerden ise, Mart 2011’de düzenlenen “Çerkes Problemi: Tarihi Hatıralar, Geçmişe Dair Konuşmalar,Politik Stratejiler” olarak adlandırılan konferans formunda farklı görüşler gelmektedir, konferansa katılanlar konferansın politik değil akademik olduğunu vurgulamışlardır (Journal on Ethnopolitics and Minority Issues in Europe , Vol 11, No 2, 2012, 103-135 ,Renewed CircassianMobilization in the North Caucasus 20-years after the Fallof the Soviet Union, Lars Funch Hansen, sayfa 107,108).
***
6.“ÇERKES ULUSU NEDİR ? ÇERKESYA NEDİR ? NE BİRLEŞİK ÇERKESYASI ? NEREDEN İCAT ETTİNİZ BUNLARI ? SİZ AJAN MISINIZ ? MİKRO MİLLİYETÇİ MİSİNİZ ? NAZİ MİSİNİZ ? FAŞİST MİSİNİZ ?” DİYENLER
“Yeni Çerkes İnsiyatifleri yerel ve federal otoritelerce ‘yabancı ajanlar’, ‘milliyetçiler’, ‘muhalefetin ajanları’ gibi soğuk savaş döneminde kullanılan terimlerle isimlendirilmekte ve onlarla bir araya gelmek reddedilmektedir” (Hansen, sayfa 110-111).
Çerkes Soykırımı ve Sürgünü, Çerkesya, Çerkes Ulusu diyenlere, milliyetçi ve ajan suçlaması yapanlar kimlerle aynı safta görüyoruz.
***
7.ÇERKES SOYKIRIMINDAN BAHSEDENLER SATILMIŞTIR, ÇERKES SOYKIRIMI VE SÜRGÜNÜNÜ RUSYAYI ZAYIFLATMAK İSTEYEN EMPERYALİST VE KAPİTALİST BATILI GÜÇLER UYANDIRMIŞTIR
“Tarihçi ve Duma üyesi Sergei Markov, sivil Çerkeslere karşı “katliamlar” ın gerçekleştirildiğini kabul ediyor. “Eğer bir kimse Çerkes Soykırımına inanıyorsa o kimse ya cahildir ya da anti-Rusya tezgahına satılmıştır. Sorun, Rusya’yı zayıflatmak isteyenler tarafından uyandırılmıştır. Onlar, Çerkes bombasını patlatarak Rusya’nın Kafkasya’da daima savaşmak zorunda kalmasını istiyorlar.” Markov’un anti-Rusya komplolarını seven bir geçmişi var. 2008 yılındaki Gürcistan-Rusya savaşı esnasında bu savaşın John McCain’in başkanlık kampanyasını desteklemek üzere Dick Cheney tarafından emredildiğini iddia etmişti.” (Newsweek May 28, 2012, The Return Of Thecircassians; Sochi, The Site for the 2014 Winter Olympics, Just Happens to be where the Russians Dispossessed an Entire Nation Exactly 150 Years Earlier. the survivors' descendants say it was genocide--and now they're demanding justice.)
***
8.“ÇERKESLERİN ÖLÜMÜNDEN VE SÜRGÜNÜ’NDEN SADECE RUSYA SORUMLU DEĞİLDİR, OSMANLI VE İNGİLTERE DE SORUMLUDUR. ÇERKESLER OSMANLI İNGİLTERE VE RUSYA’NIN POLİTİK MÜCADELESİNİN KURBANLARIDIR. SÜRGÜN EDİLDİĞİ İDDİA EDİLEN ÇERKESLERİ MOLLALAR VE ÇERKES PRENSLERİ KANDIRDI.”
