Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Hatko Erol Anar
ABHAZYA VE ADİGEY NOTLARI (II)
08 Mart 2012 Perşembe Saat 00:36

Daha sonra geminin kantinine çay içmeye gittik. Burada yanımızdaki masada oturan bir çift vardı. Onlarla sohbete başladık.  Karaçay Çerkes’e gidiyorlardı, orada akrabaları olduğunu söylediler. Kendileri, Türkiyeli Çerkeslerdendi. Kadının adı Reyhan, eşinin ismi ise Bülent idi.

“Aman Soçi’de dikkat edin kendinize.” dedi Reyhan.

Paşa ile birbirimize baktık.

“Neden?”

Reyhan, önündeki çay bardağından birkaç yudum içtikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bakın Karaçay Çerkes’e ilk gittigimizde başımıza gelen bir olayı size anlatayım. Yine bu gemiyle Soçi’ye gitmiştik. Gemiden indikten sonra bir otele gittik. Buradan ertesi gün Karaçay Çerkes’e hareket edecektik. Otelin lobisinde otururken, kendisinin Azeri oldugunu söyleyen bir kişi ile tanıştık. Bize çok içten davrandı, ikramlarda bulundu. O da, bizim gibi Karaçay Çerkes’e gidiyormuş. Ertesi gün için bizi de götürebileceğini söyledi. Kendisinin arabasıyla gidecektik. ‘Aman zahmet vermeyelim, gerek yok.’ dememize karşın ısrar etti.

Bülent acı acı güldü ve,

“O an bilmiyorduk başımıza neler gelebileceğini.” dedi.

Kadın , bir an eşine baktı ve daha sonra anlatmaya devam etti:

“Ertesi gün bavullarımızı arabaya yükledik ve hep birlikte Karaçay Çerkes’e doğru yola çıktık. Birkaç saat durmaksızın araba ile yolculuk ettik. Daha sonra bizi götüren şoförümüz, “Burada bir çay içelim, buranın çayı güzel olur, hem de biraz dinlenmiş oluruz.” dedi. Böylece arabadan çıktık ve orada bir masaya oturarak çay içmeye başladık. Birkaç çay içtikten sonra, birden karşı konulamaz bir uyku isteği bastırdı. Konuşamıyorduk, hareket edemiyorduk, ama olan biteni görüyorduk. Adam, yanımızdan kalktı ve arabaya binerek hızla uzaklaştı. Bütün eşyalarımız ve bavullarımız da arabada idi.”

Bir an sustu. Sonra kaldığı yerden devam etti.

“Üç gün sonra hastanede uyandık. Doktorlar, bizi uyuşturucu kullandık sanmışlar.” dedi Bülent gülerek. Adam, çaylarına çok kuvvetli uyku ilacı koymuştu. Daha sonra Karaçay Çerkes’i aradıklarını ve akrabalarının gelerek, onları oraya götürdüklerini anlattı.

Bu öyküye şaşırmıştık. Fakat yaşayan, öğreniyordu. İnsanlar, insanlardan kitaplarda yazmayan şeyleri öğreniyorlardı. Bu nedenle, her zaman hayatın öğrencisi olmayı tercih etmiştik.

Yeniden güverteye çıktık. Böyle dolaşırken birden İkinci Kaptan’a rastladık. Genç ve sempatik birisiydi. Kendisine gemi ve yolculuk ile ilgili çesitli sorular sorduk, sohbet ettik.

“Gelin yukarıya çıkalım, ben birşeyler içeceğim.” dedi.

Herşeyi kontrol etmişti ve açık denizde seyrediyorduk. Kendisine eşlik etmemizden memnun olacağını söyledi.

Aslında o an içmek gibi bir düşüncemiz yoktu. Ama bu teklifi kabul ettik, İkinci Kaptan’i izledik ve geminin en üst katına çıktık. Garsonlara haber vermişti; buraya plastik bir masa ile rakı, buz ve çeşitli mezeler getirdiler.

Aşağıda yetmiş iki milletten insanlar, geminin içinde bir o yana bir bu yana dolaşıyorlardı. Çeçenler ise kendi aralarında mızıka çalarak düğün yapmaya, dans etmeye başlamışlardı.

Manzara muhteşemdi,  balkonumuz sadece deniz manzaralı değil, açık deniz manzaralıydı. Yaz olduğundan hava henüz aydınlıktı.

Böyle sohbet ederek ve açık denize bakarak içmeye başladık. Uzaklarda bulutlar denizin üzerinden yükselen dalgalara benziyorlardi. Bazen yükseklerde uçan kuşları görüyorduk.

Ve yavaş yavaş açık gökyüzünde kızıl ve sarı bulutların rengi, laciverte dönüyordu.

Devam edecek...

Bu yazı toplam 5704 defa okundu.





erhan avci

şimdi de azeriler kızacak bu yazıya:) şaka bir yana devamını sabırsızlıkla bekliyoruz.

12 Mart 2012 Pazartesi Saat 19:47
hatko erol anar

Bjedug Gizem Çeki, seriy wuanere water selam sıfetıj, khayırçe. Tham şoğepsewuş'ux
(Hatko Vural Ulutasli'ya tesekkurler çeviriden dolayi:)

11 Mart 2012 Pazar Saat 01:03
hatko erol anar

Merhaba arkadaslar, Ozgur, Bjedug Gizem Ceki ve Blenawo Erkan, hos bulduk. Guzel dilekleriniz için tesekkur ediyorum. Kendime çok buyuk bir misyon yuklemiyorum. Eger yazdiklarimla, yazacaklarimla Çerkeslerin ve diger halklarin da ozgurlesme mucadelesine karinca kararinca bir katkida bulunabilirsem ne mutlu bana. Bjedus Gizem Ceki, ne yazdiginizi anlayamadim, çunku ne yazik ki Adigece bilmiyorum. Bu da benim eksikligim. Yavas yavas ogrenecegim. Wopsow

10 Mart 2012 Cumartesi Saat 23:30
Sitemizin hiçbir vakıf, dernek vs. ile ilgisi yoktur. Sitede yayınlanan tüm materyallerin her hakkı saklıdır. Sitemizde yayınlanan yazı ve yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.
Siteden kaynak gösterilmeden yazı kopyalanamaz.
Copyright © Cherkessia.Net 2009 İletişim: info@cherkessia.net