Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Habraçö Murat Özden
Attığın Taşın Peşinden Gitmek
30 Eylül 2010 Perşembe Saat 19:19

Geçen haftadan kaldığımız yerden sevgili okuyucularımızla söyleşimizi sürdürmeye devam edelim.

Habraçü Aydın: Sevgili vunekoşim. Bende Abzexlerin Habraçü sülalesindenim. Bütün akrabalarım değerlidir. Ama beyin akrabalarım ve dava akrabalarım daha değerlidir. Yaz tanışalım.

Osman Cucura: Halkımızın kutsalına saldıranlara gösterdiğin tepki çok önemliydi. Ancak akıl ve diplomasi yoluyla halklarımızın ortak hareket etmesini sağlayacağız. Sevgi ve saygılarımı yolluyorum.

Mine Jan: Sevgili Mine’nin uyarıcı yorumlarını önemsiyorum. Son yorumunuzda 'ÇERKESYA İdealinin hayata geçirilmesi için formülünüzü okumadım' demişsiniz. Bunu “Çerkeslerin ulusal politikası ve örgütlenme üzerine-3” yazımda örgütlülüğün yol haritası bölümünde izah ettim. Yazdıklarımdan çok yazmadıklarım önemlidir. Bunlarıda paylaşabilirim.

Ponej Nadir Yamaç: Sevgili Nadir’e Maraşa sevgilerimi yolluyorum. Rahmetli Murat Taymazla birlikte çekilmiş resmimiz için yazdığım bir şiirim hatiaqo.com da bulunuyor. Gözlerinden öpüyorum.

Semih Akgün: Halkımızın yetiştirdiği ender entellektüel ve şairlerden biridir o. Değerli yol arkadaşımı buradan selamlıyorum.

Volkan Düzenli: Sevgili Volkan halkımızın hem yüreği hem kalemi keskin evlatlarından biridir. Seni gözlerinden öpüyor tebrik ediyorum.

Canberk Ünal: Sevgili Canberk sanal dünya ile ilgili yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum. Ama uzaya bir kibrit çakıyoruz. Belki gören olur diye. Bütün amacım Çerkes örgütlenmesi ve kültürünün inşasına hizmet etmektir. Sanal dünyadan çıkıp gerçek dünyamıza gelebilirsen çok şeyler yapabiliriz. Gözlerinden öpüyorum.

Sinemis Nil Özen: Uyarılarınız ve dilekleriniz için teşekkür ederim.

Recep Güler: Gerek Hatiaqo.com’a gerekse Cherkessia.net’e yazdığınız yorumlardan sonra bende sizi merak ediyorum. En kısa zamanda mailinizi bekliyorum.

Tsey İbrahim: Sevgili kardeşim gel o prelüdü birlikte yazalım. Umudu birlikte büyütelim.

Adnan Cankılıç: Sevgili Adnan kardeşimiz Türkiye’de Adıgece Radyo yayını devam eden tek insan. Ve o çok önemli bir dil bilimcimiz. Yaşam Radyo daki(89.4) yayın hayatının başarılı ve uzun ömürlü olmasını diliyorum.

Mehmet Refik: Sevgili Mehmet Refik in işin can alıcı noktası 'çıkar birliğidir' tespitime katılmış olması son derece önemlidir. Bu tespiti yapmak ve savunmak biraz haynape gibi sayılsada doğru değildir. Rekabetin acımasızca işlediği bir dünyada çıkar birliği oluşturarak birbirine tutunarak ayakta durabilmek gerekmektedir.

Lhaşako Şahin Konuş: Sağlam bir ulusal bilinç yaratmak son derece önemlidir. Ancak iç etki kadar dış etkide gereklidir. Bunun olabilmesi Çerkes meselesinin siyasallaştırılmasına bağlıdır.

Serdar Eren: Bütün mesele sevgili Serdar, cephanemizi bir araya toplayabilmektir. Bu güne kadar yapılmış olandan veyapılmamış olandan ders alabilmektir. Ve korkuyu yenip silkinebilmektir. Sonrası gelir.

Nadar Tanbek: İçten samimi vede umutlu dileklerin için teşekkür ediyorum. Ama herkes üzerine düşen görevi yerine getirmeli. Örgütlülüğü yaratacak olan ben sen o dur. Yani biziz.

Natxo Canserey: Yayınevi ile ilgili tespitin için teşekkürler. Katkılarınızıda bekliyoruz.

Murat: Yeni xabzemiz yeni anayasamız adlı yazıma gönderdiğin yorumun altına bende imzamı atıyorum. Seni hasretle kucaklıyorum.

Bircan Tuğ: 'Çerkesler  öncelikle yaşadıkları her yerde siyasal bir kimlik kazanmalılar. Başka türlü olmayacağı aşikar' demişsiniz. Ne kadar da doğru bir tespit. Ancak bunu olabilmesi siyasi örgütlülükten geçiyor.