Kafkasya Uluslararası Bilimsel Topluluğu, Güney Federal Üniversitesi, Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Karadeniz Çalışmaları Merkezi tarafından 18-19 Mart 2013 tarihlerinde, Rostov-on-Don da gerçekleştirilen “Batı Kafkasya:Güncel Problemler” başlıklı konferans da neler söylenmiş:
“Hiç kimse Kafkas savaşından sonra kitlesel ve tek seferde bir göçün gerçekleşmesini beklemediği için bunu planlamamıştı, kışın gerçekleşen söz konusu kitlesel Çerkes kayıplarından sadece Rusya sorumlu değildir, aynı zamanda Osmanlı’nın ve Çerkes şeflerinin ürettiği yalanların da bunda payı büyüktür. Onlar kendi etraflarını Türkiye’ye gitmek konusunda kandırdılar, fakat göçü ve yerleşimi organize edemediler. Bunun bir sonucu olarak kışın çok fazla can kaybı oldu. Bazı şarkılarda tehcire ve ölümlere Çerkeslerin neden olduğu, Rusların ya da Türklerin bir kabahatinin olmadığı,temel olarak Çerkeslerin ihtiraslı prensleri ile yalancı molalarının ana sebep olduğu belirtilmektedir. (DÇB nin de pozisyonu budur.) Çerkes Ulusunun kayıplarına temel olarak aşağıdakiler sebep olmuştur:
- Çarlık Rusyası’nın Kafkasya’daki kolonyal politikaları,
- Osmanlı İmparatorluğu’nun ve İngiltere’nin büyük çaplı politik entrikalar ile birleştirdikleri bölgedeki jeopolitik çıkarları
- Müslüman din adamlarının, Müslüman ülkelere Çerkesleri yerleştirme konusundaki aktif çalışmaları
- Çerkes Prenslerinin kendi aralarındaki hırsları ve koordinasyon eksikliği
Çerkes soykırımın tanınması Rusya ile Çerkesler arasındaki herhangi bir sorunu çözmeyecektir. 2014 Soçi Olimpiyatlarında Çerkes ve Abhazlara ait kültürel semboller kullanılmalıdır.” (http://hekupsa.com/cherkesiya/anticherkesizm/749-a-krylov-cherkesskaya-karta)
Sergei Markov’a da kulak verelim : “19. yüzyıldaki Kafkasya Savaşı Ruslar ile Çerkesler arasında bir savaş değildir. Bu savaş Kafkasya için üç imparatorluğun; Rusya’nın, Osmanlı’nın ve İngiltere’nin savaşıdır.” (http://markov-politics.livejournal.com/8641.html)
Evet, Çerkes Soykırımı ve Sürgünü’nden yine Çerkeslerin sorumlu olduğunu, Ruslar sorumlu olarak varsayılsa bile, Rusyanın yanında Osmanlı’nın ve İngiltere’nin de sorumlu olduğu, kış nedeniyle çok fazla ölümün olduğu, bağnaz Çerkes mollaların Çerkesleri kandırdığı gibi yalanları okuyorsunuz. Bu yalanlara Dünya Çerkes Birliği’nin de destek vermesi ne utanç verici bir durum. Bizim şarkılarımızda prensleri ve mollaları suçlayan sözcükler varmış ve bu da Çerkes Sürgünü olmadığına dair delilmiş. Herhalde bu fikirlere sahip olanlar bizimle kafa bulmaya çalışıyor. Biz galiba başka şarkıları, başka hikayeleri işittik büyüklerimizden. Tereddüt ettim kendimden, yoksa biz Çerkes değiliz de onlar mı Çerkes diye.
"Ah şu bağnaz mollalar yokmu ? İşte onlar yüzünden oldu hep ne olduysa". Bu propogandayı bizler senelerdir işitmekteyiz. Her yerde bu propaganda hiç utanmadan ve sıkılmadan yapılır. Fakat sakın bu mollalar Rus olmasınlar, ya da Rusya’nın Çerkesleri sürmek için görevlendirdiği ajanlar olmasınlar ?
