Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Açumıj Hilmi
Kimsenin göğüs kafesini açıp yüreğine bakacak değiliz...
11 Nisan 2012 Çarşamba Saat 12:15
İnsanlarla olan ilişkilerimizde, onları söyledikleri ve yaptıkları ile  değerlendiririz.

Yüreklerinde olup gizledikleri şeyler bizi ilgilendirmez. O sadece Allahla aralarında olan bir şeydir. Onları değerlendirirken ‘ama kalbi temizdir’, ‘içinden bizle birlikte olmak istiyor’ veya ‘bize karşı çıkmak istiyordur’ diye düşünme hakkımız yok. Bu sadece Allaha mahsustur. Yüreklerde olanları bilen değerlendirecek olan Allahtır.

***

Bizim yolumuz belli, amacımız belli, hiç durmadan bunu dile getiriyoruz.

Adıge milletinin birliği ve bütünlüğünü sağlamak amacımız. Adıge vatanını, ülkesini yeniden kurmak amacımız. Adıge milletini, dinini, dilini, geleneğini, vatanını, ülkesini, geçmişini ve yarınlarını düşünüyoruz.

Önceliğimizde sonralığımızda, başlangıcımızda, bu günümüzde, yarınımızda Adıgelerin birliğini bütünlüğünü sağlamak üzerine kurulu.

***

Adıge milletinin, ülkesinin, vatanının birliği ve bütünlüğü için çalışmak benim vazifemdir demeyenler de var.

Yüreklerinde ne olduğunu bilemeyiz. Bilmekte bizim vazifemiz değil.

Vatanımı, milletimi, dilimi, dinimi, geleneğimi, geçmişimi, geleceğimi önemsemeyen herkesin benim ve bizim nazarımızda değeri söylediği, yaptıklarından öteye geçmez.

Adıge milletinin birliği ve bütünlüğü, vatanı, ülkesi için çalışacağını, çalıştığını söylemeyen hiç kimse ne yapmış olursa, ne yapıyor olursa olsun sadece dile getirdiği şeyle anılır, değerlendirilir.

***

Onların yüreklerindekini sadece biz değil Ruslarda, Türklerde, Araplarda bilemez. Onların da değerlendirmeleri sadece ve sadece söyledikleri ve yaptıkları üzerinedir.

Adıge milletinin birliği bütünlüğü, vatanı, ülkesi için çalıştığını, çalışacağını söylemeyen herkes kökeni ne olursa olsun bizden değildir.

Bunları söylememesi için olası en büyük engel can ve mal güvenliğinin olmamasıdır. Hepimiz biliyoruz ki Türkiye de bunu dile getirmelerine engel olucu hiç bir şey yoktur. Türkiyede günümüzde bunları dile getiren hiç kimsenin canına malına zarar gelmemektedir.

Eğer böylesi bir tehlike yok iken hala Adıge milletinin birliği, bütünlüğü, ülkesi, geçmişi ve geleceğini sevdiğini  söyleyemiyorlarsa bunun anlamı ‘sevmiyorlar’ demektir.

Hele hele, Adıge birliği, bütünlüğü, ülkesi, vatanı, milleti, geçmişi geleceğinden 'benim için bilmem ne daha önemli' diyorlarsa, boş verin gitsinler...

Ne ise o önem verdikleri şey, onlar onunla birlikteler...

***

Yapacağımız, yapacağınız işlerde, kuracağınız ilişkilerde 'Adıge milletinin birliği, bütünlüğü, geçmişi, geleceği, ülkesi, vatanı için hareket etmek istediğini' söylemeyen kişiler bu milletin evlatları dahi olsalar kendilerini o söyledikleri fikirlerin kullanımına açmışlar demektir.

Kendisi için çalışmayıp başkaları için çalışacağını ilan eden herkes, başkalarına kendisini kullandıracağını da söylemiş demektir.

Siz, biz ise onları elin Türkü, Kürdü, Abazası, Karaçayı, Rusu, osu, busu kullanacağına elimizden geldiği oranda kullanmalıyız.