Meretuk: Kişisel başarılarla bir yere varılabilecek olsaydı zaten varırdık. Sorun toplumsal başarının yaratılabilmesidir.

Erol Kılıç: Sevgili Erol Abi, benim gönlüm Şark-i Karib çerkesleri Temini Hukuk Cemiyetınden yana. Çünkü biz tarihe Çerkeslerin gözündenden bakmalıyız. Türkiye cephesinden değil.

Ayrıca Sayın EROL KILIÇ ın çok yakında YAŞAM RADYO da(89.4) Abazaca Radyo yayını başliyor. Kendisine yeni yayın döneminde başarılar dşlyorum.

Yunus Blengaps: Ben din alimi değilim. Ancak dinin ve dindarların Çerkeslerle ilgli katkılarına bakarım. Belirttiğim gibi Müslümanların Çerkeslerin desteğine ihtiyacı yoktur. Ama Çerkeslerin müslümanların desteğine ihtiyacı vardır. Allaha emanet olunuz.

Ergun Güldal: Sevgili Ergun Müthiş mücadeleci kişiliğiyle, Hatiaqo.com ve Mezenef.Com sitelerini ayakta tutmakta ve her tarafa yetişmektedir. Senin gibi bir kardeşim olduğu için gurur duyuyorum. Gözlerinden öpüyorum.

Emre Guç: Benim kendimi inkar ederek yazı yazabilmem mümkün değil. Ama demokrasi başkalarını anlamaya çalışma ve onlara saygı göstermektirde. Ben bunu yapmaya çalışacağım. Ama bende benim gibi düşünmeyenlerden saygı bekleme hakkına sahibim.

Şhafit: Sayın şhafit bu referandumda EVET yada HAYIR gibi BOYKOT da bir tavır alıştı. %22.5 boykotçu vardı. Boykotçular direnenler ve haklarını söke söke alanlardır. Benim gönlüm hep direnenlerin yanında oldu.

Şevcen Burhan: Bayram günlerini yaşayacağımz günler çok uzakta değildir. Yeterki vermesini bilelim.

 Ama en önemli mesele;

Söylediğin sözün arkasında durmaktır,

Attığın taşın peşinden gitmektir demiştik.

Ben söylediğim bütün sözlerin arkasındayım.Sizde söylediğiniz sözlerin,yazdığınız yazıların arkasında durun.

Hepinizi sevgi ve muhabbetle kucaklıyorum.

 

 

KAKO Sİ ?

28 Eylül salı günü akşamı “Kako si?” filminin galasına davetliydik.

Çok yaşlı bir Boşnak kadının babasının dahi görmediği ata topraklarına dönüşünü anlatan inanılmaz duyarlılıkta çok hoş bir yol filmiydi izlediğimiz.

Tabi hemen kendi hikayelerimizle örtüştürüp, biraz daha içselleştirdik filmi.

Genç oyuncu Deniz Çakır ile usta oyuncu Ayberk Atilla arasında geçen bir konuşma neredeyse beni can evimden vurdu.

'Neden buralar bomboş terkedimiş gibi?İnsanlar daha iyi yaşamak istiyorlar tabi' diyordu genç oyuncu.

Hayır insanlar sadece yaşamak istiyor. Geçmişi acıları unutmak ve yaşamak istiyor. Çünkü unutmadan bu kadar acı ile birlikte yaşanmaz diyordu; Yugoslavya iç savaşını yaşamış bu yaşlı insan.

Bir anda kafam dank etti. Çünkü ben korkan,yok olmak isteyen, unutmak ve unutulmak isteyen yaşlılarımızı hiç anlayamamıştım. Çünkü ben onların yaşadıklarını yaşamamıştım. Anlattıklarını ise algılayamıyordum.

Çünkü kimlikleri ve karakterleri onların başına çok belalar açmıştı. Tekrar başları belaya girsin istemiyorlardı.

Unutmak istiyorlardı.

Unutulmak istiyorlardı.

Sadece yaşayabilmek istiyorlardı.

Başka hiçbirşey istemiyorlardı.

Film aldı beni çocukluğuma ,yaşlılarımızla aramızda geçen diyaloğlara taşıdı. Onları biraz daha anlamaya, onlardan özür dilemeye, onların sadece yaşama isteğine saygı duymaya götürdü.

Filmin alıp sizide biryerlere götürmesini istiyorsanız mutlaka “Kako si?” yi izleyin.


Bu yazı toplam 3813 defa okundu.





Bu yazıya yorum eklenmemiştir.
Sitemizin hiçbir vakıf, dernek vs. ile ilgisi yoktur. Sitede yayınlanan tüm materyallerin her hakkı saklıdır. Sitemizde yayınlanan yazı ve yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.
Siteden kaynak gösterilmeden yazı kopyalanamaz.
Copyright © Cherkessia.Net 2009 İletişim: info@cherkessia.net