Bakın 1864 yılında Rus gazeteleri ne yazmış : “Kafkasya’da olası bütün sistemler denenmiştir;yerlileri, kabilelerin başındaki adamların tepeleme menfaatlerine olacak şekilde ticari avantajlarla cezp etmeyi denediler ve onların arasında medeniyetin propogandasını yaptılar,şeflerin ulus içerisindeki emir ve uzlaştırma yetkilerinin devamı yoluyla onların elini güçlendirdiler,kendi kendilerini yönetmek fikrini sundular,onların arasında Müslümanlık dininin propogandasını yapmayı denediler,fakat hiç biri başarılı olamadı.” (ONCE A WEEK., SEPT. 3, 1864, Sayfa:302-307)
İşin ilginç yanı ise, Ruslar hangi Müslüman ulusu yerinden sürmüşse, bu bağnaz mollalar hep sahnededir. Birazdan okuyacağınız satırlar şaka değil:
“Çağdaş Rus kaynaklarına göre Osmanlı İmparatorluğu’ndan ajanlar ve yerel mollalar Tatarları Anadoluya (genellikle botlarla) göç etmeleri için kandırma konusunda, takip eden yüzyıl boyunca çok etkili olmuşlardı. Bir kaynak şunları iddia etmektedir: Ceplerinde büyük miktarda para olan iyi giyimli Türk ajanları, Türkiye’deki yaşamın ne kadar harika ve bereketli olduğu fikrini yaymak için,Kırım şehirleri ve sahilleri boyunca seyehat ettiler. Ajitatörler, Tatarlar arasında yaygın olan güçlü dini duyguları speküle eden mollalar tarafından yardım gördü. ‘Gavurlar sizi soyuyorlar, bu duruma artık daha fazla katlanma zorunluluğunuz yok, bizzat Allah Türkiye’ye yerleşmeniz için size rehberdir.’” [Brian G. Williams (1997): A community reimagined. The role of “homeland” in the forging of national identity: the case of the Crimean Tatars, Journal of Muslim Minority Affairs, 17:2, 225-252, sayfa 228]
Bu propogandayı hemen tanıdınız değil mi ? Bu sahne hiç değişmiyor,Tatarı sil Çerkes yaz ona da uyuyor.
Hangi sebeple olursa olsun, Çerkesler arasında “dinsel herhangi bir ajitasyonu” ileri süren “mollalar” ortaya çıkarsa, anlayın ki birileri yine hedefledikleri senaryoyu uygulamaya koymuşlar demektir.
***
9. “KENDİ VATANLARINDA YAŞAYAN ÇERKESLER RUS YANLISI, ‘AYRILANLAR’ İSE OSMANLI YANLISIDIR”
Sergei Markov şöyle söylemekte : “Çerkeslerin tamamı, Rusya’ya karşı Osmanlı İmparatorluğu’nun yanında değildi, onlar iki ayrı kampa ayrılmışlardı. Rusya ile birleşmeyi seçen Çerkesler zafer elde ettiler. Onlar Rusya’nın, general seviyesinde bile resmi görevlileri oldular, toprağa ve çeşitli mükafatlara mazhar oldular, Rusya vatandaşlığını kazandılar, Rusya ile birlikte gelişme kabiliyetini elde ettiler.” (http://markov-politics.livejournal.com/8641.html)
Demek ki aslında bu iç savaş gibi bir şeymiş. İç savaşta kaybedenler yerlerinden ayrılmışlar ! İşin ilginç yanı toprak da vermişler Çerkeslere.
Suriye’deki Çerkesler de Rusya’nın mükafatlarına mazhar olsaydı o zaman ?