Kendi beynini, emeğini çabalarını başkalarının kullanımına açan ve bunda ısrar etmeye devam eden kimseleri başkalarının kullanacağına bizler kullanmalıyız.

'Adıgelerin vatanı, ülkesi, milleti geleceği için çalışmayı kendime vazife bilmiyorum' diyen herkesi elinizden geldiği ölçüde kullanma hakkına sahipsiniz. Çünkü onlar kendileri ve milletleri için çalışmayı kendilerine vazife bilmediklerini söyleyerek başkalarının kullanımına açık olduklarını alenen ortaya koyuyorlar.

***

Kısaca  karşınızdaki; ‘-Ben, Adıge vatanının sevenlerden değilim, adıge vatanseveri değilim.', '- Ben, Adıgelerin birliği ve bütünlüğünü kendi önceliklerim arasına almıyorum.’ dediği müddetçe, kendisini başkalarının hizmetine adamış demektir. Kullanabiliyorsanız sonuna kadar kullanın. Kullanılmaktan gocunacağını, üzüleceğini, ona yazık olacağını falan düşünmeyin. Çünkü o zaten yukarıdakileri söylediği an kendisini başkalarının kullanımına açtığını, bundan gocunmayacağını ilan etmiştir.

Başkaları sizin, benim kadar insaflı olmayacaktır. İstedikleri, amaçları gerçekleşene kadar onları kullanıp, sömürüp işleri bittiğinde posaları çıkmış, ne kendileri ne  de o hizmet ettikleri şey olamamış halleri ile bir kenara atacaklardır.

Ama başkaları 'bizden daha iyi, bizden daha çok onları kullanacaktır' diye de düşünmeyin. Çünkü zaten onlar Adıge(Çerkes) milletinin birliği, bütünlüğü, ülkesi vatanı, milleti için çalışmayı kendilerine yakıştıramadıklarını söyleyerek 'kaybolmuş' insanlarımız olduklarını ilan etmişlerdir. Onları kazanabildiğimiz oranda kazanmaya, kullanabildiğimiz oranda da kullanmaya hakkımız vardır.

Bu haktan feragat etmek hiç birimize yakışmaz. Kazanabildiğimizi kazanmak, kazanamadıklarımızı kullanmak boynumuzun borcudur. Aralarından bazılarını kazanabilmek uğruna kullanabileceklerimizi kullanmamak ise doğru değildir.

Belkide 'yüreklerinde bu söylediklerinin tam aksini barındırıyorlardır' diye çekinmeyin. Dinimizde, milli geleneklerimizde insanın yüreğindekinden biz sorumlu tutulmayız. Biz sadece onların söyledikleri ve yaptıkları ile onları değerlendirme hakkına sahibiz. Dolayısıyla; ‘ya öyle düşünmüyorsa, ya aslında şöyleyse, böyleyse’ deme hakkımız da yok.

Kalplerdekini bilen ve değerlendirecek olan sadece Allahtır.

Allah bizleri Allah’ın işine karışanlardan etmesin.

Bu yazı toplam 4321 defa okundu.





Şevcen Burhan

Hilmi kardeşimde islam inancıyla milli şuuru dengeleyen irade var.
Çerkes milleti kendisine sadece Çerkes olduğu için sahip çıkacak insanına yüz çevirmez.Allah bizi niye bu milletden yaratmıştır sizce?
Kuranda açıkça yazar sizi çeşit çeşit milletlerden yarattım diye.
Milletimize ve değerlerine sahip çıkmak islamın içinde vardır.
Sağol Hilmi kardeşim. Allaha emanet olunuz.

15 Nisan 2012 Pazar Saat 23:44
Sitemizin hiçbir vakıf, dernek vs. ile ilgisi yoktur. Sitede yayınlanan tüm materyallerin her hakkı saklıdır. Sitemizde yayınlanan yazı ve yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.
Siteden kaynak gösterilmeden yazı kopyalanamaz.
Copyright © Cherkessia.Net 2009 İletişim: info@cherkessia.net