***
10.PETROLÜ İÇİN BİR MİLLETİ TOPTAN KATLEDEBİLİRSİN, BU SOYKIRIM DEĞİLDİR, ÇÜNKÜ MİLLİYETİ YÜZÜNDEN DEĞİL PETROLÜ İÇİN ONLARI ÖLDÜRMÜŞ OLUYORSUN
Sergei Markov devam ediyor : “Kafkasya savaşı boyunca onbinlerce belki yüzbinlerce asker ve sivil öldürüldü. Fakat bu bir soykırım değildi, çünkü soykırım milliyet sebebiyle öldürmektir, Rus İmparatorluğu ulusüstü bir imparatorluktu ve milliyet değil sadakat önemliydi. Bu yüzden Rus İmparatorluğu, milliyetlerini gözetmeksizin bütün sadakatsizleri kovuşturmuştur ve Adigey’den göçü gerçekleştiren Rus Ordusunun generalleri de dahil olmak üzere sadakat gösteren herkese şükranlarını sunmuştur.” (http://markov-politics.livejournal.com/8641.html)
Yeni bir soykırım yaklaşımı yaratmış yazar. Eğer milliyeti sebebiyle, bir milleti katliamdan geçirirsen bu soykırım, fakat vatanı için ya da örneğin elindeki petrol için bir milleti katliamdan geçirirsen bu soykırım değil, çünkü milliyetleri yüzünden değil petrolleri veya vatanları yüzünden öldürüldüler.
***
11. “KAZANAN TARAFLA BERABER OLMAKTIR ÖNEMLİ OLAN, BİR KEREDE KAZANAN TARAFLA OLUN” DİYENLER
Sergei Markov şöyle söylüyor : “Ana fikir, Rusya’yı seçenler kazandı. Rusya’daki Çerkes Halkı Rusya’nın himayesiyle devlet oldu. Onların parlamentoları, cumhuriyetleri, başkanları, ulusal marşları, sembolleri, Federasyon Konsey’inden ve Devlet Duması’nda koltukları, ulusal dilleri, kendi kültürleri, tiyatroları,üniversiteleri,gazeteleri,dergileri, ulusal entelektüelleri var. Bunların hiç biri Rusya’yı terk etmedi.” (http://markov-politics.livejournal.com/8641.html)
Çerkes Soykırımı ve Sürgünü dediğimiz anda bazı Çerkeslerin çıkıp bunları bizlere aynen tekrarlamaları ilginç değil mi ?
***
12. “SOYKIRIM VE SÜRGÜNÜ SADECE BİZ Mİ YAPTIK, HERKES YAPTI”
Sergei Markov: “Rus İmparatorluğu’nun bu hareketi, 19.yüzyılda bütün imparatorluklar için bir kuraldı. Osmanlı İmparatorluğu ve İngiltere, Yunanistan’da, Sırbistan’da, Bulgaristan’da, Hindistan’da çok daha şiddetli davranmıştır.” (http://markov-politics.livejournal.com/8641.html)
***
13.“ÇERKES SOYKIRIM ANITINI AÇMAK ÜZERE FAŞİST VE EMPERYALİST HEM DE KAPİTALİST GÜRCİSTANA GİDEN İŞBİRLİKÇİLER” SÖYLEMİ
Sergei Markov: “Mihail Sakaşvili nin kirli parası ile tarihi çarpıtanlara karşı sert açıklamalar yaptığımı açıklıyorum. Sakaşvili,yabancı merkezlerin emri üzerine ve Rusya ile Putin öfkesi sebebiyle, 19. Yüzyıldaki savaş acılarını fokurdatarak Batı Kafkasya’yı patlatmayı deniyorlar. Sakaşvili ve onun şirketi, Çerkesleri ve Karaçay,Balkar,Rus Kazağı gibi diğer halkları , Rusya ile anlaşmazlığa sürüklemeyi deniyorlar.Sakaşvili Çeçen örneğinde olduğu gibi Çerkes savaşını yeniden alevlendirmeyi deniyor,o 90’lı yıllarda Çeçen Halkının atıldığı gibi Çerkesleri Rusya ile savaş fırınına atmayı istiyor. Bu, operatörlerinden birinin savaş suçlusu Sakaşvili olduğu, yabancı merkezlerin şeytanca komplosudur. Bu yüzden Sakaşvili’den ve onun çevresinden para alanlar kendi planlarına göre hareket ediyorlar ve onlar kendi uluslarının tiyatrocuları. Fakat Çerkes halkı şiddetli bir Kafkas halkıdır ve bu tiyatrocuları kendi linçleri ile cezalandırabilir.Bu gerekli değildir, tiyatrocular sert ve adil bir yargılama ile cezalandırılmalıdır. Bu durum, bütün Çerkes Soykırımı taraftarlarının tiyatrocu olduğu anlamına gelmiyor. Bir çok taraftar iyi çalışılmamış tarihi içtenlikle benimsemekte, objektif ve rasyonel yaklaşımı devam ettirmekte zorlanmaktadır, çünkü onlar kendi uluslarının akibetleri yüzünden kalp acısı çekiyorlar. Bu, kendilerine her şeyin çok iyi açıklanması gereken gerçekten avutulan bir topluluktur. Onların sadece ufak bir kısmı bilerek Sakaşvili ve sahipleri önderliğinde para hesapları yapıyor.” (http://markov-politics.livejournal.com/8641.html)
Gürcistan’ın, Çerkes Soykırımını tanıma kararını destekleyen ve Gürcistan’da soykırım anıtı açılışına katılan Çerkesleri faşist,emperyalist ve kapitalist Gürcistan’a giden işbirlikçiler ve Abhaz kardeşlerimize ihanet edenler şeklinde kamuoyuna takdim eden, bu konuda kirli propaganda kampanyaları yürüten bazı Çerkesler, anlaşılan o ki tiyatrocu olarak gördükleri kendi kardeşlerini linç etme görevini yerine getiriyorlar.
***
SONUÇ
Çerkes Ulusu’nun menfaatleri için çalışanların, yukarıda değinilen bin türlü politik oyunlarla, falanca ve filanca strateji merkezleri ile, bilmem hangi devletin hangi komisyonları ile, envai çeşit vakıf ve üniversitelerle hiç bir ilgisi yoktur. Çerkes Ulusu’nun menfaatlerini kendisine merkez edinmiş büyük kitlenin isteği son derece nettir : “Çerkes Soykırım ve Sürgünü tanınmalıdır ve bunun sonuçları Rusya tarafından telafi edilmelidir”.
Çerkes Ulusu, sonsuza kadar, asla bir kez daha kiminle olursa olsun savaşmayacaktır, hiç bir zaman eline silah almayacak ve şiddete başvurmayacaktır.
Hepimizin de anladığı üzere aslında biribirine zıt gibi gözüken her iki taraf da, çok şiddetli bir şekilde Çerkeslerin savaşmasını, ellerine silah almalarını arzu ediyor. Bir taraf Rusya’yı zora sokmak, diğer taraf ise Çerkesleri yeniden büyük bir iştahla budamak hevesinde.
Başkaları adına propaganda görevi üstlenen vazifeşinas zavallı bazı Çerkesler ise kendilerinin hiç farkedilmediğini zannetmemeli.
21 Mayıs eylemlerine bile, akla hayale gelmeyecek kulplar takmaktan, bu eylemleri tiye almaktan geri durmayanları ise, bu büyük utançları ile baş başa bırakıyoruz.
Çerkesler hakkında : KİM NE SÖYLÜYOR ?
el altında bulundurulması gereken rehber niteliğindeki bilgilendirici bir yazı,
Karden siqoş ,öğreniyorum,biriktiriyorum,işliyorum ,teşekkür ediyorum
Peneşu (kandil ,mum)larımız artsın ,aydınlatsın umudumla
Çerkesya'ya selam.
Kardeşm Murat
Halkımızın sorunlarının tespiti ve çözümü konusundaki çabanızı takdirle karşılıyor çalışmalarınızda başarılar diliyorum...
Sigoş!
Ellerine, gözlerine, yüreğine sağlık!
İnsanın okudukça okuyası geliyor.
Sanırım daha çok yazman gerekecek.
Çünkü önemli bir açığı kapatan yazılar bunlar.
Bize ham bilgi gerekiyordu ve yıllardır az çok ham bilgiyi alıyorduk.
Ama doğru ve yerinde yorum.
İşte bu canlı ve dinamik yorumlarla "Yaşayan Çerkesya ve Çerkes ulusu" sözden gerçekler aşamasına geçmiş olacak.